Kur’an’da “أَوْ (ev)” Edatı

Kur’an’da “أَوْ (ev)” Edatı: Seçimden Tefekküre Bir Anlam Haritası

Arapça’daki “أَوْ” (ev) edatı, genellikle “veya” olarak çevrilir. Ancak bu çeviri, Kur’an’daki kullanım zenginliğini karşılamaktan uzaktır. Kur’an’da “ev” edatı yalnızca iki seçenek sunan bir bağlaç değildir; aynı zamanda ibhâm (belirsizlik), tefannün (çeşitleme), idrâb (öncekini geçersiz kılma) ve tahyîr (seçim hakkı tanıma) gibi çok boyutlu anlam işlevlerine sahiptir.

Bu makalede, Kur’an’daki “ev” edatının temel kullanım türleri örnek ayetlerle sınıflandırılarak açıklanacaktır.


1. Tefannün (Çeşitleme): Durum Varyasyonları Sunma

“Ev” edatı bazı ayetlerde olayın farklı biçimlerde gerçekleştiğini, birden fazla varyantının mümkün olduğunu gösterir. Bu, mutlak bir belirsizlik değil; anlamın genişlemesi ve zenginleşmesi anlamına gelir.

🔹 A’râf 7:4
“Biz nice kentleri yıkıma uğrattık. Azabımız onlara ya gece uyurlarken, ya da gündüz dinlenirken geldi.”
(فَأَتَاهَا بَأْسُنَا بَيَاتًا أَوْ هُمْ قَائِلُونَ)
Burada “ev” zaman belirsizliğinden çok, her an gelebilecek azabın dehşetini ve hazırlıksız yakalanmayı vurgular.

🔹 Necm 53:9
“(Vahiy meleği) iki yay uzunluğu kadar, yahut daha da yakın olmuştu.”
(فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَىٰ)
Buradaki “ev”, mesafe deneyiminde bir çeşitlenmeyi ifade eder; çünkü farklı vahiy tecrübelerinde farklı yakınlıklar söz konusudur.

🔹 Yunus 10:24
“Emrimiz geceleyin yahut gündüz vakti ona gelivermiştir de...”
(فَجَاءَهَا بَأْسُنَا لَيْلًا أَوْ نَهَارًا)
Azabın geldiği zaman açık belirtilmemiştir; maksat zaman değil, hazırlıksızlık vurgusudur.


2. İbham (Bilinçli Belirsizlik): Vurguyu Sonuca Kaydırmak

Bazı ayetlerde “ev” edatı, okuyucunun dikkati zaman, kişi ya da ayrıntıdan ziyade sonuca yöneltsin diye kullanılır.

🔹 A’râf 7:4 ve Yunus 10:24 örneklerinde bu anlam geçerlidir. Önemli olan azabın zamanı değil, onun kaçınılmazlığı ve ansızın gelişi olduğundan zaman belirsiz bırakılır.

Bu kullanım biçimi, okuyucuda hem merak hem de tefekkür doğurur; çünkü bilerek boş bırakılan yerler, zihinsel bir tamamlamaya davet eder.


3. İdrâb (Öncekini Geçersiz Kılma): Sözde Seçeneklerin İptali

“Ev” edatı bazen bir tercih sunuyor gibi görünür, ancak bağlam ya da devam eden ifadelerle bu seçeneklerin geçersiz olduğu, asıl doğru seçeneğin başka olduğu belirtilir.

🔹 Bakara 2:135
“Yahudiler: ‘Yahudi olunuz ki doğru yolu bulasınız’, Hristiyanlar da: ‘Hristiyan olunuz ki doğru yolu bulasınız’ dediler. De ki: Hayır! İbrahim’in hanîf dini!”
(وَقَالُوا كُونُوا هُودًا أَوْ نَصَارَىٰ تَهْتَدُوا ۗ قُلْ بَلْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ)
Burada “ev” iki alternatif sunar, ama بَلْ (bel) edatıyla bu ikisi geçersiz sayılır ve üçüncü bir seçenek –İbrahim’in hanîf dini– yegâne doğru yol olarak sunulur.

🔹 Sebe’ 34:24
“De ki: Ya biz ya da siz, ya hidayetteyiz ya da apaçık bir sapkınlık içindeyiz.”
(وَإِنَّا أَوْ إِيَّاكُمْ لَعَلَىٰ هُدًى أَوْ فِى ضَلَـٰلٍ مُّبِينٍ)
Görünüşte iki eşit ihtimal varmış gibi sunulur; ama bağlam bu tarafsızlığın yapay olduğunu, doğru yolda olanın peygamber ve müminler olduğunu açıkça ima eder.


4. Tahyîr (Gerçek Seçim): Alternatiflerin Serbest Sunumu

Bu tür kullanımda “ev” edatı, gerçekten eşdeğer seçenekler arasında bir tercih imkânı sunar. Hukukî ve ahlâkî bağlamlarda çokça karşımıza çıkar.

🔹 Mâide 5:89
“…ya on yoksulu doyurmak, ya onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir.”
(فَكَفَّارَتُهُ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاكِينَ … أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ)
Buradaki “ev” edatları arasında gerçek tercih vardır; üç kefaret türü de geçerli ve eşit değerde sunulmuştur.

🔹 Mâide 5:33
“Allah’a ve Resûlü’ne savaş açanların… cezası, ya öldürülmeleri, ya asılmaları, ya elleri-ayaklarının çapraz kesilmesi, ya da sürgün edilmeleridir.”
(أَن يُقَتَّلُوا أَوْ يُصَلَّبُوا أَوْ تُقَطَّعَ … أَوْ يُنفَوْا)
Burada da “ev” edatları seçenekli ceza anlamındadır. Suçun niteliğine göre hâkim ya da devlet başkanı uygun cezayı seçer.
Hanefîler bu ayeti “tahyîr” (seçim hakkı) delili olarak görürken, Şâfiîler ve Mâlikîler cezaların suça göre belirlenmesi gerektiğini savunur.


5. Retorik ve Meydan Okuma: Sözde Seçenekle Gerçeği Gizleme

Bazen “ev” edatıyla ihtimal sunuluyor gibi yapılır, fakat asıl amaç muhatabı düşündürmek ya da onu zımnen itham etmektir.

🔹 Neml 27:62
“Ya da sıkıntıya düşen kimseyi o mu cevaplandırıyor?”
(أَمَّنْ يُجِيبُ ٱلْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ ٱلسُّوٓءَ… أَءِلَٰهٌۭ مَّعَ ٱللَّهِ)
Soru soruluyor gibi görünse de cevap ortadadır: Allah’tan başka kimse yardım edemez.

🔹 Sebe’ 34:24
Daha önce aktardığımız gibi, burada da sözde eşit iki ihtimal sunulup, gerçek olan üstü kapalı biçimde ima edilir.


📊 Özet Tablo: Kur’an’da “Ev” Edatının Anlam Kategorileri

KategoriTanımAyet Örneği
TefannünDurumları çeşitlendirme, olayın versiyonlarını sunmaNecm 9, Yunus 24
İbhamBilinçli belirsizlikle vurgu ve düşündürmeA’râf 4, Yunus 24
İdrâbÖnceki ifadeyi geçersiz kılıp asıl mesajı sunmaBakara 135, Sebe 24
TahyîrGerçekten iki veya daha fazla seçenek sunmaMâide 89, Mâide 33
RetorikSözde seçenekle meydan okuma, ima ve ironiNeml 62, Sebe 24

✍️ Sonuç: “Ev” Edatı Bir Düşünce Egzersizidir

Kur’an’da “ev” edatı sadece bir bağlaç değil, zihinsel bir çağrıdır. Şunları hedefler:

  • Tercih yapmayı öğretir.

  • Karar vermeye yönlendirir.

  • Sorgulamayı teşvik eder.

  • Gerçeğe karşı uyanıklığı kışkırtır.

Böylece Kur’an, “ev” gibi sade bir bağlaçla bile okuyucunun zihnini diri tutar, onu ya hakikati seçmeye ya da seçmeyerek sorumluluğu üstlenmeye davet eder.

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣