KURTULUŞ REÇETESİ: Akıl ve Kur’an Nimetleri

 


KURTULUŞ REÇETESİ: Akıl ve Kur’an Nimetleri

“Çoklukta yarışma sizleri oyaladı. Ta ki, mezarlara varıncaya kadar. Hayır, öyle değil! Yakında bileceksiniz. Eğer kesin bilgiyle bilseydiniz, cehennemi mutlaka görürdünüz. Onu gözünüzle apaçık gördüğünüzde, o gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz.” (Tekâsür 102:1–8)

Kevser suresinde geçen “Kevser” kavramı, her türlü nimeti kapsar. Bu nimetlerden biri de akıldır. Akıllarını doğru kullanmayanların bu nimetin hesabını veremeyecekleri açıktır. Nitekim Kur’an şöyle buyurur:
“Allah’ın izni olmadan kimse iman edemez. O, aklını kullanmayanlara pisliği/azabı kılar.” (Yunus 10:100)

Aklını gerektiği gibi kullanmayan kişi, ömrünü büyük ihtimalle bir mukallit (taklitçi) olarak geçirir. Böyle bir hayat ne gerçek anlamda mutluluk getirir ne de sahici bir acı duymayı mümkün kılar. Başkasının aklı, aklını işletmeyene fayda sağlamaz.

Kevser ve Tekâsür sureleri adeta birbirini tamamlayan iki sure gibidir. Zira “Kevser” ve “Tekâsür” aynı kökten gelir. İniş sırasına göre beşinci sure olan Fatiha’da da benzer bir vurgu vardır:
“Bizi dosdoğru yola ilet. Nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğramayanların ve sapmayanların yoluna!” (Fatiha 1:6–7)

Buradaki “nimet verilenler” ifadesi, Kevser kapsamındaki nimetlerle yakından ilişkilidir. Bu bağlamda akıl gibi Kur’an da başlı başına bir nimettir. Tekâsür suresinde belirtilen “O gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz” ifadesiyle, en başta akıl ve Kur’an nimetlerinden hesaba çekileceğimiz anlaşılmaktadır.

Akıl ve Kur’an’ın Birlikteliği

Akıl ve Kur’an doğru kullanıldığında insanda “ilme’l-yakîn” (kesin bilgi) derecesinde kavrayış doğar. Akıl, Kur’an’ı anlamada bir anahtardır; Kur’an da aklın doğru kullanımına rehberlik eder. Kur’an’ın kendisi bu kolaylığı şöyle dile getirir:

  • “Düşünüp öğüt alasınız diye biz Kur’an’ı kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?” (Kamer 54:17, 22, 32, 40)

  • “Kur’an okumakla emrolundum. Kim doğru yolda yürürse, kendi yararına yürümüş olur.” (Neml 27:93)

  • “Kur’an’ı sana farz kılan, seni mutlaka dönülecek yere döndürecektir.” (Kasas 28:85)

  • “Sana Kitabı indirdik; her şeyi açıklayan, Müslümanlara rehber, rahmet ve müjde olarak.” (Nahl 16:89)

  • “Sana vahyedilene sımsıkı sarıl; çünkü sen doğru yol üzerindesin. Doğrusu bu Kur’an sana ve ümmetine bir öğüttür; yakında ondan sorguya çekileceksiniz.” (Zuhruf 43:43–44)

  • “Kur’an’ı hâlâ düşünmüyorlar mı? Eğer Allah’tan başkası tarafından olsaydı, içinde birçok çelişki bulurlardı.” (Nisa 4:82)

Tekâsürün Tuzağı

Her an kapımızda bekleyen çokluk yarışı, bizi Allah’ın Kevser’inden mahrum bırakabilir. Çokluk tutkusu insanı adaletsizliğe, haksızlığa ve kıskançlığa sürükler.

  • Miras kavgaları, kardeşlerin birbirine düşman olması, cinayetlere varan anlaşmazlıklar…

  • Şirketlerin pazar kapma savaşları, spor dünyasındaki transfer kavgaları, medyadaki şöhret yarışları…

  • İktidar kavgaları, siyasi çekişmeler, güç entrikaları…

Bütün bunlar “daha çok olsun” hırsının ürünüdür. Oysa Resulullah şöyle buyurmuştur:
“Zenginlik çok mala sahip olmak değildir; asıl zenginlik gönül zenginliğidir (göz tokluğudur).”

Bugün evlerini, mallarını, şirketlerini büyütme hırsıyla yaşayanlar; dünyayı cehenneme çevirdiler. İklim bozuldu, ahlak zedelendi, toplumlar yozlaştı. Kapitalizmin ve emperyalizmin azgınlığı milyonların ölümüne, yersiz yurtsuz kalmasına sebep oldu. Oysa mülk Allah’ındır; insana sadece emanettir.

Servet ve Şöhretin Aldatıcı Yolu

Akıl ve Kur’an nimetini kullanmayanlar çoğu zaman şöhret ve servet peşinde koşar. Bu insanlar ihtirasın esiri olur, orta yolu bilmezler. Hayatlarının son dönemlerinde geriye dönüp baktıklarında pişmanlıkla “Keşke mütevazı ama huzurlu bir hayatım olsaydı!” deme ihtimalleri yüksektir.

Çünkü servet ve şöhret tutkusu çoğu kez kişiyi **“acılar çukuru”**na sürükler. Medyada sık sık bu yolun sonunu yaşayanların haberleriyle karşılaşıyoruz.

Sonuç: Hesap Günü ve Bugün

“Sonra, o gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz.” (Tekâsür 102:8)
Bu ayet, yalnızca ahirette değil, bir yönüyle bugünde de geçerli olabilir. Çünkü her günümüz, akıl ve Kur’an nimetini nasıl kullandığımızla imtihandır.

Kurtuluş reçetesi açıktır:

  • Akıl nimetini doğru kullanmak,

  • Kur’an’a sarılmak,

  • Çokluk yarışının tuzağına düşmemek.

Bu reçeteye sarılanlar, yalnız ahirette değil, dünyada da adalet, huzur ve barışın yolunu bulurlar.

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣