Bu Blogda Ara

27 Mayıs 2025 Salı

Karanlıkta Kalan Adalet: Zulmün Anatomisi Kur’an’a Göre ⚔️

Kur’an’a göre “zâlim” kavramı, hem etimolojik kökeni hem de Kur’an’daki kullanımları açısından çok katmanlıdır. Aşağıda bu kavramı hem kelime anlamı hem de Kur’an bağlamındaki kullanımı ile detaylı analiz edelim:



UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz


1. Zâlim: Kelime Kökeni ve Anlamı

Kök harfleri: ظ-ل-م (Ẓ-L-M)

Temel anlam: Arapça’da zulm (ظلم), “bir şeyi yerli yerine koymamak”, “bir şeyi yerinden etmek”, “hakkı sahibine vermemek”, “karanlıkta bırakmak” anlamlarına gelir. Bu anlamdan hareketle:

Zulüm: Haddi aşmak, adaletsizlik yapmak, bir şeyi layık olmadığı yere koymak.

Zâlim: Zulmeden, başkasının hakkını gasp eden, adaleti çiğneyen, karanlıkta bırakan.


Örnek:

Güneşi geceye, geceyi gündüze koymak zulümdür – yani bir şeyin yerini karıştırmaktır.



---

2. Kur’an’da Zâlim Kavramının Anlam Katmanları

Kur’an’da “zâlim” sadece başka birine kötülük yapan kişi değil, aynı zamanda hakikate, kendine, Allah’a ve topluma haksızlık yapan kişi anlamında çok boyutludur.

a) Kendine zulmetmek

Kur’an’da birçok kez insanlar için “kendilerine zulmettiler” (ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ) ifadesi geçer:

> “Onlar kendilerine zulmettiler.”
(Bakara 57, Nisa 97, A'raf 9 vb.)



Bu, kişinin kendi fıtratını, vicdanını, aklını devre dışı bırakmasıdır. Vahye sırt çevirmek, insanı karanlığa sokar. Bu bir "kendine zulümdür".

b) Allah’a karşı zulüm

Allah’a ortak koşmak da zulüm olarak tanımlanır:

> “Şirk büyük bir zulümdür.”
(Lokman 13)



Yani Allah’ın birliğini ve mutlak rehberliğini yok saymak, en büyük adaletsizliktir.

c) Topluma zulüm

Zâlimler, toplumu ifsad eden, adaleti çiğneyen, gücü kötüye kullananlardır:

> “Allah zâlim toplumu hidayete erdirmez.”
(Bakara 258, Maide 51 vb.)



Burada zalimlik, sosyal adaletsizlik, baskı, sömürü, ahlaki çöküntü gibi geniş anlamlara sahiptir.


---

3. Zalimliğin Kur’an’daki Karşıtları

Adl (adalet)

Takva (korunma bilinci)

Hakk (gerçek ve hakikat)

Nur (aydınlık)


Zalim karanlığı temsil eder, hak ve adalet ise nurdur. Kur’an’da zalimlik nura karşı karanlık (zulümât) ile sembolize edilir.


---

4. Zâlimin Akıbeti (Kur’an’a Göre)

Allah zâlimleri sevmez. (Âl-i İmran 57)

Zalimlerin sonu hüsrandır. (Kasas 40)

Zalimlere meyletmek bile azaptır. (Hud 113)



---

Sonuç:

Zâlim, Kur’an’da sadece “başkasına kötülük eden” değil, aynı zamanda kendine, Allah’a, hakikate ve topluma haksızlık eden, fıtratı ve ölçüyü (mîzanı) bozan kişidir. Zalimlik bir “karartma eylemidir” – kişinin içsel nurunu söndürmesi, adalet yerine keyfiliği koymasıdır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder