ÇOKLUK YARIŞI: UNUTUŞUN DİĞER ADI
Topladınız.
Biriktirdiniz.
Saydınız, çoğalttınız, övündünüz.
Nice rakamları kutsallaştırdınız.
Mallar, evlatlar, unvanlar, takipçiler, “beğeni”ler…
Ama bir şey oldu:
Unuttunuz.
Unuttunuz ki, çoğaltmakla var olunmaz, hakikatle buluşmakla olunur.
Unuttunuz ki, mezar taşları da çoğalır ama diriltmez.
Unuttunuz ki, çokluk yarışı bir oyundur.
Ve hayatın asıl oyun olmadığını.
“Çokluk yarışı sizi oyaladı
Ta ki kabirlere varıncaya dek...” (Tekâsür 102:1–2)
Kabir, gerçeğin susturulamayan çığlığıdır.
Orada artık ne sayılar konuşur, ne servet, ne de sahiplik.
Orada sadece şahitlik vardır:
"Ne için yaşadın?"
"Neyi çoğalttın?"
"Neyi yücelttin?"
Biriktirdiğin ne varsa, seninle değil;
geride kalanlarla kalacak.
Ama sen, önüne ne gönderdiysen onunla yargılanacaksın. (Bkz. Haşr 59:18)
Ey insanoğlu!
Sayılarla değil, anlamla yarış.
Çoklukla değil, adaletle övün.
Toplamak için değil, paylaşmak için yaşa.
Çünkü:
Mal çoğaltmak seni ebedî kılmaz,
Ama anlamlı bir ömür seni ebediyetle buluşturur.
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder