Peygamberlere Değil, Mesaja Düşmanlık

Peygamberlere Değil, Mesaja Düşmanlık

Tarih boyunca bütün peygamberlerin ortak kaderi, kavimlerinin inkârı ve düşmanlığı olmuştur. Ancak dikkatli bakıldığında, bu düşmanlığın onların şahıslarına değil, getirdikleri mesaja yöneldiği görülür. Çünkü vahiy, insanları köklü bir değişime çağırır: Putları terk etmeye, çıkar düzenlerini yıkmaya, adalet ve tevhid esasına göre yeni bir hayat kurmaya… Bu çağrı ise her dönemde mevcut düzeni rahatsız etmiştir.

---

Mesaja Yönelen Tepki

Kur’an’da Nuh’un kavmi, ona şöyle demiştir:

“Biz seni bizim gibi bir insan görüyoruz.” (Hûd 27)

Onların itirazı Nuh’un kişiliğine değil, insan eliyle kurdukları din düzenini bozacak mesajına idi.

Firavun ve çevresi Musa hakkında şöyle dediler:

“Bu adam, sizi atalarınızın dininden döndürmek istiyor.” (A’râf 127)

Burada da asıl mesele Musa’nın şahsı değil, getirdiği mesajın toplumdaki otoriteyi sarsmasıydı.

Son Nebi’ye yöneltilen itiraz ise daha açık bir şekilde dile getirilmiştir:

“Onlara ayetlerimiz açık açık okunduğunda: ‘Bize bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir’ dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem bana düşmez. Ben yalnızca bana vahyolunana uyarım.” (Yûnus 15)

Bu ayet, düşmanlığın tam merkezini gösterir: İnkârcılar Peygamber’in şahsını değil, Kur’an’ın değiştirilemez mesajını hedef almıştır.

---

Günümüze Yansıması

Bugün de durum farklı değildir. İnsanlar çoğu zaman peygamberlerin kişisel hayatına övgüler düzer, hatta onları ideal birer figür olarak sahiplenirler. Fakat iş vahyin mesajını, yani Kur’an’ın otoritesini kabullenmeye gelince direnç gösterirler. Çünkü Kur’an hâlâ çıkarları, alışkanlıkları ve geleneksel kalıpları sorgulayan bir kitaptır.

---

Sonuç

Peygamberlerin kavimleriyle yaşadığı temel çatışma, şahıs üzerinden değil, mesaj üzerinden yürümüştür. Bu mesaj, tevhid, adalet ve özgürlük çağrısıdır. Tarih boyunca insanlar peygamberleri değil, onların getirdiği ilahi kelamı değiştirmek, yumuşatmak ya da görmezden gelmek istemiştir. Ancak Kur’an’ın ifadesiyle, vahiy değiştirilemez ve peygamberin görevi yalnızca “bana vahyolunana uymaktır.”

---