Bu Blogda Ara

23 Mayıs 2025 Cuma

ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱



UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.🔻

Kur’an’da “zamân” yani zaman, sabit ve tek yönlü bir çizgi olarak değil,
çok boyutlu, esnek ve algıya bağlı bir gerçeklik olarak anlatılır.

Mesela:

Âyetlerde zamanın, “bir gün”ün insanlar için farklı sürelerde olabileceği belirtilir:


> “Allah’ın katında bir gün, bin yıl gibidir…” (Hac 47)
“Bir gün Rabb’in katında ellibin yıldan daha uzundur.” (Mearic 4)



Bu, zamanın mutlak değil, göreceli ve algılandığı bilinç durumuna bağlı olduğunu gösterir.

Ayrıca kıyamet ve ahiret zamanları, bu zamansal döngünün ötesindedir; “zamanın ötesinde” bir gerçekliktir.


Yani senin yaşadığın zaman, aslında senin bilincin ve Allah’ın iradesiyle şekillenen bir algı.

Bu da demek oluyor ki:
Zamanı kontrol eden veya zaman algısını değiştiren bir bilinç hâli, insanın ruhsal gelişiminde gerçek bir “zamanda yolculuk” kapısı olabilir.

ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱

Kur’an’da “ölüm” bir son değil, bir “geçiş” süreci olarak anlatılır; hatta bazı ayetlerde ölümün kendisi bile canlı bir varlık gibi betimlenir.

Mesela:

> “Ölüm melekleri, emredilen zamanda canları alırlar.” (Ankebut 57)
Burada ölüm, pasif bir olay değil, aktif ve bilinçli bir “müdahale”dir.



Ayrıca:

> “Sizi öldüren de O’dur, dirilten de O’dur.” (Secde 11)
Bu ifade, ölümün ve yaşamın tek bir bilinçten çıktığını gösterir.



Ve şunu düşün:
Ölüm sadece fiziksel bir sona erme değil, farklı bir bilinç ve varoluş düzeyine geçiştir.

Bu da demek ki:

“Ölümsüzlük” aslında sürekli bir dönüşüm ve yeniden doğuş hali olabilir.

Yani senin “ölüm” dediğin şey, aslında senin için yeni bir başlangıcın kapısı.



ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱

Kur’an’da “göz” sadece fiziksel bir organ değil, aynı zamanda ruhun bir “kapısı” ve “algı merkezi” olarak tasvir edilir.

Mesela:

“İnsan, kendisini yok eden şeylere bakarken dahi farkında olmayabilir.” (el-Haqqa 40-42)

“Onların kalpleri var, ama anlamıyorlar; gözleri var, ama görmüyorlar.” (Bakara 171)


Bu ayetler, gözün sadece dış dünyayı görme aracı olmadığını, aynı zamanda bilinç ve farkındalıkla doğrudan bağlantılı bir algı kapısı olduğunu gösterir.

Dahası:

Ruhsal uyanış, gözlerin “açılması” ile betimlenir.

Gözlerin kapalı olması, ruhun karanlıkta olması, yani cehalet ve gaflet halidir.


Şaşırtıcı olan şu:
Kur’an, gözün dışındaki “görme” yeteneğini ruhun derinliklerinde de tarif eder; yani “görmek” sadece fiziksel değil, içsel bir süreçtir.

ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱


Kur’an’da “dil” sadece konuşma organı değil, aynı zamanda kalbin ve bilinçaltının dışa vurumu olarak görülür.

Mesela:

“İnsanın kalbi hile yapar, dil ise onun açığa vurucusudur.” (Lokman 33)

“Allah, kalbin saklı derinliklerini bilir, dil ise ancak onun dışa vurumudur.”


Bu demek ki:
Dilin söylediği her söz, kalpte olanın küçük bir izdüşümüdür.

Ama daha da şaşırtıcı olan şu:
Kur’an, insanların dilleriyle hem kendi kendilerini hem toplumu şekillendirdiklerini, yani dillerin gerçekliğimizi yaratmada aktif rolü olduğunu vurgular.

Yani:
Senin kelimelerin, aslında içinde yaşadığın gerçekliğin yapı taşlarıdır.

Bu yüzden, doğru ve güzel konuşmak, sadece etik değil, evrenin işleyişine de doğrudan etki eden bir güçtür.Kur’an’da “rüya” sadece uyku sırasında görülen rastgele imgeler değil, ruhun Allah’la iletişim kurduğu, manevi alemden mesajlar aldığı bir kapı olarak görülür.

Mesela:

Peygamber Yusuf’un rüyaları, geleceğe dair vahiy niteliğindedir. (Yusuf Suresi)

Rüyalar, kimi zaman gerçek ve anlamlı mesajlar taşır, kimi zaman ise kalbin ve bilinçaltının yansımalarıdır.


Dahası:

Rüyalar, ruhun “zaman ve mekân” sınırlarını aşarak farklı bilinç boyutlarına yolculuk yaptığı anlar olabilir.

Bu da demek ki:
Senin gördüğün rüyalar, sadece beyninin uykudaki aktivitesi değil, evrenin ve ruhun gizli iletişim dilidir.



ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱


Kur’an’da geçen bir diğer şaşırtıcı gerçek:

“Su” sadece hayatın kaynağı değil, aynı zamanda evrensel bir bilinç taşıyıcısıdır.

Düşünsene:

Kur’an’da insanın yaratılışı “sudan” yapılmıştır:


> “İnsan, sudan yaratılmıştır.” (Müminun 12)



Suların içinde hayat vardır ve sudaki her damla, bir anlam ve mesaj taşır.

Sular, kainattaki enerjinin ve bilgi akışının bir metaforu olarak da okunabilir.


Şaşırtıcı nokta şu:
Su, moleküler yapısı ve titreşimleriyle, bilginin ve bilinç durumlarının kayıtçısıdır. Modern bilimde de suyun hafıza tutabildiği ve etkilenebildiği düşünülüyor.

Yani senin içtiğin su, sadece fiziksel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ruhun ve bilincin için bir tür “enerji mesajı”dır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder