Kur’an’ı rehber edinen insan: Bir Mümin Portresi 🌿

🌿 Kur’an’ı rehber edinen insan: Bir Mümin Portresi


🌙 Giriş

Kur’an’a göre gerçek mümin, ölçüsünü insanlardan değil, doğrudan Allah’ın kelamından alan insandır.
Onun mihenk taşı Kur’an’dır; sözünü, eylemini, sevgisini ve yönelişini bu hakikat kitabıyla tartar.

Müminin rehberi vahiydir; kalbinin pusulası ayetlerdir. O, ne modaya uyar ne geleneği ilah edinir — yalnız Allah’ın sözünü merkeze alır.


🔹 Kendine Yeten Değil, Hakk’a Muhtaç Olandır

“...Kendini yeterli gördüğü için...” (Alak 5–7)

Kur’an, insanı bilgiyle yücelten ama aynı zamanda haddini bilen bir varlık olarak tanımlar.
Mümin, kendini yeterli görmez; bilginin ve varoluşun kaynağının Allah olduğunu bilir.
Aklını terk etmez, ama onu putlaştırmaz. Aklını ayetleri anlamanın bir anahtarı kılar.


🔹 Sürekli Arayış İçindedir

“Bizim içimizde doğruya yönelenler de var…” (Cin 14)

Gerçek mümin durağan değildir. Arayışı teslimiyetini zedelemez; bilakis derinleştirir.
O, kalbiyle arar, aklıyla düşünür, Kur’an’la ölçer.
Hakikat, onun için bir varış noktası değil, sürekli tazelenen bir yolculuktur.


🔹 Sözüyle Eylemi Tutarlıdır

“Niçin yapmayacağınız şeyi söylüyorsunuz?” (Saff 2–3)

Müminin kelimeleri ibadettir. Söylediğiyle yaşadığı arasında uçurum yoktur.
Doğruluk onun için erdem değil, imanın gereğidir.


🔹 Kendini Unutmaz, Aynada Kendisini Görür

“İnsanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz?” (Bakara 44)

Kur’an insanı önce kendi içinde ıslah etmeye çağırır.
Mümin, öğüt verirken önce nefsini hesaba çeker.
Her nasihat, onun için önce kendine bir uyarıdır.


🔹 Rehberi Kur’an’dır, Başka Ölçü Tanımaz

“Onda şüphe yoktur, muttakiler için rehberdir.” (Bakara 2)

Kur’an müminin pusulasıdır.
Ne gelenek, ne kişiler, ne de otoriteler onun rehberidir.
Din onun için Kur’an’la başlar, Kur’an’la biter.


🔹 Kur’an’ı Okuyup Onunla Yaşar

“Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar.” (Bakara 121)

Kur’an’ı yüzünden değil, yüreğinden okur.
Her ayet, onun için bir davranış ilkesi, bir ahlak çağrısıdır.


🔹 Kullukta Ortak Tanımaz

“Ben de sizin gibi bir beşerim; bana, ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor.” (Kehf 110, Zümer 3)

O’nun Rabbi tektir.
Mümin, kulluğunu hiçbir aracıya, kutsal otoriteye, veliye ya da sisteme devretmez.
Sevgisi de, yönelişi de yalnız Allah’adır.


🔹 Yalnız Allah’a Kulluk Eder, Yalnız O’ndan İster

“Yalnız Sana kulluk ederiz, yalnız Senden yardım dileriz.” (Fatiha 5)

Onun kapısı birdir.
Ne beşerî otoriteler, ne maddî güçler Allah’ın önüne geçemez.
Müminin dili dua, kalbi teslimdir.


🔹 Teslimiyeti Samimidir

“Ona Rabbi ‘Teslim ol!’ dediğinde, ‘Âlemlerin Rabbine teslim oldum’ dedi.” (Bakara 131)

Teslimiyet, kör itaat değil; bilinçli yöneliştir.
Mümin, korkudan değil, sevgiden teslim olur.
Çünkü bilir ki teslim olduğu, kendisine şah damarından yakın olandır.


🔹 Amelinde Allah Rızasını Gözetir

“Benim salâtım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’âm 162)

Eylemlerinin merkezinde Allah vardır.
Gösteriş, çıkar ve övgü beklentisi onun için şirk kokusudur.


🔹 Dinini Allah’a Has Kılar

“Dini yalnız O’na halis kıl.” (Zümer 2, 11, 14)

Mümin, dinini beşerî yorumlara, mezhep otoritelerine ya da gelenek zincirlerine teslim etmez.
Onun dini, saf, net, aracısız bir dindir — yalnız Allah’a özgüdür.


🔹 Hiçbir Beşeri Gücü Rab Edinmez

“Onlar bilginlerini ve rahiplerini Rabler edindiler.” (Tevbe 31; Âl-i İmrân 80)

Gerçek mümin, kimseyi “hüküm koyucu” konumuna getirmez.
O, otoritenin değil, hakikatin peşindedir.


🔹 Uyarıya Kulak Verir

“Rablerinin ayetleriyle uyarıldıklarında sağır ve kör kesilmezler.” (Furkan 73)

Kalbi diri, zihni açık, vicdanı hassastır.
Uyarı geldiğinde savunmaya geçmez; onu kendine yöneltir.


🔹 Mücadeleden Geri Dönmez

“Eğer babalarınız, evlatlarınız, mallarınız size Allah yolundaki cihattan daha sevgiliyse…” (Tevbe 24)

Zorluk karşısında geri çekilmez.
Onun gayreti menfaat için değil, hakikat içindir.


🔹 Sevgisinde Ölçülüdür

“Allah’ı bırakıp bazılarını Allah gibi sevdiler.” (Bakara 165)

Hiç kimseyi Allah gibi sevmez.
Sevgisi de, buğzu da adalet üzerinedir.


🔹 Davetinde Aracısızdır

“De ki: Benim yolum budur; ben Allah’a davet ederim.” (Yusuf 108)

Müminin daveti samimidir.
Kendisini değil, Kitabı konuşturur.


🔹 Yalnız Kur’an’a Uyar

“Rabbinizden size indirilene uyun; O’nun dışında velilere uymayın.” (A’râf 3, En’âm 106)

Kaynağını vahiyden alır, sözü Kur’an’la ölçer.
Her şeyi şu soruyla tartar:
“Bu Allah’ın kelamında var mı?”


🔹 Allah ile Birlikte Başka İlah Tanımaz

“Allah ile birlikte başka bir ilah çağırma.” (Kasas 88)

Onun dualarında, korkularında, umutlarında ortak yoktur.


🔹 Bir Tek İlah’a İman Eder

“İlahınız bir tek ilahtır; O Rahmandır, Rahimdir.” (Bakara 163; Tâhâ 8, 98)

Sevgisi, korkusu, yönelişi yalnız O’nadır.
Onun dünyasında çoğul ilah yoktur.


🌙 Sonuç: Kur’an’la Yetişen İnsan

Kur’an’ı mihenk edinen insan, inancını şekle değil, şuura dayandırır.
Allah’a aracıyla değil, ayetiyle yaklaşır.
Kullukta iz bırakmak değil, iz sürmek ister — Allah’ın rehberliğini izlemek.

Bu insanın kimliği tek bir cümlede özetlenir:

Kur’an’la arınmış, Allah’a yönelmiş insan.


 UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣