EVLERE ARKALARINDAN GİRMEK
EVLERE ARKALARINDAN GİRMEK: YÖNTEMİN AHLAKLA BÜTÜNLÜĞÜ
“Sana hilaller hakkında sorarlar. De ki: Onlar insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. Evlere arkalarından girmeniz bir erdem (birr) değildir; ama birr, takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından girin ve Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.”
(Bakara 2:189)
I. Ayetin Bağlamı: Soru Hilalden, Cevap Yol ve Yöntemden
Bakara 189. ayet, görünüşte ayların şekil değiştirmesiyle ilgili bir soruya cevap gibi başlar. Ancak Kur’an, cevabını sadece astronomik bilgiyle sınırlamaz; bunun yerine, zamanın düzenlenmesiyle ilgili bu sembolden yola çıkarak, niyet, yol, yöntem ve erdemin doğasına dair bir mesaj verir:
“Evlere arkalarından girmek birr değildir.”
Bu ifade, doğrudan bir mimarî davranışı değil; hakikate, hedefe, niyete ulaşmadaki yöntemin ahlaki meşruiyetini anlatır. Çünkü birr (erdem), sadece hedef değil; o hedefe nasıl gidildiğiyle de ilgilidir.
II. “Evler” Ne Anlatır?
Kur’an’da “beyt/ev”, sadece fiziksel bir yapıyı değil, aynı zamanda:
Bir sistemin özünü,
Korunma alanını,
İçtenliğin ve hakikatin merkezini ifade eder.
Burada geçen “evlere” girmek ifadesi, hedeflere veya kutsal amaçlara ulaşmayı temsil eder. Özellikle hac bağlamında, Kâbe’ye arka kapıdan değil, tavaf ve giriş adabına uygun şekilde girilmesi anlamı da vardır.
Ama ayetin genel dili, bu sembolü evrenselleştirir: Hayatta erişilmek istenen herhangi bir doğruya ya da “birr”e giden yolun şeffaf, açık ve ön kapıdan olması gerektiğini anlatır.
III. “Arka Kapıdan Giriş” Ne Demek?
Bu tabir, hem fiziksel hem temsilî anlamlar taşır:
Gizli, dolaylı, meşru olmayan yollarla hedefe ulaşmak
Niyeti açık olmayan, planı dürüstçe izah edilmeyen davranış biçimi
Ahlaki bütünlükten yoksun stratejiler
Şekilci, yüzeysel ya da hileli uygulamalar
Yani Kur’an, gaye için her yolu mubah sayan bir anlayışı reddeder. “Evlere arkalarından girmek” ifadesi, görünüşte dindar ama ahlaken bozuk davranışların eleştirisidir.
IV. “Kapılardan Girin”: Açıklık, Usûl ve Ahlak
Kur’an’ın alternatif olarak sunduğu ifade son derece anlamlıdır:
“Evlere kapılarından girin.”
Bu cümlede, açıklık, meşruiyet, doğrudanlık, usule uygunluk gibi erdemler vurgulanır. Kapı, bir giriş biçimi olarak sadece fiziksel değil, aynı zamanda:
Bir işe ahlaki açıdan uygun şekilde başlamak,
Söz, davranış ve inançta tutarlılık göstermek,
Yönünü ve niyetini net olarak belirlemek anlamına gelir.
Bu ifade, aynı zamanda niyet ile yöntem arasındaki ilişkiyi de gösterir: Niyet doğru olsa bile yöntem yanlışsa, birr ortaya çıkmaz.
V. Takva ve Birr: Hedef ve Yolun Birliği
Ayetin sonunda şöyle denir:
“Birr, takva sahipliğidir.”
Bu da demektir ki: Gerçek erdem, niyetteki ihlas ile birlikte yöntemdeki takva ile ortaya çıkar. Başarı ya da ulaşılan sonuç değil, başarma biçimi Allah katında belirleyicidir.
VI. Günümüzdeki Yansımaları:
Bu ilahi öğüt, çağımız için çok derin bir mesaj içerir:
Din adına yapılan ama ahlaka aykırı davranışlar,
İyi niyetle ama etik dışı yollarla yürütülen mücadeleler,
İnançlı görünmek için takınılan riyakâr şekilcilikler,
Amaca ulaşmak için “arka kapı” arayan zihniyetler,
bu ayetin uyarısına girer.
SONUÇ: Evin Kapısı Açıkken Arka Bahçeye Dolanma
Kur’an, sadece doğruya ulaşmamızı istemez; doğru şekilde doğruya ulaşmamızı ister. Bu yüzden “evlere kapılarından girin” ifadesi, her çağda geçerli bir yöntem ahlakı manifestosudur.
Erdeme giden yol, dolambaçlı, gizli, örtülü değil; açık, dürüst ve ön cepheden olmalıdır. Çünkü Allah katında hem amaç hem de araç bir bütünlük arz eder.
Hakikat, gizli kapıdan değil; kapısı açık bir bilinçle girilen evlerde yaşar.
Yorumlar
Yorum Gönder