"Tevhid toplumu nasıl yeniden inşa edilir?" sorusuna odaklanalım. Kur’an’da Beyt’in işlevi, sadece fiziksel bir yapı olmanın ötesindedir. Beyt, tevhid merkezli bir toplumun inşa edilmesinin simgesel ve pratik temelidir. Bugün, tevhid toplumu inşa etmek, Kur’an’daki adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları toplumsal yaşantıya aktarmak anlamına gelir.
---
1. Tevhid Toplumunun İnşası: Temel İlkeler
a. Egemenlik Sadece Allah’a Aittir (Tevhid İlkesinin Uygulanması)
Kur’an’a göre egemenlik, yalnızca Allah’a aittir:
> “Hüküm yalnızca Allah’ındır.”
(Yusuf 12:40)
Bu ilke, tevhid toplumunun temel taşlarını oluşturur. Toplumun her alanında, Allah’ın hükmü ve adaleti egemen olmalıdır.
Siyasi: Yönetimler Allah’ın adaletini esas almalıdır.
Ekonomik: Zekât, sadaka gibi sistemlerle servet adil şekilde dağılmalıdır.
Toplumsal: İnsan hakları, kadın hakları, çocuk hakları gibi temel haklar Allah’ın buyurduğu şekilde korunmalıdır.
---
b. Eşitlik ve Adalet: Beyt’in Temizlenmesi
Kur’an, adaletin sağlanmasını her şeyden önce toplumun en alt seviyesine kadar ulaşması gerektiğini vurgular. Beyt, bütün insanlara eşit hizmet sunma yeri olmalıdır. Bugün toplumda adalet ve eşitlikten söz etmek, sınıfsal, ekonomik, cinsiyet ayrımcılığı gibi engellerin aşılması anlamına gelir.
> “Ey insanlar! Şüphesiz biz sizi bir erkek ve bir dişi olarak yarattık ve birbirinizle tanışıp kaynaşmanız için halklar ve kabileler haline getirdik.”
(Hucurat 49:13)
Bu ayet, farklılıkların zenginlik olduğunu ve herkesin eşit olduğunu vurgular. Beyt de, bütün insanları kucaklayan ve eşit haklar sunan bir yerdir. Toplumda sınıf farkları, zengin-fakir uçurumları olmamalıdır.
---
c. Bireysel Sorumluluk ve Toplumsal Dayanışma
Kur’an, her bireyi sorumlu tutar:
> “Her biriniz sorumlusunuz ve her biriniz sorumluluğundaki kişilerden sorumlusunuz.”
(Buhari)
Tevhid toplumunda her birey, toplumun refahı için üzerine düşeni yapmakla yükümlüdür. Bu, sadece kendi çıkarını düşünmek değil, başkalarının haklarını gözetmek demektir.
Dayanışma ve yardımlaşma toplumsal hayatın her alanında yer almalıdır. Bu, özellikle zekât ve sadaka sistemleriyle somut hale gelir.
Sosyal adalet, yoksulluk, açlık ve eşitsizlik gibi sorunlarla mücadele etmenin temel aracıdır.
---
2. Tevhid Toplumunun İnşasında Beyt’in Rolü
a. Beyt: Toplumsal Huzurun ve Adaletin Merkezi
Beyt, sadece bir ibadet yeri değil, toplumsal huzurun, adaletin ve özgürlüğün merkezi olmalıdır. İbadet, sadece Allah’a yönelme değil, toplumla da barış içinde yaşama anlamına gelir.
Beyt’in etrafında, özgürlük ve adalet anlayışları şekillenir.
Beyt’in yeniden ihyası, Kur’an’ın hükümlerini toplumsal yapıya entegre etmekle başlar. Bu, özellikle kapsayıcı eğitim, adil ekonomi ve eşit haklar konusunda ciddi adımlar atılmasını gerektirir.
---
b. Beyt’in Egemenliği: Allah’a Ait Bir Toplum Düzeni Kurmak
Beyt’i Allah’a ait bir egemenlik merkezi olarak görmek, sadece ritüel ibadetleri yerine getirmekle kalmayıp, toplumsal düzeni de Allah’ın adaletine göre inşa etmeyi gerektirir.
> “Ey iman edenler! Allah’a, Resulüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin.”
(Nisa 4:59)
Tevhid toplumunda Allah’ın vahyi, her alanda egemen olmalıdır. Toplumsal ilişkiler, ekonomik düzey, aile yapısı, hukuk düzeni gibi alanlar, Kur’an’ın hükümleriyle şekillenmelidir.
---
3. Bugünün Tevhid Toplumunu İnşa Etme Adımları
a. Vahye Dayalı Eğitim ve Bilinçlendirme
Tevhid toplumunun inşası, Kur’an’la eğitimle başlar. Toplumlar, Kur’an’ın tevhid öğretisiyle büyütülmeli, adalet ve eşitlik üzerine bilinçlendirilmeli. Bunun için:
İslami eğitim sistemleri oluşturulmalı.
Ahlakî değerler öğretisi yaygınlaştırılmalı.
Kur’an’ın hükümleri, sosyal hayatın her alanına aktarılmalı.
b. Ekonomik Adalet ve Dağılım
Tevhid toplumunda ekonomik adalet temel bir ilkedir. Beyt’in müminlere ve toplumun her kesimine eşit şekilde hizmet etmesi gerekir. Bunun için:
Zekât ve sadaka sistemleri etkin bir şekilde işletilmeli.
Fakirlerin, yoksulların hakları korunmalı ve onlara destek verilmelidir.
İşsizliğe ve yoksulluğa karşı topyekûn mücadele edilmelidir.
---
c. Sosyal Barış ve Adalet
Toplumda barış ve eşitlik sağlanmalıdır. Toplumsal ayrımcılık, cinsiyet eşitsizliği gibi yapılar yıkılmalıdır.
Kadın hakları, çocuk hakları, işçi hakları gibi alanlarda güçlü adımlar atılmalıdır.
Toplumda kimse dışlanmamalı, her bireyin hakları güvence altına alınmalıdır.
---
Sonuç: Beyt ve Tevhid Toplumunun Yeniden İnşası
Beyt, şirkten arındırılmış, sadece Allah’a ait bir egemenlik merkezi olarak yeniden inşa edilmelidir. Bu, sadece ibadetlerdeki samimiyet değil, toplumsal yaşamda adalet, eşitlik ve özgürlük sağlamakla mümkündür.
Beyt’in gerçek anlamı, sosyal yapıyı Allah’a dayalı olarak kurmaktır.
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder