"Ḍaraba" (ضرب) fiilinin Kur’an’da hangi edatla ve hangi nesneyle kullanıldığı, anlamının tayininde belirleyicidir. Bunu sadece kök anlamla sınırlamak ciddi bir anlam sapmasına neden olur. Bu çerçeve, Nisa 4:34'teki “va-ḍribūhunna” ifadesinin doğru anlaşılması açısından son derece önemlidir.
UYARI / HATIRLATMA
Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.
Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.
Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.
Nisa 34'teki "idribuhunne" ifadesinin fiziksel şiddetle ilişkilendirilmesini savunan görüşe karşı yazılmış, kavramsal, bağlamsal ve dil bilgisel temelli bir karşı yazı olacaktır.
---
❌ Kur’an’da Kadına Şiddet Yoktur: “Darabe” (ضرب) Fiili Nisa 34’te Ne Anlatır?
Nisa 34’te geçen idribuhunne ifadesi, Kur’an’daki kullanım çeşitliliği ve dilbilgisel yapılar dikkate alındığında fiziksel bir şiddet anlamına gelmez. Fiil, kullanılan edat, bağlam ve nesne yapısına göre anlam kazanır. Bu ayette fiziksel vurma anlamı değil, ilişkiyi sonlandırmak ya da geçici olarak uzaklaşmak anlamı söz konusudur.
---
🔍 1. “Darabe” Fiili Kur’an’da Nasıl Kullanılır?
Kur’an’da "darabe" fiili 50’ye yakın yerde geçer ve her biri farklı bağlamlarda, farklı anlamlarda kullanılır. Bu anlamların çoğu fiziksel vurmak dışında yorumlanır.
💡 Kategorilere Göre Kullanım:
A) Cansız Nesnelere "bi" Edatıyla Kullanım (Fiziksel Vurma):
Bakara 60: "idrib bi-asâke al-hajara" (Asânla taşa vur)
Şuara 63: "idrib bi-asâke al-bahra" (Asânla denize vur)
→ "bi" edatı + araç + nesne: Fiziksel darbe
B) Canlılara Fiziksel Vurma (Ama “bi” edatı yok!)
Enfal 12: idribû fawqa al-a’nâq (Boyunlara vurun)
Muhammed 4: fa-darb al-riqāb (Boyunların vurulması)
→ Bağlam savaş alanı, düşmanla aktif çatışma
C) Soyut Anlamlar – Temsiller, Uzaklaşmalar:
Zuhruf 5: a-fa-nadribu ‘ankum al-dhikr
(Size mesajı vermekten vaz mı geçelim?)
→ Burada darabe, yüz çevirmek / uzaklaştırmak / gündemden düşürmek anlamında.
---
🧠 2. Nisa 34’te Hangi Yapı Var?
Nisa 34’te ifade şu şekildedir:
> "...ve-allâtî takhâfûna nuşûzahunna fa-‘izûhunna, wa-hjurûhunna fi-l-madâci‘, wa-idribûhunna..."
Yani:
> "Nüşûzundan (ilişkiyi zedeleyici tutumundan) endişe duyduğunuz kadınlara: öğüt verin, yatakta yalnız bırakın, sonra (idribûhunna)..."
❗ Burada dikkat edin:
Fiilde hiçbir edat yok!
Nesne doğrudan: “hunne” (onlar/kadınlar)
Önceki iki fiil de fiziksel değil → öğüt ve yatakta yalnız bırakma
Devamındaki ayette (4:35), arabulucu önerilir! → Bu da boşanma prosedürü başlatma ihtimalini işaret eder.
---
💬 3. Dil bilgisel ve Kavramsal Yorumu:
A) Edat Yoksa Anlam Neye Göre Belirlenir?
Edat olmadığında fiil, doğrudan bağlama ve cümlenin tonuna göre yorumlanır.
idribuhunne → Burada bağlam şiddetli cezalandırma değil, süreçsel bir ilişki yönetimi
Aynı kökten gelen “darabe fi-l-ard” ifadesi (ör. Nisa 101) → yola çıkmak, uzaklaşmak
> 📘 Bu durumda idribuhunne, “onlardan geçici olarak uzaklaşın, ayrılın” anlamı taşır.
---
⚖️ 4. Kur’an’ın Tutarlılığı: Kadına Şiddet Yasak
Kur’an’da:
Kadınlar ve erkekler eşit sorumluluk ve değer ile tanımlanır. (Bakara 187)
Şiddet ve baskı, insan onurunu zedeleyen her şey, evrensel olarak yasaktır.
Peygamber asla kadına vuran biri olarak tanımlanmaz, tam aksine "rahmet olarak gönderilmiştir."
---
Nisa 34’te geçen “idribuhunne” ifadesi, Kur’an bütünlüğü, dilbilgisel yapısı ve ayetlerin iniş bağlamı dikkate alındığında:
> ❌ Fiziksel şiddeti değil
✅ Geçici ayrılığı, uzaklaşmayı, duygusal mesafeyi ifade eder.
Kadına vurmak bir Kur’ani emir değil, tam aksine Kur’an’ın özüne aykırı bir yorumdur. Zira Kuranda vurun ifadesinin geçtiği "feclidu" kelimesi kullanılır.
فَٱجْلِدُوا۟” (feclidû) ne demek?
-
Kökeni: جَلَدَ (jalada) → “deri” demek.
-
Fiil olarak: "celde" → deriye vurmak, yani kamçılamak, değnekle vurmak anlamına gelir.
-
Buradaki emir kipi "فَاجْلِدُوا۟" = "Siz vurun / Kamçılayın"
Yani burada geçen “vurmak” kelimesi, "ḍaraba" (ضرب) değil, "jalada" (جلد) kökünden gelir ve ceza amaçlı, hukukî ve yargı kararıyla uygulanan bir cezayı ifade eder.
---
Şimdi "ḍaraba" (ضرب) kelimesini ve kullanımlarını detaylandıralım.
🔍 KÖK ANLAM VE DİLSEL ÇERÇEVE
Ḍaraba kelimesi klasik Arapçada:
- Fiziksel vurmak, çarpmak (bir nesneye darbe indirmek),
- Gitmek, seyahat etmek (özellikle yola çıkmak anlamında "ḍaraba fî’l-arḍ"),
- Örnek vermek (mesel darbetmek),
- Ayırmak, örtmek (perdeyle örtmek veya mesafe koymak),
- Kapatmak, aşağı indirmek (örneğin “ḍarb al-hicâb” – örtüyü indirmek),
- Ayakla yere vurmak (güç ya da öfke göstergesi), gibi anlamlarda kullanılır.
Kur’an bu çok anlamlılığı bağlam içinde derinleştirerek kullanır.
---
🧩 KUR’AN’DA "ḌARABA" FİİLİNİN KULLANIMLARI
Kur’an’da “ḍaraba” fiili çeşitli kalıplarda ve anlamlarda geçer. Aşağıda bu kullanımlar anlam gruplarına göre sınıflandırılmıştır:
---
A. Fiziksel vurmak / darbe indirmek
Bu anlam, en temel ve somut kullanım şeklidir.
Bakara 2/60: > "Musa kavmi için su istediğinde, Biz ona 'Asân ile taşa vur (اِضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ)' dedik. Ondan on iki göz fışkırdı."
Burada doğrudan bir cisme darbe vurmak anlamındadır.
Enfal 8/12: > "...melekleri vahyettim: 'Ben sizinle beraberim. İnananlara sebat verin. İnkar edenlerin kalplerine korku salacağım. Öyleyse onların boyunlarının üstüne vurun (فَاضْرِبُوا فَوْقَ الْأَعْنَاقِ)'..."
Burada savaş bağlamında "vurmak" anlamındadır.
---
B. Yola çıkmak / seyahat etmek
Bakara 2/273: > "Allah yolunda kendilerini adayan fakirlere harcama yapın; onlar yeryüzünde dolaşamazlar (لَا يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبًا فِي الْأَرْضِ)..."
Müzemmil 73/20: > "...Diğer bir grup da Allah’ın lütfundan aramak için yeryüzünde dolaşır (يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ)..."
Bu anlamda "ḍarb" yeryüzünde dolaşmak, çalışmak, ticaret yapmak, rızık aramak anlamındadır.
---
C. Örnek vermek (mesel darbetmek)
Kur’an’da mecazî anlatımların çoğunda bu kullanıma rastlanır:
Nahl 16/75: > "Allah, bir örnek verdi (ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا)..."
Kehf 18/32:> "Onlara iki adamı örnek ver (وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلًا رَّجُلَيْنِ)..."
Bu kullanımda "ḍaraba" fiili "bir örnek ortaya koymak", "ibretlik sahne sunmak" anlamındadır.
---
D. Ayrım yapmak, engel koymak, ayırmak
Nisa 4/101: > "Yeryüzünde sefer ettiğinizde (ضَرَبْتُمْ فِي الْأَرْضِ)..."
Burada da ayrılıp gitmek, yola çıkmak, mesafe koymak anlamı vardır.
---
E. Örtmek, aşağı indirmek (örtünme bağlamında)
en-Nur 24/31:
> "...Başörtülerini (humur) göğüslerine örtsünler (وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَىٰ جُيُوبِهِنَّ)..."
Buradaki "ḍaraba" fiili "örtmek, indirmek" anlamındadır. Başörtüsünü yakalarının üstüne indirmek eylemi, bedeni örtmek için yapılan bir hareketi anlatır.
---
F. Vazgeçmek / bir şeyi terk etmek
Nisa 4/34 (Tartışmalı ayet): > "...onlara öğüt verin, yataklarında yalnız bırakın, (son çare olarak) darb edin (وَاضْرِبُوهُنَّ)..."
Bu ayette geçen "ḍaribūhunna" ifadesi, klasik anlamda “vurun” şeklinde tercüme edilse de, bağlam ve Kur’an’ın genel ilkeleri göz önüne alındığında bu eylemin mecazî veya sosyal bir yaptırımı ifade etmesi gerektiği yönünde birçok tefsir yorumu mevcuttur.
---
🧩 TEMSİLİ KULLANIMLAR: MECÂZ VE SOYUTLAMALAR
Kur’an’da “darabe” fiili yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda temsilî, sembolik, pedagojik bir araç olarak da kullanılır:
Bakara 2/26:> "Allah, bir sivrisineği yahut daha üstünü örnek vermekten çekinmez."
Bu tür ayetlerde “ḍaraba” fiiliyle örnekler verilerek insan aklı teşvik edilir.
---
🧩 DİLSEL YORUM VE KUR’AN’IN ANLATI YÖNTEMİ
Kur’an’da "ḍaraba" fiili, sadece eylemi anlatmaz; aynı zamanda anlamın inşasında, soyut kavramların somutlaştırılmasında işlevsel bir araçtır. “Mesel darbetmek” örneklemeler yoluyla anlamı açar. “Yola çıkmak” anlamıyla hareketi ve özgürlüğü temsil eder. “Örtmek” ve “ayırmak” anlamlarıyla bireysel ve toplumsal sınırları belirler. “Vurmak” ise savaş gibi zorunlu durumlara ilişkin bağlamda sınırlandırılmıştır.
---
🧩 SONUÇ
Ḍaraba fiili, Kur’an’da bağlamdan bağımsız olarak tek anlamlı olarak okunamaz. Her kullanım, içinde geçtiği ayetin konusu, amacı ve dilsel yapısı içinde değerlendirilmelidir. Bu fiil, fiziksel, sembolik, sosyal ve pedagojik düzlemlerde kullanılan çok işlevli bir ifadedir. Kur’an’ın anlam derinliği, bu tür köklerin bağlam içindeki dönüşümünü doğru okuyabilmekle açığa çıkar.
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder