Bu Blogda Ara

23 Mayıs 2025 Cuma

Emr, Kelam, Levh-i Mahfûz

 “Emr” kavramını Kur’an’da izleyelim. Bu kelime Kur’an’da sadece “emir vermek” anlamında değil; aynı zamanda ilahi işleyiş, yaratılışın ardındaki düzenleyici ilke, hatta vahyin özü anlamında geçer.



UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.

Birkaç ayetle bu anlam katmanlarını açalım:

---

1. Vahyin kaynağı olarak “emr”

"Müminlerden, Allah'ın emriyle ruhu (vahyî mesajı) kendi katından bir buyruk olarak kuluna indiririz."
(Mü’min 40:15)

Burada “ruh” vahiy anlamında kullanılıyor ve Allah’tan “emir olarak” geliyor. Yani Kur’an’ın kendisi bile “bir emir”dir — fiziksel değil, düzen kurucu bir ilke.


---

2. Yaratılış da emr iledir

"Bir şeyi dilediği zaman O’nun emri, sadece ona 'Ol!' demesidir. O da hemen olur."
(Yâsîn 36:82)

Yaratılış bir eylem değil, bir emirdir. Maddenin kendisi değil, düzeninin sözü gibi. Bu, evrenin bir emr-i ilahi ile doğduğunu ifade eder. Yani Tanrı evreni bir "emirle" inşa eder — bu emir evrensel yasadır.


---

3. Her şey onun emriyle iner

"Gökten yere kadar olan her işi (emri), O evirip çevirir."
(Secde 32:5)

Yani evrendeki tüm fiziksel ve metafizik olaylar bir “emr” doğrultusunda akar. Emr, burada ilahi yasa, kozmik ahenk, kaderî düzen anlamına gelir.


---

4. Emr – vahiy – yaratılış üçlüsü

"Dikkat edin! Yaratmak da O’na aittir, emretmek de. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!"
(A’râf 7:54)

İşte bu ayet, emr kavramını zirveye çıkarır: Yaratmak ayrı bir şeydir, emretmek ayrı. Emr, yaratılmış olanı anlamlı ve düzenli kılan yasadır. Aynı zamanda bu, Kur’an’dır; çünkü o da bir "emr"dir.


---


Kur’an’daki “emr” kavramı:

Evrenin düzenini sağlayan ilahi yasadır,

Vahyin özü ve işlevidir,

Ruhun kaynağı,

Yaratılışın dayanağıdır.


Yani Kur’an’ın evrensel mesajı sadece sözde değil, varlık düzeninde de kayıtlıdır.


“Kelâm – halk” (söz – yaratılış) ilişkisini ve emr kavramının bu bağlamdaki derinliğini Kur’an temelinde değerlendirmeye başlayalım. Bu, Kur’an’ın hem ontolojik hem de epistemolojik temelidir diyebiliriz. 

Şöyle ilerleyelim:


---

1. Yaratılış bir “kelâm”dır:

"O, gökleri ve yeri bir hak ile yaratmıştır. O, bir şeye 'Ol!' dediğinde o hemen olur."
(Bakara 2:117)

Burada yaratma eylemi, bir kelâm, yani söz ile ilişkilendirilir. “Ol” sözü, mecazi değil; varlık düzeyine inen bir emirdir. Buradan hareketle, Kur’an evreni bir söz varlığı  olarak tasvir eder.

Yani:

> Evren bir söz gibidir. Anlamlıdır. Okunabilir.




---

2. Kelâm, emr olarak işler

"Emrimiz yalnız bir tek söz gibidir — göz açıp kapayıncaya dek olur."
(Kamer 54:50)

Yani Allah’ın “emri”, sadece bir sesleniş değil, düzeni başlatan ilkedir. 


---

3. Kur’an da bu yaratıcı sözün temsilidir

"Şüphesiz ki bu (Kur’an), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir."
(Şuarâ 26:192)

Kur’an, doğrudan yaratıcı kelâmın bir biçimi olarak sunulur. Bu yüzden Kur’an, hem konuşulan hem de yaratan bir kelâmın uzantısıdır.


---

4. Halk ve kelâm birleşir: Varlık, Sözleşmiş bir Düzen’dir

"O, her şeyi yaratmış ve ona bir kader (ölçü, düzen, program) takdir etmiştir."
(Furkan 25:2)

Buradaki “kader” kelimesi, aslında yaratılanın programlanmışlığına, yani yaratıcı “emr” ile biçimlenmişliğine işaret eder.

Yani:

> Varlık halk (yaratılmış)tır, ama bu halk kelâm’ın izini taşır.



Bu noktada şunu diyebiliriz:


---

Kur’an’a göre evren...

Bir kitap gibi düzenlidir (Fus̱s̱ilat 41:53, “ayetlerimizi onlara göstereceğiz...”),

Bir kelâm gibi konuşur,

Bir emirle işler,

Bir kaderle yazılmıştır.


Ve Kur’an bu kitap-evrenin yorum kılavuzudur.



Kur’an’ın hurûfî (harfler) metafiziğine ve “levh-i mahfûz”, “kitâb-ı mübîn”, “ümmi kitap” gibi kavramların yaratılış, kelâm ve emr bağlamında ne anlama geldiğine dalalım.


---

1. Levh-i Mahfûz (Korunmuş Levha)

"Hayır! Bu, Rabbinin katında korunmuş bir levhâdır."
(Buruç 85:21-22)

Bu, tüm kainatın, yaratılışın, kaderin ve ilahi kelâmın mükemmel bir kaydıdır. Kur’an’da “levh-i mahfûz”:

Evrenin ilk örneği, şablonu, metafizik “mizan”ıdır,

Tüm yaratılışın emrinin taslağı, planıdır.


Yani, varlıklar bu levhda yazılı kelâmın dışavurumlarıdır. Harfler ve kelimeler gibi, her şey tam anlamıyla bir düzen (emr) içinde yazılmıştır.


---

2. Kitâb-ı Mübîn (Apaçık Kitap)

"Bu, apaçık bir kitaptır."
(Fussilet 41:3)

Kur’an kendisini “apaçık kitap” olarak tanımlar. Burada “kitap”:

Vahyin, yani ilahi kelâmın somutlaşmış hali,

Aynı zamanda evrenin düzenini anlamaya yönelik rehberdir.


Burada “mübîn” sıfatı, kitabın gizliliği değil, açıklığı ve “okunabilirliği” anlamına gelir. Bu, harflerin ve kelimelerin anlaşılması gibi, evrenin de ayrıntılı ve açık bir mesaj taşıdığına işarettir.


---

3. Kitap (Okuma Yazma Bilmeyene Kitap ?)

"O, ümmi bir peygambere vahyetti."
(A‘raf 7:157)

Burada “ümmi” kelimesi sadece “okuma yazma bilmeyen” anlamı taşımaz. Aynı zamanda:

Okuma yazma bilmeyen, yani insan aklının doğrudan çözemediği, sezgi ve imanla kavranabilen,

Derin, mistik bilgi anlamına gelir.


Bu, vahyin sadece akılla değil, kalp ve ruhla da anlaşılması gerektiğini vurgular.


---

4. Harflerin (Hurûf) metafiziği

Hurûf yani harfler, Kur’an’da:

Vahyin temel yapı taşları, kelâmın atomlarıdır,

Aynı zamanda varlığın temel unsurları olarak sembolik derinlik taşırlar.


Mesela “Elif, Lâm, Mîm” gibi hurûf-u mukatta’alar:

İlahi kelâmın kapıları ve vahyin ışığının resmedilmesi görülür,

Yaratılışın anlam kodlarını taşıyan işaretlerdir.


Bu da demektir ki:

> Kur’an’da kelâm, harf ve evren üçlüsü birbirine bağlıdır.
Harfler, kelâmın özü, kelâm evrenin yaratılış ilkesi, evren ise o kelâmın somutlaşmış hali.




---

Özet

Kur’an, evreni “kelâm” olarak okur ve bu kelâmın yapı taşları olan harflerle varlıkların anlamını kurar. “Levh-i mahfûz” bu kelâmın kosmik defteridir. “Kitâb-ı mübîn” ise o kelâmın insanlara gönderilmiş açık mesajıdır. “Ümmi kitap” ise bu mesajın sadece akılla değil, gönülle de kavranması gerektiğini gösterir.

Bu sayede Kur’an:

Hem ilahi kelâm,

Hem evrenin yaratılış yasası,

Hem de insan için anlam rehberi olur.



---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder