Kuran'da Hidayet
📖 Kur'an'da Hidayet Kavramı: İlahi Rehberliğin Doğrudan Öğretimi
1. Hidayetin Münhasır Kaynağı: Yalnızca Allah Teâlâ
Kur'an-ı Kerim’de hidayet (doğru yola iletme), asli ve mutlak biçimde yalnızca Allah’a (c.c.) nispet edilir:
“Şüphesiz hidayet, yalnızca Allah’ın hidayetidir.” (bkn Bakara, 2/120; Âl-i İmrân, 3/73)
Bu vurgu, hiçbir beşerî otoritenin—mezhep, gelenek, âlim, kişi veya kurum—insana mutlak anlamda yol gösterme gücü veremeyeceğini bildirir. Beşer, hidayet vermez; yalnızca vahyi tebliğ eder. Hidayet ise doğrudan ilahî bir öğretimdir.
2. Hidayetin Yegâne Aracı: Kitab-ı Kerim
Kur'an, kendisini ikincil bir rehber değil, bizzat hidayetin kaynağı olarak tanımlar:
“İşte bu Kitap; bunda şüphe yoktur. O, muttakiler için bir hidayettir.” (Bakara, 2/2)
“Gerçekten bu Kur'an, en doğru yola iletir.” (İsrâ, 17/9)
Dolayısıyla hidayet, metnin kendi bütünlüğünde ve kavramsal örgüsünde aranmalıdır; rivayetlerde, dışsal açıklamalarda veya geleneksel yorumlarda değil. Kur'an, hidayetin hem kaynağı hem yöntemi hem de ölçüsüdür.
3. Hidayetin İşlevi: Bilgiden Dönüşüme
Kur'an’a göre hidayet, yalnızca “doğru bilgiyi edinme” değil, zihni, vicdanı ve toplumu dönüştüren kapsamlı bir süreçtir.
a) Bilgiyi Açık Kılma
Hidayet, hakikatin delil ve açıklamalarla görünür kılınmasıdır:
“Ayetleri böyle açıklıyoruz ki hidayete eresiniz.” (En’âm, 6/97)
b) İki Yolun Gösterilmesi
İnsan iradesine hitap eden bir eğitimdir:
“Biz ona iki yolu göstermedik mi?” (Beled, 90/10)
Doğru ile yanlış, hüda ile ğayy arasındaki farkı idrak etme sorumluluğu bireye aittir.
c) Karanlıktan Nura Çıkarma
Hidayet; şirk, zulüm ve cehaletten; tevhid, adalet ve bilgiye uzanan bir dönüşümdür:
“Allah, iman edenleri karanlıklardan nura çıkarır.” (Bakara, 2/257)
4. Hidayetin Engelleri: Nefsânî ve Sosyal Tutumlar
Kur'an, insanı hidayetten uzaklaştıran en büyük etkenlerin dış güçler değil, kişinin kendi içsel tutumları ve taklitçi alışkanlıkları olduğunu vurgular.
a) Hevâ (Keyfî Arzu ve Benmerkezcilik)
Hevâ, kişinin arzu ve beklentilerini mutlaklaştırarak vahye alternatif bir “otorite” haline getirmesidir:
“Hevasını ilah edinen kimseyi gördün mü?” (Câsiye, 45/23)
b) Atalar Geleneği ve Taklit
Sorgulanmamış örf ve kültürel alışkanlıklar, hidayetin en güçlü saptırıcı unsurlarındandır:
“Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.” (Bakara, 2/170)
c) Ritüel ve Sembolcülüğe Saplanma
Şekilsel din algısının hakikatin önüne geçmesi, hidayeti perdeleyen bir başka unsurdur. Kur'an, dinin özünü boşaltan bu şekilciliğe sıkça dikkat çeker.
5. Hidayet: Pasif Kabul Değil, Aktif Bir İkame Süreci
Kur'an’a göre hidayet bir kere elde edilip bırakılan pasif bir durum değil; sürekli öğrenme, karar verme, eylemde bulunma ve ahlaki duruş gerektiren bir süreçtir:
“Bana ibadet edin; işte bu dosdoğru yoldur.” (Yâsîn, 36/61)
“Hidayete uyanların hidayetlerini artırır.” (Meryem, 19/76)
Hidayet, vahyin içselleştirilmesi, kararların ona göre şekillenmesi ve hayata geçirilmesi anlamına gelir.
6. Hidayetin Toplumsal Göstergeleri: Adalet ve Merhamet
Kur'an, hidayetin toplumsal hayatta iki temel değerle görünür olduğunu bildirir: adalet ve merhamet.
a) Adalet (Kıst/Adl)
Adalet, hidayetin toplumsal teminatıdır:
“Şüphesiz Allah, adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisâ, 4/58)
Adalet üretmeyen bir din anlayışı, Kur'an açısından hidayetten uzak bir anlayıştır.
b) Merhamet (Rahmet)
Peygamberin gönderiliş gayesi bile merhametle tanımlanır:
“Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 21/107)
Hidayet, rahmeti topluma yayan bir bilinçtir; kapsayıcıdır, dışlayıcı değil.
7. Hidayetin Kur'an’daki Nihai Tanımı: Özgür İrade ve Sorumluluk
Kur'an’a göre hidayet, kişinin özgür iradesiyle yöneldiği ve sorumluluğunu taşıdığı bir dönüşümdür:
“Kim hidayet bulursa kendi nefsi için; kim saparsa kendi aleyhinedir.” (İsrâ, 17/15)
Hidayet yalnızca öğrenmek değil; vahyin rehberliğinde adil ve bilinçli bir yaşam kurmaktır:
“Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/45)
Bu, hidayetin bireysel bilgiden toplumsal sorumluluğa uzanan kapsamını açıkça ortaya koyar.
💡 Sonuç: Hidayet Kur'an’dadır, Başka Yerde Değil
Kur'an’ın öğretisine göre hidayet:
-
kaynağı bakımından Allah’a aittir,
-
aracı bakımından Kur'an’dadır,
-
yöntemi bakımından akıl ve vicdanı harekete geçirir,
-
sonucu bakımından ise bireysel dönüşüm ve toplumsal adaleti hedefler.
Hidayet = Vahyin anlaşılması + uygulamaya geçirilmesi + adalet ve merhametle toplum inşası
Dinî otoriteler, mezhepler, gelenekler ve yorumlar hidayet veremez; yalnızca aktarım yapabilir. Gerçek hidayet, Kur'an’ın doğrudan öğretisiyle gerçekleşir.
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder