Bu Blogda Ara

28 Mayıs 2025 Çarşamba

Din Baronları "Ayetleri etkisiz kılmaya çalışanlar"


Kur’an’da geçen “ayetlerimizi etkisiz kılmak” (Arapça: يُعَاجِزُونَ فِي آيَاتِنَا veya benzeri kalıplar) ifadesi, lafzen “ayetlerimize karşı acziyet oluşturmaya çalışmak” anlamına gelir. 

Ancak bu ifadenin mecazî ve bağlamsal anlamı daha derindir. 



UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

1. Lafzî ve Dilbilimsel Anlam


Kur'an'da geçen "يُعَاجِزُونَ" fiili, ‘aceze’ kökünden gelir ve “birini aciz bırakmaya çalışmak, bozguna uğratmak, hükümsüz kılmak” gibi anlamlar taşır.


Ayetlerimizi etkisiz kılmak = Ayetlerin amacını geçersiz kılmak, onları işlevsiz göstermeye çalışmak.

---


2. Bağlamsal Anlam (Kur’an’daki Kullanım Örnekleri)


a. Kur’an’ın mesajını boşa çıkarmaya çalışma

Kimi insanlar, Kur’an’ın uyarılarını, tehditlerini, haberlerini etkisiz kılmaya çalışır. Bu ya alay ederek, ya da başka bir bilgiyle (hurafe, mitoloji, rivayet, felsefe, çıkarcılık) örtmeye çalışarak olur.

> Fussilet 26: “Bu Kur’an’a kulak vermeyin, onunla gürültü yapın ki galip gelesiniz.

Bu, ayetleri etkisiz kılma niyetinin açık örneğidir.


b. Allah’ın sünnetini (yasasını) boşa çıkarma çabası

Allah’ın koyduğu düzen, sünnetullah, yani ahlaki, toplumsal ve kozmik yasalar vardır. Bu yasalarla savaşmak, onların sonuçlarından kaçabileceğini sanmak da ayetleri etkisiz kılmaya çalışmaktır.

> Sebe 5: “Bizim ayetlerimizi etkisiz kılmaya çalışanlara, en kötü azap ile karşılık verilecektir.

Burada kasıt: Allah’ın koyduğu ilkeye (örneğin hakikatin üstün geleceği, zulmün cezalandırılacağı gibi) karşı koyma çabasıdır.


c. Mucize/ayet taleplerine rağmen inkâr etme

Kur’an’da kimi topluluklar, “eğer bu söylediklerin doğruysa göster bakalım” diyerek alaycı şekilde mucize istemiş, sonra da onu inkâr etmişlerdir. Bu da ayetleri itibarsızlaştırma (etkisiz kılma) teşebbüsüdür.

---


3. Ayetleri Etkisiz Kılmak Ne Değildir?

Ayetleri anlamamış olmak değildir.

Ayetleri sormak, araştırmak, sorgulamak değildir.

Ayetleri kendi hayatına henüz uygulayamamış olmak da değildir.

Etkisiz kılmak, kasıtlı olarak Allah’ın mesajına karşı direnmek, onun sonuçlarını devre dışı bırakma çabasıdır.

---


4. Güncelleştirilmiş Anlam


Bugün, “ayetleri etkisiz kılmak” şunları kapsayabilir:

Kur’an’ın mesajını yalnızca sembollere, ritüellere indirgemek.

Ayetleri tarihe hapsetmek, geçersizmiş gibi göstermek.

Kur’an dışı otoritelerle (kişiler, mezhepler, gelenekler) ayetleri geçersizleştirmek.

Bilim, ideoloji veya kültürel normlarla ayetlerin bağlayıcılığını iptal etmeye çalışmak.

---

Ayetlerimizi etkisiz kılmak”, Allah’ın mesajının, yasalarının ve hakikatinin toplumda, zihinlerde ve davranışlarda geçersiz kılınması çabasıdır. Bu bir tür şirk, yani ilahi otoriteye karşı rekabet oluşturma girişimidir.


1. Kimdir bu “ayetlerle mücadele eden” kişiler?


Kur’an bağlamına baktığımızda, bu kişiler çoğunlukla:


a. Açık inkârcılar değil, aksine ayetleri bilen ve onlara kasıtlı karşı koyanlardır.


Bunlar çoğu zaman müşrik, ehli kitap, hatta münafık olarak tasvir edilen kimselerdir.

Yani vahiy bilgisine sahip ama ona düşmanlık eden gruplar.

> Sebe 5: “Bizim ayetlerimizi geçersiz kılmaya çalışanlara, en kötü azap vardır...”

Bu tür ayetlerde, ayetleri "tanımayanlar" değil, “onlara karşı mücadele verenler” söz konusudur.


b. Kur’an’ı kullandığı hâlde ona ihanet edenler


Kur’an’ı ellerinde taşıyan, dilinde dolaştıran fakat onu araçsallaştıran kişiler de bu gruba girer:

> Cuma 5: “Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitap yüklü eşeğin durumu gibidir.”

Bu ayet, bilgiyi taşıyıp onu işlevsizleştirenleri anlatır. Aynısı Kur’an için de geçerlidir.

---


2. Neden Kur’an’ı bilen biri, ayetleri etkisiz kılmak ister?


a. Menfaat çatışması:

Kur’an’ın mesajı, adalet, tevhit, paylaşım, ahlak gibi ilkeleri merkeze alır. Bu da çıkarcı düzenlerle çelişir.

  • Egemen sınıflar
  • Dini otoriteler
  • Statükocu gruplar

Kur’an’ı bilirler ama onun toplumsal etkisini istemezler.


b. Kontrol altına alma arzusu:

Vahyin özgürleştirici yönü, insanlar üzerindeki tahakküm kurma çabasına engeldir. Ayetleri “etkisiz kılmak”, onu zararsız, tehlikesiz bir sembole dönüştürmektir.

Kur’an sadece mezarlıkta okunursa tehlikeli değildir.

Kur’an sadece geçmişin kitabıysa sorun olmaz.

Kur’an sadece ritüel nesnesi olduğunda “etkisizleşir”.

Bu nedenle, ayetle uğraşanlar, aslında onun toplumsal, zihinsel ve devrimsel etkisini bozmak isteyenlerdir.

---


3. Bugün bu kimseler kim olabilir?

Kur’an’ı okuyan ama onu anlaşılmaz gösterenler.

Onu sadece Arapça metin olarak kutsayan ama mesajından korkanlar.

Onun yerine hadis, mezhep, gelenek koyarak ayetleri gölgeleyenler.

Kur’an’ı modern ideolojilere kurban edenler (sekülerizm, liberalizm, gelenekçilik vb).

Kur’an’ın gerçek anlamı ortaya çıkmasın diye onu yorumdan men edenler.

---


4. Sonuç:

> Ayetleri etkisiz kılmak, en çok da onunla ilgilenen, onu tanıyan ve onu susturmak isteyen kişiler üzerinden olur.

Bu nedenle, bu tür ayetler sadece “inkârcılar” için değil, “ayetlerle uğraşıp ona ihanet edenler” için bir uyarıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder