TEVBE: Hac Günü Verilen Ültimatom
Kur’an’ın dokuzuncu suresi olan Tevbe, diğer surelerden biçim olarak da içerik olarak da ayrılır. Ne besmeleyle başlar, ne de girişinde yumuşak bir tonda seslenir. Çünkü bu sure, artık söylenecek sözün söylendiği, safların ayrıldığı ve bir karar bildiriminin yapıldığı bir suredir. İçeriğiyle bir manifesto, tonu ve bağlamıyla ise bir ültimatom niteliğindedir. Ve bu ültimatom, "Hacc-ı Ekber günü" açıkça ilan edilmiştir.
UYARI / HATIRLATMA
Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.
Hacc-ı Ekber: Sadece Bir Hac Değil, Bir Dönüm Noktası
“Ve Allah ve Resulü tarafından insanlara, Hacc-ı Ekber günü bir duyuru: Artık Allah da Resulü de müşriklerden uzaktır…”(Tevbe 9:3)
Kur’an’da “Yevmü’l-Haccil-Ekber” ifadesi yalnızca bu ayette geçer. Bu gün, sadece Arafat veya bayram değil; kararların kesinleştiği, toplumsal ve ilahî ilişkilerin yeniden tanımlandığı bir gün olarak ilan edilir. Tevbe suresi bu ilanla başlar ve:
-
Allah ile yapılan ahitlerin
-
İslam toplumunun temel sınırlarının
-
Müşriklerle olan ilişkilerin
-
İman iddiasının samimiyet ölçülerinin
net çizgilerle belirlendiği bir çağrıdır.
Süre Tanınan Mühlet: 4 Ay
“Artık yeryüzünde dört ay daha dolaşın. Bilin ki Allah, hakkı çiğneyenleri sevmez.”(Tevbe 9:2)
Bu bir tehdit değil, bir mühlet ilanıdır. Kılıçlar çekilmeden önce son bir çağrıdır. Bu mühlet, sadece müşriklere değil, kalbi karışıklık yaşayan, dinle çıkar arasında ikircikli duran herkese verilmiş bir karar zamanıdır.
Ültimatomun Özeti: Artık Orta Yol Yok
Tevbe suresi boyunca tekrar tekrar işlenen temel mesaj şudur:
Ya iman ettiğiniz değerlerle saflaşın, ya da bu topluluğun parçası olmayın.
Münafıklar, iki arada bir derede kalanlar, kendi hesaplarını dinin üstünde görenler bu surede açığa çıkarılır. Çünkü artık "iman ettik" demek yetmez; fedakârlık, sadakat ve sabır gerekmektedir. Bu sebeple sure boyunca sıkça geçen kalıplardan biri de şudur:
“Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Allah’ın azabı acı vericidir.” (bkz. 9:3, 9:5, 9:11, 9:39)
Medine Vesikasının Sona Erdiği Nokta
Tevbe suresiyle birlikte, İslam’ın ilk dönemindeki "dini birlikte yaşama sözleşmesi" anlamındaki Medine Vesikası da artık sona erer. Çünkü bu vesikaya rağmen:
-
Münafıklar içten içe ihanet etmiş,
-
Müşrikler ahitlerini bozmuş,
-
Kitap ehlinin bir kısmı dinin içini boşaltmış,
-
Savaş zamanlarında sözde müminler kaçmayı tercih etmiştir.
Artık bu düzen sürdürülemez. Tevbe suresi bu noktada bir temizlik emri gibidir. Bu temizlik maddi değil, ahlaki ve sosyal bir arınmadır. Sure boyunca sıkça geçen "tevbe", sadece bireysel pişmanlık değil, bir toplumsal dönüşüm çağrısıdır.
Besmelesiz Başlangıç: Rahmetin Geri Çekilmesi mi?
Tevbe suresi, Kur’an’daki tek besmelesiz suredir. Bu da içerikle doğrudan ilişkilidir. Çünkü bu surede artık:
-
Rahmet değil, hesap günü yaklaşmaktadır.
-
Davet değil, karar zamanı vardır.
-
Mühlet değil, net hüküm açıklanır.
Bu, Allah’ın rahmetini geri çekmesi değil; rahmetin istismar edilmesine artık izin vermeyeceğini ilan etmesidir.
Sonuç: Hacc-ı Ekber’de Verilen Son Söz
Tevbe suresi, sadece müşriklerle ilişkilerin sonu değil; ikircikli inançların, sahte bağlılıkların ve ahitsiz din anlayışlarının da sonudur. Artık saflar nettir. Ya Allah ve Resulü ile beraber olunacak ya da onlardan uzak durulacaktır.
Hac gününde yapılan bu ilan, sadece bir dönemin sonu değil, yeni bir çağın başlangıcıdır:İman ile nifakın ayrıştığı, hak ile bâtılın saflarını belirlediği bir çağ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder