Kur'an Anlatım Bilimi 📜



📜 Kur'an Anlatım Bilimi: Tarihsel Olgudan Zihinsel Kalıplara 

Anlatıdaki Bilgiye Dayalı Kırılma

Kur'an'ın kıssa sunumu, genel anlamda tarih yazımının (tarih bilimi) kullandığı bir yöntemi izlemez. Klasik tarih metinleri, kim?, ne zaman? ve nerede? sorularına yanıt ararken; Kur'an kıssaları öncelikle niçin? ve nasıl bir sonuçla? sorularına odaklanır. Bu durum, anlatının ağırlık merkezini olaydan örneğe ve tarihsel gerçekten evrensel yasalara (Sünnetullah) kaydırır.

I. Olaydan Evrensel Örneğe: Öğretim Amaçlı Seçim

Kur'an anlatısı, olayları seçici bir gerçekçilik ile sunar. Anlatımdaki tutumluluk, gereksiz kabul edilen zaman ve yer ayrıntılarını dışarıda bırakır.

  • Kıssa, sadece yaşanmış bir olayı aktarmakla kalmaz; o olayın tekrarlanabilir bir ahlaki ve varlıksal ders olarak formüle edilmiş (biçimlendirilmiş) şeklidir.

  • Bu seçme ve sadeleştirme, okuyucunun dikkatini olayın dışsal karmaşasından alıp, olayın tetiklediği manevi ve ahlaki çatışmaya yönlendirir. Olay, bir ahlaki deneme alanı görevi görür.

  •  Kur'an'daki olayların "hikâye" değil, ibret (ders) alma amacı taşıyan "kıssa" (izini sürmek, takip etmek) terimiyle anılmasının temel sebebi budur. Kıssa, geçmişin izini sürerek geleceği kurmayı hedefler.

II. Tarihten Zihinsel Haritaya: İçsel Durum Belirleme

Kıssalar, dışsal bir tarih kaydı olmaktan öte, insanın iç dünyasında (bilincinde) sürekli aktif olan manevi mücadeleleri yansıtan bir yansıtmadır.

  • Tarih, insan bilincinin kendini dışarıya vurduğu bir sahnedir. Firavun ile Musa arasındaki çekişme, sadece iki siyasi gücün mücadelesi değil, her insanda bulunan büyüklük taslama (Firavun) ve boyun eğme (Musa) eğilimlerinin sonsuz çatışmasıdır.

  • Kıssa, okuyucunun kendi "zihin haritasındaki" bozuklukları, riskleri ve potansiyelleri belirlemesini sağlar. İnkar, bir tarih hatası değil, iradede kök salmış bir duruştur; bu duruş her an her insanda ortaya çıkabilir.

  • Kıssalar, dışsal tarih içsel oluş bilimi dönüşümünü gerçekleştirir. Geçmişteki olay, kişinin kendi var olma çıkmazlarını yansıtan bir ayna haline gelir.

III. Kişiden Temel Kalıba: Sonsuzluk İçeren Örnekler

Kıssalardaki kişiler (Firavun, Karun, Bel'am vb.), tekil bireyler olmaktan öte, temel  ve evrensel insan tiplerini temsil ettikleri için zamandan ve yerden bağımsızdırlar.

  • Karun, sadece Musa zamanında yaşamış zengin bir şahıs değil; zenginliğin şükürsüzlüğe, kendini beğenmişliğe ve toplumsal dengesizliğe yol açtığı temel kalıbı temsil eder. O, başarıyı yalnızca kendi nefsine bağlayan her dönemin ben merkezci, maddeci zengin tipidir.

  • Kur'an, Karun'un kişisel tarihini değil, Karun'un ruh halini ve bunun kaçınılmaz sonucunu anlatır. Bu, toplumsal ve ahlaki bir öngörüdür. Toplum, bu temel kalıbı tanıdığında, Karun'un yeni görünümlerine karşı uyanık olabilir.

  • Tek bir kişinin biyografisi yerine, insanlık durumunun sürekli tekrar eden tipik hâlleri bu anlatılara işlenmiştir.

IV. Yerden Varoluşsal Anlama: Sahnenin Simgesel Kullanımı

Kıssalarda adı geçen yerler ve eşyalar (gemi, kuyu, dağ), genellikle olayın manevi ağırlığını ve anlamını güçlendiren simgeler olarak kullanılır.

  • Nuh'un gemisi, sadece bir taşıt değil; inananların kurtuluş umudunun ve ilahi emre uymanın varoluşsal simgesidir. Tufan, sadece su baskını değil, inkârın boğulmasının ve inancın yeniden doğumunun simgesidir. Yer (gemi), İman-Kurtuluş formülünü somutlaştırır.

  • Okuyucu, geminin fiziki yapısına değil, gemide olmanın manevi zorunluluğuna odaklanır. Kıssa, "Benim de kurtuluş yolum (gemim) ne olmalı?" sorusunu sordurur.

  • Coğrafi bir yerin kaydı yerine, insan hayatının var olma sınavlarının sahnesi ve bu sınavın başarılma yolu gösterilir.

Sonuç

Kur'an kıssaları, olayları salt tarihsel veri olarak değil, evrensel bilinç hallerini ve İlahi Yasanın (Sünnetullah) işleyişini gösteren kalıplar olarak sunar. Bu anlatılar, sadece geçmişi aydınlatmakla kalmaz, aynı zamanda bugünü teşhis etme ve geleceğe yol gösterme işleviyle, zamanlar üstü bir rehberlik kaynağıdır.

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣