ASIRLARIN ARTIKLARI "Din Adamları"🔥
ASIRLARIN ARTIKLARI: SÖZDE DİN ADAMLARINA KUR’AN’IN BAKIŞI
Kur’an, Dini Meslekleştiren ve Allah’a Ortak Koşan Otoritelere Ne Diyor?
📌 Giriş
Kur’an, Allah’a ait olan dini, zamanla bir çıkar ve iktidar aracına dönüştüren kişi ve kurumları sert bir şekilde eleştirir. Bu kişiler yalnızca geçmiş ümmetlerin değil, bugünün toplumlarının da en büyük sorun kaynağıdır.
Asırlar boyunca “din adamı” kisvesi altında halkı sömüren, dini metinleri tahrif eden, Allah’ın hükmünü geçersiz kılmaya çalışan yapılar, Kur’an’ın tabiriyle “Allah’a ortak koşanlardır”. Bu makale, Kur’an’ın “din tüccarlarına” ve “otoriteyi Allah’tan çalanlara” yönelik bakışını ortaya koymaktadır.
---
🧿 1. Din Tüccarları: Ayetleri Az Bir Bedelle Satanlar
Kur’an’da defalarca uyarılan bir kesim vardır: Allah’ın ayetlerini az bir değere satanlar. Bu kişiler dini bilgi karşılığında çıkar, mevki, güç veya para talep ederler. Dini bir meta haline getiren bu tavır, Kur’an’da doğrudan lanetlenir:
“Allah’ın ayetlerini az bir değere satmayın.”
(Bakara 2:41, 79, 174; Maide 5:44, 45, 47)
“Elleriyle kitap yazıp sonra ‘Bu Allah katındandır’ diyenlerin vay haline! Bunu az bir karşılığa yapıyorlar.”
(Bakara 2:79)
Bu sözde din adamları, kendi yazdıkları yorumları, kitapları, fetvaları veya mezhebi görüşleri Kur’an ile eşdeğer kılma cüreti gösterir.
Böylece Allah’ın hükmüne şirk koşar, dini Allah’a has kılmak yerine dini, kendi çıkar ve itibarlarına has kılarlar.
---
🔥 2. Hükümde Allah’ı Devre Dışı Bırakanlar
Kur’an’a göre gerçek iman, yalnızca Allah’a hüküm verme yetkisi tanımaktır:
“Hüküm yalnız Allah’ındır.” (Yusuf 12:40)
“O size dinde ruhbanlık diye bir şey emretmedi.” (Hadid 57:27)
Sözde din adamları ise, Allah’ın kitabını bir kenara iterek kendi hüküm sistemlerini, mezhep kitaplarını, “icma” ve “kıyas” gibi insan yapımı otoriteleri Allah’ın yerine geçirirler. Bu, Kur’an’da şirkin tanımıdır:
“Onlar, hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan başka rab edindiler...”
(Tevbe 9:31)
Bu ayette geçen “rab edinmek” ifadesi, onları ilahi otorite olarak tanımak anlamına gelir. Yani bir kişi, Allah’ın açık hükmüne aykırı olarak bir din adamının sözünü dinliyor ve uyguluyorsa, o kişiyi Allah’a ortak koşmuş olur.
---
💼 3. Ulemayı Putlaştırmak: Atalarının Yolundan Gidenler
Birçok kişi, geçmiş âlimlerin veya mezhep imamlarının görüşlerini Allah’ın ayetlerinden üstün tutar. Bu durum Kur’an’da atalar dini olarak tanımlanır ve şiddetle eleştirilir:
“Onlara, ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ dendiğinde, ‘Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız’ derler.”
(Bakara 2:170; Maide 5:104)
Bu yaklaşım, bireysel düşünmeyi ve Kur’an’ı bizzat okumayı bırakıp, asırlardır tekrarlanan sözleri mutlaklaştıran bir kör itaattir. Kur’an ise her kuşağı, kendi aklını ve vicdanını kullanarak vahiy ile yüzleşmeye çağırır.
---
🏛 4. Dini Saltanat Aracına Dönüştürenler
Kur’an, dini kullanarak halk üzerinde baskı kuran, siyasetle iç içe geçen ve dini bir egemenlik aracına dönüştüren yapıları da kınar:
“İlim verildiği halde İsrailoğullarının ihtilafa düşmeleri sırf zulüm ve haksızlık yüzündendi.”
(Casiye 45:17)
“Kitap yüklü eşekler gibidirler.”
(Cuma 62:5)
Bilgi sahibi olmak, Kur’an’a göre sorumluluktur. Ancak bu bilgi, kibir ve tahakküm aracı haline geldiğinde, bu insanlar eşek gibi sadece yük taşıyan, anlamayan ve aktardığı bilginin hakkını vermeyen kimselere benzetilir.
---
⚖️ 5. Dinde Aşırılığa Kaçanlar: Ruhbanlık Üretenler
Kur’an, insanların kendi elleriyle dine ekledikleri ruhbanlık anlayışını reddeder:
“Biz onlara ruhbanlığı yazmadık; ama Allah’ın rızasını kazanmak için kendileri uydurdular.”
(Hadid 57:27)
Zamanla oluşan tarikatlar, cemaatler, şeyhler, mürşitler ve onların “sorgusuz itaat” anlayışı, Kur’an’a değil, uydurulmuş dindarlığa dayanır. Kur’an, bu tür ara otoriteleri ortadan kaldırarak bireyin doğrudan Allah ile ilişki kurmasını ister.
---
✋ 6. Dini Bozup Parçalayanlar
Kur’an, dini grup grup bölüp, her grubun kendi görüşünü hakikat sanmasını da eleştirir:
“Dinlerini parça parça edip grup grup olanlar yok mu; senin onlarla bir ilgin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır.”
(Enam 6:159)
Her biri kendi mezhebini, tarikatını, hocasını “tek hak yol” ilan eden yapılar, aslında Kur’an’ın dışına çıkmış ve dinin asli birliğini bozmuşlardır.
---
🛑 Sonuç: Din Adamı mı, Din Yönlendiricisi mi?
Kur’an’da “din adamı” diye bir sınıf yoktur. Allah, dini özel bir zümreye değil, doğrudan her bireye ulaştırır. Kur’an’ın çağrısı şudur:
“Bu Kur’an, insanlar için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmettir.”
(Al-i İmran 3:138)
Bugün Kur’an’a rağmen konuşan, hükmeden, fetva veren, dini kendi otoritesiyle özdeşleştiren herkes; asırların artığıdır. Kur’an, bu kişilere ne saygı gösterir ne de otorite tanır. Gerçek saygı, yalnızca Allah’a ve O’nun kitabınadır.
Yorumlar
Yorum Gönder