Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2025 Perşembe

Resûl’e İtaat Edin, Nebi’ye Tâbi Olun


Resûl’e İtaat Edin, Nebi’ye Tâbi Olun: Kur’an Merkezli Bir Kavramsal İnceleme

Kur’an, dinî önderlik makamlarını “resûl” ve “nebi” kavramlarıyla temellendirirken, bu iki sıfatı birer "makam" veya "rütbe" olarak değil; birer işlev, bağlam ve görev ilişkisi içinde tanımlar. Bu nedenle Kur’an’daki “Resûl’e itaat” ve “Nebi’ye tâbi olmak” emirleri, yalnızca tarihsel şahıslar üzerinden değil, her dönemde geçerli olan vahiy-insan ilişkisini tanımlayan temel ilkelerdir.



UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.
---

Resûl: Vahyin Taşındığı Elçi

“Resûl” kelimesi, kök itibariyle “göndermek” anlamına gelen erselâ fiilinden türemiştir. Kur’an’da “resûl”, Allah tarafından açık, belgeli, ölçülü bir mesajı (kitâb) insanlara iletmekle görevlendirilen kişidir. Bu yönüyle resûl, Allah’ın kelâmını, hiçbir katkı veya değişiklik yapmaksızın, doğrudan ve aynen iletmekle sorumludur. Kur’an’da “resûl”e itaat çağrısı, bu yüzden doğrudan vahye itaat anlamına gelir:

> “Kim resûle itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur...” (Nisâ 4:80)



Burada dikkat çekici olan, resûlün şahsına değil, onun taşıdığı vahye yönelik itaatin vurgulanmasıdır. Çünkü resûl, nefsinden konuşmaz (Necm 53:3), yalnızca kendisine vahyedileni bildirir.

Resûl’e itaat, bu yönüyle:

Vahyin emir ve yasaklarını tanımayı,

İlâhî bilgiye boyun eğmeyi,

İlkesel bir teslimiyeti ifade eder.


Bu bağlamda resûle itaat, bağlılık değil bilinç, körü körüne biat değil kavrayışla yönelmedir. Vahyin topluma iletilme sürecinde resûl, temsilî bir figür değil; bizzat vahyin kendisini görünür kılan bir elçidir.


---

Nebi: Vahyin Yaşayan Tanıklığı

“Nebi” ise, haber anlamına gelen nebe’ kökünden gelir ve vahiy alan, ancak görevi yalnızca mesajı iletmekle sınırlı olmayan, toplum içinde vahyin yaşanmışlığını temsil eden kişidir. Nebi, bir tür şahitlik makamıdır; Kur’an’da Hz. Peygamber’in bu yönüne vurgu yapılır:

> “Ey nebi! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Ahzâb 33:45)



Bu çerçevede nebî’ye tâbi olmak, resûlün getirdiği vahyi, onun pratiğiyle, örnekliğiyle öğrenmek ve içselleştirmek anlamına gelir. Nebi, vahyin yalnızca teorik yönünü değil; onun sosyal, ahlaki ve bireysel yansımalarını yaşayan bir modeldir. Kur’an’da “tâbi olmak” (ittibâʿ) kavramı da zaten iz sürmek, yakından takip etmek anlamına gelir. Yani:

Resûl’e itaat: Vahye teslim olmak,

Nebi’ye tâbi olmak: Vahyin pratiğini izlemek, onun izinden gitmek demektir.



---

Peygamberlikte İki Yüz: İleti ve Temsil

Bu iki kavram arasındaki ayrım, aslında aynı şahısta birleşen iki farklı işlevi temsil eder. Hz. Muhammed hem bir resûl olarak Allah’tan vahiy alıp ileten, hem de bir nebi olarak onu yaşayan ve örnek olan bir şahsiyettir. Kur’an’da zaman zaman “ya eyyuhe’r-resûl” ve “ya eyyuhe’n-nebi” hitaplarıyla bu ayrım belirginleştirilir. Bu, onun hem mesaj taşıyıcılığına hem de temsil vasfına yapılan vurgudur.


---

Sonuç: Vahiy Bilinciyle Yaşamak

Kur’an’daki “Resûl’e itaat” ve “Nebi’ye tâbi olun” emirleri, bireyin yalnızca dini bilgiye sahip olmasını değil, o bilgiyi yaşamına aktarmasını, sorumluluk bilinciyle davranmasını, örneklik modeliyle özdeşleşmesini ister. Bu emirler, herhangi bir dogmatik itaati değil; vahyin hakikatine ve pratiğine dönük aklederek bir yönelişi ifade eder.

Bugünün Müslümanı için bu emirler, şuna dönüşmelidir:

Resûl’e itaat: Kur’an’a kulak ver, anlamaya çalış ve yönel.

Nebi’ye tâbi olmak: Kur’an’ı hayatına taşı, ilkesel yaşa, adaletli davran, tevazu göster.


Kur’an, resûl ve nebi kavramlarını tarihsel birer figür olarak değil, her daim geçerli olan vahiy-şahitlik ilişkisi olarak konumlandırır. Bu bağlamda itaat ve ittibâ, şekilsel değil; bilinçli bir varoluşun anahtarıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder