Kuranda Fetih Kavramı - 1
Kur’an’da “Fetih” Kavramı: Zaferden Teslimiyete, Açılmadan İlahi Rızaya
Özet
Kur’an’da “fetih” kavramı çoğu zaman zahirî anlamıyla “zafer” olarak algılanmış; özellikle askeri galibiyetleri çağrıştıran bir söylemin parçası hâline gelmiştir. Ancak Kur’an’daki kullanımlar dikkatle incelendiğinde, bu kavramın yalnızca dışsal bir galibiyeti değil, daha çok içsel bir teslimiyetin, ilahi hükmün tecellisinin ve kalpteki açılımın ifadesi olduğu görülmektedir. Bu makale, özellikle Fetih Suresi 18. ayet bağlamında, fetih kavramının anlam çerçevesini yeniden tartışmakta ve savaşsız bir fethin nasıl en büyük ilahi zafer olabileceğini ortaya koymaktadır.
1. Giriş
Arapça kökenli “fetih (فتح)” kelimesi, sözlük anlamıyla “açmak, ortaya çıkarmak, kapalı olanı çözmek” gibi anlamlara gelir. Bu kökten türeyen kelimeler Kur’an’da yaklaşık kırk kez farklı formlarda kullanılmıştır. Bunların arasında fettâh (hak ile hüküm veren), mefâtîh (anahtarlar), iftah (hüküm ver), futihat (açıldı) gibi formlar dikkat çeker. Bu kök, yalnızca maddi anlamda kapı veya şehir açmakla sınırlı kalmayıp, Kur’an’da çok katmanlı bir şekilde hem bireysel bilinç açılımı hem de toplumsal çözümün sembolü olarak sunulmaktadır.
2. Fetih Suresi Bağlamında Fetih: Savaşsız Bir Zafer
Fetih Suresi 18. ayet, konunun en çarpıcı örneklerinden biridir:
“Andolsun, o ağacın altında sana biat ederlerken Allah o mü’minlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu (sekinet) vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.” (Fetih, 48/18)
Ayette bahsi geçen olayda herhangi bir savaş veya fiziki çatışma gerçekleşmemiştir. Müslümanlar, elleri boşa çıktığı hâlde, sadakatle bağlılıklarını sürdürmüş, içsel bir direnç ve teslimiyet göstermişlerdir. Kur’an bu durumu “fetih” olarak adlandırmakta ve üstelik bunun yakın olduğunu belirtmektedir:
"fethen qarîben" (فَتْحًا قَرِيبًا) – pek yakın bir fetih.
Bu, klasik anlamda bir “zafer” değil; Allah’ın rızasını kazanmaya götüren bir bilinç ve tavır zaferidir. Ayette geçen üç temel kavram bu yorumun dayanaklarını oluşturur:
-
rıza (رضا): Allah’ın razı olması, ilahi bağış ve kabullenişin en yüksek mertebesidir.
-
sekinet (سكينة): Kalbe indirilen iç huzur ve güven duygusu.
-
fetih (فتح): Bu bağlamda savaşla değil, Allah’ın razı olduğu bir duruşla gelen açılım.
3. Fetih Kavramının Tematik Anlam Katmanları
a. İlahi Hüküm ve Hakikatin Açılması
Kur’an’da “fetih”, bazen doğrudan ilahi hükmün verilmesi, hakla bâtılın ayrılması anlamında da kullanılır:
“De ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hüküm verecek. O, hakkı açan, hakkıyla bilen (el-Fettâh el-Alîm)’dir.” (Sebe, 34/26)
Bu ayette “fetih” sadece bir “açma” değil, aynı zamanda hakikatin ortaya çıkarılması, adaletle hükmün verilmesi anlamındadır. İlahi "fetih", bir tür yargı açılımı, mahkeme kararı gibi kesin bir tecellidir.
b. Gaybın Anahtarları ve İlahi Bilgiye Erişim
En‘âm Suresi 59. ayette geçen “mefâtîhü’l-gayb” ifadesi:
“Gaybın anahtarları O’nun katındadır; onları O’ndan başkası bilmez.”
Burada da fetih kökünden türemiş bir kelime, bilinmeyenle bilinen arasındaki perdeyi açan ilahi vasıtaları anlatır. Bu, yalnızca epistemolojik değil, aynı zamanda ontolojik bir açılmadır.
c. Cennet ve Cehennemin Kapılarının Açılması
Zümer Suresi 71-73. ayetlerde hem cehennem hem de cennet bağlamında “futihat” kelimesi geçer:
-
“Futihat ebvâbühâ” – kapıları açıldığında.
Buradaki “açılma” ise ebedî akıbetin açılmasıdır; yani nihai ilahi hükmün zahir hâle gelmesidir.
4. Geleneksel Anlayışın Eleştirisi: Fetih Sadece Savaş mı?
Klasik yorumlarda “fetih” çoğunlukla bir toprak kazanımı olarak sunulmuştur. Özellikle askerî başarıların Allah tarafından lütfedildiği ve “fetih” kelimesiyle adlandırıldığı algısı öne çıkmıştır. Ancak bu anlayış, Kur’an’daki “fetih” kavramının çok boyutlu doğasını daraltmaktadır.
Zira Kur’an’da fetih:
-
Kalbi açmaktır (sekinet),
-
Hakla hüküm vermektir (fettâh),
-
Gaybı aralamaktır (mefâtîh),
-
Ve bazen yalnızca Allah’ın razı olmasıyla elde edilen bir manevî başarıdır.
5. Sonuç: Fetih, Kalpte Açılan Kapıdır
Kur’an’da fetih, yalnızca düşmanı alt etmek değil, bazen nefsin engellerini aşmak, bazen sabır göstermek, bazen de sadece hakikati sebatla beklemek anlamına gelir.
Özellikle Fetih Suresi 18. ayet, bu anlamın merkezinde yer alır. Burada savaşsız bir zafer, kan dökülmeden gelen bir rıza, ve teslimiyetle inşa edilen bir içsel galibiyet öne çıkar.
Fetih, bazen bir şehri değil; bir kalbi açmaktır.Ve Allah bir kalbe razı olduysa, orası artık en büyük fetihtir.
Yorumlar
Yorum Gönder