Kelâmullah: İşitilmesi Gereken Söz
Kelâmullah: İşitilmesi Gereken Söz
Tevbe 6 Ayeti Bağlamında Kur’an’ın Kendisini Tanımlaması
1. Giriş
Kur’an’da “kelâmullah” ifadesi yalnızca lafız değil, bizzat Allah’ın sözü anlamına gelir. Bu söz, insanların herhangi bir aracının, yorumunun veya geleneğinin üstünde konumlanır. Tevbe 6. ayet bu gerçeği çarpıcı bir şekilde açığa çıkarır: müşrik dahi olsa, bir insan “Allah’ın sözünü işitinceye kadar” korunmak zorundadır. Demek ki işitilmesi gereken şey, dini geleneğin sonradan ürettikleri değil, doğrudan Kur’an’ın kendisidir.
---
2. Ayetin Tahlili: Tevbe 6
“Eğer müşriklerden biri senden güvence isterse, Allah’ın sözünü işitinceye kadar ona güvence ver; sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Çünkü onlar bilmeyen bir topluluktur.”
Burada üç önemli vurgu vardır:
- Mekân değil, söz merkezdedir: Kâbe’ye gelmesi değil, “Allah’ın kelâmını işitmesi” esastır.
- İman şartı konmaz: Dinlemek, öğrenmek, işitmek yeterlidir. Zorlama yoktur.
- Cehalet vurgusu: Düşmanlıklarının sebebi hakikati bilmemeleridir. Bu bilgisizliği giderecek olan da “kelâmullah”tır.
---
3. Kur’an’da “Kelâmullah” ve İşitilmesi Gereken
Kur’an kendisini defalarca “Allah’ın sözü” olarak tanımlar. İşitilmesi gereken şey de budubudur.
a) Doğrudan Allah’ın Sözü:
“Allah’ın sözlerini değiştirebilecek yoktur.” (En‘âm 115)
“Allah’ın kelimeleri için değiştirici yoktur.” (Yûnus 64)
Buradaki “kelimeler” (kelimâtullah) Allah’ın vahyini, yani Kur’an’ın içeriğini ifade eder.
b) Davetin Nesnesi Kur’an’dır:
“Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki rahmete eresiniz.” (A‘râf 204)
Bu, Kur’an’ın işitilmesi gereken esas metin olduğunu gösterirötrr.
c) Hidayetin Kaynağı Olan Söz:
“İnsanlardan kimi vardır ki, boş sözleri satın alır ki Allah’ın yolundan saptırsın… Onlar için alçaltıcı bir azap vardır. (Lokman 6)”
“En güzel sözü işiten ve ona uyan kullarımı müjdele. Onlar Allah’ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir.” (Zümer 17–18)
İşitilmesi gereken “en güzel söz” Allah’ın kelâmıdır.
---
4. İşitilmesi Gerekenin Ne Olduğu
Kur’an’ın kendisi, işitilmesi gereken kelâmı şöyle özetler:
Zikir (hatırlatma) → (Sad 87) “Bu, âlemler için bir zikirdir.”
Hüküm ve hikmet → (Yasin 2) “Hikmet dolu Kur’an’a andolsun…”
Hidayet → (Bakara 2) “Bu kitap, muttakiler için bir hidayettir.”
Furkân (ayırıcı ölçü) → (Furkan 1) “Hakkı batıldan ayıran Furkan’ı indiren Allah yücedir.”
Dolayısıyla işitilmesi gereken ritüellerin şekli, geleneksel anlatılar veya tarihsel rivayetler değil, doğrudan Kur’an’ın öğüt, uyarı ve ilkeleridir.
---
5. Sonuç
Tevbe 6, Kur’an’ın kendisini dinin merkezine koyduğu en açık ayetlerden biridir. Müşrik bile olsa bir insan Kur’an’ı dinleme hakkına sahiptir; çünkü hakikati işitmeden karar vermesi adil değildir. İşitilmesi gereken “kelâmullah” ise, Kur’an’ın kendi ifadesiyle:
zikr, hikmet, hidayet ve furkândır.
Bugün de yapılması gereken, bu ilkeyi hayata taşımaktır: Din adına söylenen sözlerin değil, doğrudan Allah’ın kelâmının işitilmesi ve duyurulması.
---
Yorumlar
Yorum Gönder