Hayatı, Hakikati ve Hakkı Çalmak

 


🌑 Kur’an Bağlamında Hırsızlık: Hayatı, Hakikati ve Hakkı Çalmak


1. Giriş

İnsanlık tarihindeki en büyük suçlardan biri, Kur’an’ın da defalarca uyardığı **“hırsızlık”**tır. Çoğu zaman bu kavram yalnızca başkasının malını çalmakla sınırlandırılır. Oysa Kur’an, hırsızlığı çok daha geniş bir düzlemde ele alır: Hırsızlık sadece cebimizden paramızı almak değildir; hayatı, hakikati, güveni, umudu ve adaleti çalmak da hırsızlıktır.


2. Hırsızlık Sadece Mal Çalmak Değildir

Kur’an’da “hırsız” (sârik/sârika) kavramı (Mâide 38) doğrudan mala yönelik gaspı ifade eder. Ancak bu ayetin bağlamı, adaletin korunmasıdır. Yani mesele yalnızca bir eşyayı değil, toplumun huzurunu ve güvenini çalmaktır. Çünkü çalınan mal yerine konabilir; ama çalınan güven kolay kolay geri dönmez.

Nitekim Allah, mallar konusunda “Birbirinizin mallarını haksız yollarla yemeyin” (Bakara 188) buyurur. Bu, sadece hırsızlığa değil; rüşvet, faiz, yalan ticaret, emek sömürüsü gibi tüm yollarla yapılan çalmaya işaret eder.


3. Hayatı Çalmak: Cinayet

Kur’an’a göre bir insanı haksız yere öldürmek, sadece bir cana kıymak değildir:

“Kim bir canı haksız yere öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur.” (Mâide 32)

Cinayet, aslında en büyük hırsızlıktır. Çünkü katil, mağdurun hayatını, umutlarını, geleceğini ve sevdiklerinin hakkını çalmıştır. Bir mala verilen değerle kıyaslanamayacak şekilde, hayatın kendisi gasp edilmiştir.


4. Hakikati Çalmak: Yalan ve Aldatma

Yalan söylemek de bir çeşit hırsızlıktır. Çünkü yalan söyleyen kişi, muhatabının doğruyu bilme hakkını çalar. Kur’an, yalancıları “Allah’ın laneti üzerlerine olsun” (Âl-i İmrân 61) ifadesiyle en ağır şekilde kınar.

Ticarette yapılan ölçü ve tartı hırsızlığına dikkat çeken ayetlerde (Mutaffifîn 1–3), aslında şunu görürüz: Biraz eksik tartan, karşı tarafın hakkını çalmakta, güveni yok etmektedir. Dolayısıyla hırsızlık, bazen teraziden çalınan gramlar, bazen de bir cümlenin içinden çalınan hakikattir.


5. Zamanı ve Huzuru Çalmak

Kur’an, emanetin korunmasını ve sözün yerine getirilmesini (Nisâ 58, İsra 34) emreder. Verilen sözden caymak, emanete ihanet etmek aslında insanların zamanını, huzurunu ve güvenini çalmak demektir.

Gereksiz yere insanları oyalamak, sorumluluklarını yerine getirmemek, emaneti kötüye kullanmak da bir çeşit hırsızlıktır. Bunlar, görünmez ama en acı verici hırsızlıklardır.


6. En Sefil Davranış

Kur’an’a göre hırsızlık sadece dünyada bir suç değil, ahirette de büyük bir zillet sebebidir. Çünkü hırsız, Allah’ın verdiği özgürlüğü kötüye kullanır, başkasının hakkına tecavüz eder, toplumu güvensiz hale getirir. Bu yüzden Resûlullah’ın “Ümmetimden en çok korktuğum şey, yöneticilerin hırsızlığıdır” uyarısı, maldan çok adaleti çalmanın tehlikesini gösterir.


7. Sonuç: Hırsızlığın Asıl Yüzü

Kur’an’ın bakışında hırsızlık, bir eşyayı değil, Allah’ın insana bahşettiği temel hakları çalmaktır.

  • Birini öldürmek → hayatı çalmaktır.
  • Yalan söylemek → hakikati çalmaktır.
  • Emanete ihanet → güveni çalmaktır.
  • Zaman gaspı → ömrü çalmaktır.
  • Haksız kazanç → alın terini çalmaktır.

Dolayısıyla, Kur’an’ın “hırsızlık” kınaması, aslında insanlık onuruna ve toplumsal barışa karşı işlenen en sefil suçlara karşı bir uyarıdır.


 UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣