İki El ile Oluşturma; Yontma ve Yazıya Geçiş


Kur’an’da Oluşturulma, Yontma ve Yazıya Geçiş:

Vahiy Dışı Dini Öğretinin “İki Elle Oluşturulan Putlar” Olarak Eleştirisi**

Özet

Bu makale, Kur’an’da insanın oluşturulmasına dair geçen “iki el” kavramının insana özgü bir tasvirden ziyade, insanın bilinçsel biçimlendirilmesi ve ayetlerden ziyade din diye üretilen bilgilerin insan eliyle yazıya geçirilmesi konusunu irdeleyeceğiz. Bu iki aşamalı oluşum; Kur’an’ın şahsiyetleri putlaştırma, aracı edinme, şefaat umma ve vahiy dışı dini otoriteleri kutsama eleştirisiyle bütüncül biçimde ilişkilendirilecektir. 

Nûh ve İbrahim dönemindeki put anlatılarını inceleyerek vahiy dışı tüm dinî söylemlerin—heykeller, ritüel kalıpları, kutsal metin iddialı yazmalar ve otorite kişileri de dâhil—Kur’an bağlamında “iki elle oluşturulan putlar” kategorisine girdiğini göstermektedir. 

Böylece Kur’an’ın din anlayışında bilgi kaynaklarının tevhidî odağı, yalnızca doğrudan vahiy ve bilinçsel sorumluluk üzerinde temellendirilmiştir.


1. Giriş

Kur’an, “putlaştırma”yı yalnızca taş ve tahta yontularla sınırlamaz; bilakis, insanın kendi üretimini ilahî alanın yerine ikame etmesi şeklinde tanımlar. Bu üretim hem zihinsel oluşturma hem de literal üretim (yazma, şekillendirme) düzeyinde gerçekleşebilir. Dolayısıyla putlaştırma; bir nesneye, bir ritüele, bir kişiye, bir metne veya bir öğretiye ilahi yetki ve son söz hakkı atfetme eylemidir.

Bu bakış açısından hareketle, Kur’an’da geçen “iki el ile oluşturma” (اليدان) kavramının ilahi bilgiye dayalı değil, insani zan, emeğe ve bilinçsel inşaya işaret eden sembolik bir ifade olduğu görülür. Yazılı vahyin gönderilmesinden önce peygamberlerin yaşadığı arayış ve sınama süreci, bir tür yontma; vahyin indirilişinden sonra ise ilahi kelamın insan eliyle yazıya geçirilmesi, bir tür metinsel oluşturmadır.

Bu iki aşamalı oluşum modeli, Kur’an’ın put eleştirisiyle doğrudan bir bağ kurar:
Vahiy dışı tüm dinî öğretiler—ister heykelsi suretler olsun, ister yazılı gelenek, ister kişi kültleri—Kur’an’a göre “iki elle oluşturulan putlar”dır.


2. Kur’an’da Oluşturulma: Yontma ve Yazıya Geçiş Modeli

2.1. Yontma (bilinçsel oluşturma)

Kur’an, insanın yaratılışını ruh, tesviye, nefha, fıtrat gibi kavramlarla bilinçsel bir inşa olarak betimler. Yontma; peygamberlerin bir kitaba sahip olmadan önce yürüttükleri bilinç arayışını ifade eder. Örneğin İbrahim peygamberin yıldız–ay–güneş gözlemi (En‘âm 6:75–79), vahiy öncesi bilinçsel bir yontulma sürecidir.

Bu süreç “putlardan uzaklaşma” hareketiyle birlikte işler.

2.2. Yazıya geçiş (metinsel oluşturma)

Kitabın indirilişi ile birlikte vahyin korunması, aktarılması ve toplumda yerleşmesi insan eliyle yazıya geçen bir sürece dönüşür. Ayetlerin yazılması, Kur’an’ın tabiriyle kelimenin “ellerle” kayıt altına alınmasıdır (Kalem 68:1; Beyyine 98:2–3).

Bu ikinci aşama, insan eliyle oluşturulan her şeyin kutsallaştırılmasına karşı bir uyarıyı da içerir. Çünkü insan eliyle oluşan şey, ilahî değildir; bu nedenle Kur’an, vahyin dışında yazılan, aktarılan, türetilen veya otorite haline getirilen tüm dinî öğretileri insan yapımı olarak değerlendirir.


3. Nûh Nebi Dönemindeki Putlar: İnsan Eliyle Üretilen Dini Aracılar

Nûh’un kavmi, kutsallaştırdıkları kişileri heykelleştirmiş ve onları “yaklaştırıcı aracılar”a dönüştürmüştür:

  • “Wedd, Suvâ’, Yeğûs, Ye’ûk ve Nesr” adlarıyla anılan putlar (Nûh 71:23), tarihsel kişilerin zaman içinde kutsallaştırılıp heykelleştirilmiş hâlleridir.

  • Kur’an’ın vurguladığı husus, bu putların insanlar tarafından yontulmuş, yani “iki elle oluşturulmuş” olmalarıdır.

  • Kavmin gerekçesi açıktır:
    “Bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye” (Zümer 39:3).

Bu zihniyet şunu gösterir:
Vahiy dışı bir dinî figürü aracı kılmak, onu “iki elle oluşturulan put” statüsüne geçirir.


4. İbrahim Nebi Dönemindeki Putlar: Kırılabilirlik ve İnsan Eli Vurgusu

İbrahim’in put kırma anlatısı (Enbiyâ 21:51–70), putların insan eliyle üretildiği gerçeğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyar:

  • Putların tesviye edilmesi, şekillendirilmesi ve süslenmesi insanların yaptığı bir işlemdir.

  • İbrahim’in sorusu ise teolojik düşüncenin merkezindedir:
    “Size ne fayda sağlarlar, ne zarar verebilirler?” (Enbiyâ 21:66)

  • Putların kırılması, insan yapımı olduklarının kanıtıdır.
    İnsan eliyle yapılan şey ilahî olamaz.

Bu bağlam, yalnızca heykelleri değil, vahiy dışı tüm dinî otoriteleri ve metinleri kapsar. Çünkü heykel de, geleneksel öğreti de, ritüel icadı da aynı mantıksal zemine oturur:
İnsan üretiminin kutsallaştırılması.


5. Putlaştırmanın Kur’an’daki Evrensel Çerçevesi

Kur’an put anlayışını üç temel başlıkta toplar:

5.1. Yontulan putlar (maddesel üretimler)

Taş, tahta, metal heykeller—Nûh ve İbrahim kıssalarının temel figürleri.

5.2. Yazılan putlar (vahiy dışı metinler)

Bakara 2:79 bu durumu şöyle niteler:
“Elleriyle kitabı yazıp ‘Bu Allah katındandır’ derler.”
Bu, doğrudan “iki elle oluşturulan put” tanımının metinsel karşılığıdır.

5.3. Kişi ve otorite putları

Peygamber de dahil din adamlarının “Rabler edinilmesi” (Tevbe 31, Ali İmran 80), kişilerin kutsallaştırılmasıdır.

Ahbar ve Ruhbanları rabler edinmeyin. (bkn; Tevbe 31)

Nebileri rabler edinmeyin (bkn; Ali İmran 80)

Bu üç kategori, tek bir çatı kavrama işaret eder:
Vahiy dışı, insan eliyle üretilen tüm dinî anlatılar putlaştırmanın modern ve tarihsel biçimleridir.


6. Vahiy Dışı Öğretilerin “İki Elle Oluşturulan Putlar” Olarak Konumlanması

Kur’an’ın metodolojisi açıktır:

  • Bir şey vahiy değilse,

  • İnsan emeğiyle oluşturulmuşsa,

  • Dinde belirleyici otoriteye dönüştürülmüşse,

o şey Kur’an’ın kavramsal sisteminde “iki elle oluşturulan put” kategorisine girer.

Bu, heykeller için olduğu kadar:

  • Rivayet külliyatı,

  • Kur’an dışı dini kitaplar,

  • Otorite kabul edilen kişiler,

  • Ritüel icatları,

  • Geleneksel öğretiler
    için de geçerlidir.

Kur’an’ın uyarısı tam bu noktada yoğunlaşır:

“Onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine zarar ve fayda veremeyen şeylere uyarlar.” (Yûnus 10:18)

Bu tespitin kapsamı geniştir:
Zarar–fayda gücü vehmedilen her öğreti, her kişi, her gelenek bir “put” olur.


7. Sonuç

Bu makale, Kur’an’da geçen “oluşturma” kavramını iki aşamalı bir süreç olarak ele almış; yontma (bilinçsel inşa) ve yazıya geçiş (metinsel inşa) modelinin, Kur’an’ın putlaştırma eleştirisiyle tutarlı bir bütünlük oluşturduğunu ortaya koymuştur. Nûh ve İbrahim kıssaları, vahiy dışı dinî figürlerin insanlar tarafından üretildiğini ve sonradan kutsallaştırıldığını açıkça göstermektedir.

Bu bağlamda Kur’an, vahiy dışı tüm dini anlatıları, ister heykel ister metin ister otorite şeklinde tezahür etsin, insan eliyle üretilmiş “iki elle oluşturulan putlar” kategorisine yerleştirir. Böylece dinin hakikat kaynağını yalnızca vahiy ve insanın bireysel bilinci üzerinde temellendirir. Vahyin dışındaki her dinî söylem, Kur’an’a göre hem kaynağını hem de meşruiyetini yitirir.

Tevhid, bu nedenle sadece Allah’a yönelmek değil; insanın kendi ürettiğini kutsallaştırma eğilimini reddetmesidir.


UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣