Lût Kavmi Demokrasi ile Yönetilseydi Ne Olurdu❓️
🌑 Lût Kavmi Demokrasi ile Yönetilseydi Ne Olurdu?
1. Sorunun Asıl Yönü
Kur’an, bir toplumun çöküşünü yönetim şekline değil, ahlaki çözülmeye ve uyarıya karşı direnişe bağlar.
Bu denemede sorulması gereken esas soru şudur:
Lût kavminin büyük çoğunluğu ahlaki bozulmayı doğru kabul ederken, bu toplum halk oylaması (demokrasi) ile yönetilseydi sonuç değişir miydi?
Kur’an’a göre cevap nettir: Hayır.
2. Kur’an’da Çoğunluğun Kararı Hakikatin Ölçüsü Değildir
Kur’an, 'çoğunluğun' kararlarına karşı ciddi bir mesafe koyar ve uyarıda bulunur.
- Çoğunluk gerçeği bilmez: “Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar.” — En‘âm 116
- Çoğu düşünmez, şükretmez, iman etmez: (Pek çok ayette bu tema tekrarlanır.)
- Lût (a.s.) Dışlanırdı: Onu "azınlık görüşlü" ve "toplumu bölen" biri olarak ilan ederlerdi.
- Kötülük Yasallaşırdı: Ahlaksızlıklarını "toplumun özgür seçimi" diye savunurlardı.
- Tehditler "Kanun" Olurdu: Lût’a yönelik sürgün tehditleri (A‘raf 82) oy çoğunluğuyla "kanun" hâline getirilirdi.
“Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar.” — En‘âm 116
➡ Sonuç:
Hakikat, sayı ile ölçülmez. Eğer bir toplum topluca bozulmuşsa, "halk oyu" sadece o kötülüğü yüceltir ve meşrulaştırır.
Lût Kavminde Demokrasi:
3. Toplumsal Yıkılışın Değişmez Yasaları
Kur’an’ın anlattığı bütün helak (yıkım) kıssalarındaki yasalar hep aynıdır:
|
Aşama |
Süreç |
|---|---|
|
I. |
Peygamberi dinlemeyen, ahlaksızlığa meyilli çoğunluk. |
|
II. |
Kötülüğün toplumda genel kabul görmesi ve norm hâline gelmesi. |
|
III. |
Temiz insanların dışlanması veya susturulması. |
|
IV. |
Ahlaksızlığın "özgürlük" süsüyle savunulur hâle gelmesi. |
|
V. |
Uyarılara karşı körlük ve umursamazlık. |
Özetle: Demokrasi, Lût kavminde ahlaki çözülmeyi durdurmak yerine, çoğunluğun iradesiyle kötülüğün daha hızlı yayılmasına ve yasal bir kılıf kazanmasına yol açardı.
4. Kur’an’ın Özgürlük ve Sınır Dengesi
Kur’an, bireysel özgürlüğü temel bir ilke olarak tanır:
“Dinde zorlama yoktur.” (Bakara 256)
Ancak bu özgürlük, toplumun çürümesine yol açacak sınırsızlığa dönüşemez. Toplumsal düzeni korumak için sınırlar koyar:
- Fuhşun yaygınlaşması (Nûr 19)
- Ahlaksızlığın normalleştirilmesi
- Zulüm ve taşkınlık (Bağy)
- Fitne (Bozgunculuk)
Lût kavminde bu sınır aşılmıştı:
- Kötülük toplumsal örf hâline gelmişti.
- Misafire saldırmak "toplum eğlencesi" olmuştu.
- Ahlaksızlık "özgürlük" süsüyle meşrulaştırılmıştı.
Böyle bir ortamda halk yönetimi, bu bozukluğu "çoğunluğun hakkı" diyerek korur ve tasdik ederdi. Sonuç yine kaçınılmaz olurdu.
5. Sonuç: Değişmeyen Kurtuluş İlkesi
Kur’an’a göre bir toplumun kurtuluşu ve sağlamlığı şunlara bağlı değildir:
- Sayılara (çoğunluk/azınlık)
- Yönetim şekline (monarşi/demokrasi vb.)
Kurtuluş; Ahlak, Adalet, İffet ve Allah’ın ölçülerine bağlı yaşamaktan gelir.
Lût kavminde demokrasi olsaydı:
- Kötülük oy çoğunluğu ile yasal olurdu.
- Lût (a.s) dışlanırdı.
- Ahlaki çürüme korunurdu.
- Helak yine kaçınılmaz olurdu.
📌 Kur’an’ın Toplumsal Düzen Önerisi (Temel İlkeler)
Kur’an, belirli bir yönetim şeklinin adını koymaz, ancak uygulandığında her düzeni sağlamlaştıracak beş temel ilkeyi vurgular.
1. Hakka Bağlı Yönetim
Karar çoğunluğa göre değil, ilahi ölçüye ve adalete göre verilir. Hakikat, oydan üstündür.
2. İstişare (Birlikte Danışma)
Yönetim "ben bilirim" demez; milletle birlikte düşünür, ortak akla önem verir. (Kur’an’daki isim: Şûra)
3. Emanet Ehil Olana Verilir (Liyakat)
Görevler, liyakat sahibi kişilere verilir; akraba veya yandaşa değil. (Nisâ 58)
4. Zulüm ve Taşkınlık Yasaktır
Kim olursa olsun (kişi, aile, devlet, çoğunluk), zulmetme hakkına sahip değildir.
5. Özgürlük ve Sınır Dengesi
Birey özgürdür, ancak toplumun çürümesine yol açan taşkınlıklar ve ahlaksızlıklar yasallaştırılamaz.
🟦Kur’an’a Göre Sağlam Toplumun İnşaası
- ✅ Ahlak temelli yönetim ve hukuk.
- ✅ Danışmaya (şûra) dayalı idare.
- ✅Bilgi ve ehliyete (liyakat) göre görev dağılımı.
- ✅ Kötülüğün yayılmasına engel olan hukuk sistemi.
- ✅ Fakir, yetim ve güçsüzün korunması.
- ✅ Ölçü, Adalet ve Dürüstlük (Mîzan) ilkesine bağlılık.
Kur’an’ın önerdiği düzen bundan ibarettir. İsim değil, ilke ön plandadır.
UYARI / HATIRLATMA
Yorumlar
Yorum Gönder