“Kur’an’ın Çağrısı: Kaç Rekât Değil, Kaç Zincir Kırıldı?”




Sadece Kur’an Diyenlere Yöneltilen Sorular ve Son Nebî’nin Adalet Devrimi


1. Giriş: Hastalıklı Zihinlerin Soruları

Kur’an’ı tek kaynak kabul edenlere karşı, çoğu zaman aynı sorular yöneltilir:


“Ritüeller nasıl yapılacak?”

“Namazı nasıl kılacağız?”

“Kaç rekât olacak?”



Bu sorular, İslam davasının özünü kavrayamamış, dini birkaç şekilci ibadetin usulüne indirgeyen zihinlerin ürünüdür. Oysa Nebî’nin mücadelesi bir tapınak rahibi gibi ritüel öğretmek değildi. Onun asli davası, zulmü ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek, insanı kula kulluktan özgürlüğe çıkarmaktı.

---


2. Nebî’nin Misyonu: Kur’an’ın Tanıklığı

Kur’an, Peygamber’in görevini şu kavramlarla özetler:

Kıyam (toplumsal doğruluş, diriliş)

Adl ve kıst (adalet ve denge)

Zulümle mücadele

Boyundurukların çözülmesi (A‘râf 7:157)


Ayetin açık beyanı şudur:

 “Onlara iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar; temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar; ağır yüklerini ve üzerlerindeki zincirleri kaldırır.” (7:157)

Bu ifade, Peygamber’in misyonunun “kaç rekât” öğretmek değil, zincirleri, köleliği, sömürüyü ve adaletsizliği ortadan kaldırmak olduğunu göstermektedir.

---


3. Mekke’nin Sosyo-Ekonomik Gerçeği

Mekke’nin yapısı, derin bir sınıfsal uçuruma dayanıyordu:

Serveti elinde tutan aristokrat Kureyş ileri gelenleri, ticareti tekelleştirip fakirleri borç kıskacına alıyordu.

Köleler, borçlular ve yoksullar eziliyor, emeği gasp edilenler yaşam mücadelesi veriyordu.

Nebi’nin mesajı bu yapıyı doğrudan sarsıyordu. Bu yüzden Mekke eşrafı, onun davetini “teolojik” değil, esasen “ekonomik ve politik” bir tehdit olarak algıladı.

---


4. İbadetlerin Hakiki Bağlamı

Kur’an’da ibadetler, şekilci ritüeller değil; adalet ve toplumsal bilinçle ilgili eğitimlerdir:

Salât, vahiy dersi ve toplumsal dayanışma bilinci demektir.

Oruç, açlık yoluyla fakirin hâlini anlamak ve bencillikten arınmaktır.

Nebi’nin amacı, bunların teknik ayrıntılarını öğretmek değil; özünü canlandırmaktı.

---


5. Somut Adalet Hamleleri

a. Kölelik

Kur’an köleliği yasallaştırmadı, çözülmesini emretti: “Boyundurukları çözün” (90:13).

Köle azadı, oruç bozma, yemin ihlâli ve hataen adam öldürme gibi kefaretlerle ilişkilendirildi (4:92, 5:89, 58:3–4).


b. Yetim Hakkı

Cahiliye’de yetim malları kolayca gaspediliyordu.

Kur’an uyardı: “Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına ateş doldurmuş olurlar.” (4:10)


c. Faiz

Aristokrasinin fakirleri köleleştirme aracına karşı Kur’an:

“Vazgeçmezseniz, Allah ve Resulü’ne karşı savaş açtığınızı bilin.” (2:279)


d. Kadın

Kadına miras hakkı verildi (4:7).

Kız çocuklarının diri diri gömülmesi yasaklandı (81:8–9).


e. Servet Dağılımı

Zekât ve infak, serveti dolaşımda tutan sistematik bir ilke olarak konuldu:

“…mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın…” (59:7)


f. Kabilecilik ve Irkçılık

Nebi: “Arab’ın Arap olmayana, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur.” diyerek eşitlik ilan etti.


g. Adalet Merkezli Devlet

Medine Vesikası ile farklı inançlardan grupları ortak hak ve sorumluluklarda buluşturdu.

---


6. Devrimsel Bir Misyon


Nebi’nin mücadelesi şu şifrelerle özetlenebilir:

Putları kırmak: Taş putları değil, iktidar ve servet putlarını devirmek.

Kıbleyi düzeltmek: Yönü şekle değil, hakikate çevirmek.

Şirkten kurtulmak: İnsan otoritesini reddedip yalnızca Allah’ın hükmünü hâkim kılmak.

---


7. Sonuç: Ritüel Değil, Adalet İnkılâbı


Son Nebî’nin mücadelesi, abdestin kaç farz olduğunu öğretmek değildi. Onun mücadelesi;


  • köleleri özgürleştirmek,
  • faizle sömürüyü kaldırmak,
  • yetimlerin hakkını korumak,
  • kadını ayağa kaldırmak,
  • serveti dolaşıma sokmak,
  • kast düzenini yıkmak,
  • toplumsal adaleti hâkim kılmaktı.


Bugün onu yeniden anlamak, ritüellere sıkışmış din algısını aşarak, adalet devrimini ve özgürlük çağrısını yeniden hatırlamak demektir.


---



Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣