Bu Blogda Ara

24 Mayıs 2025 Cumartesi

Bahçe Sahipleri Kıssası 🌄

"Bahçe Sahipleri Kıssası: Vahyin Işığında Medeniyet, Adalet ve Paylaşımın Kıssası"




UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.
---

1. Kıssanın Özeti:

Bir grup bahçe sahibi (muhtemelen bir aile), ürünlerini toplayıp fakirlere haklarını vermeden hasat etmeye karar verir. Sabah erkenden, gizlice bahçeye giderler. Ancak bahçeleri, daha onlar gitmeden Allah tarafından yok edilmiştir. Önce tanıyamazlar, sonra hatalarını fark ederler, içlerinden biri uyarıda bulunur, sonunda pişman olup secdeye kapanırlar ve Allah’tan daha hayırlısını umarlar.


---

2. Temsili Unsurların Yorumu:

a. Bahçe (cennet):

Burada bahçe, Kur’an’daki birçok yerde olduğu gibi dünyevi bir nimet, bir tür medeniyet alanı, emek ve üretim sonucu oluşan imkânlar, yahut toplumsal refah düzeni metaforudur. Kur’an’daki “cennet” gibi bu “bahçe” de hem dünyevi hem uhrevi karşılığı olan bir temsildir.

Bahçe sahipleri, bu medeniyet nimetini şirketleştirir, “sadece bize ait” diyerek paylaşımı inkâr eder. Bu da “cenneti tekelleştirme” metaforu ile örtüşür. Yani, nimetin toplumsal yönünü (infak, adalet, paylaşım) göz ardı etme, Kur’an’da istikbarın ve şirkin bir tezahürü olarak görünür.


---

b. Gizlice gitmeleri – “Lâ yestasnûn” (68:18):

Ayette geçen “istisna etmeksizin and içmişlerdi” ifadesiyle (68:18), Allah’ı hesaba katmadan bir plan yaptıkları vurgulanır. Yani, “inşâAllah” dememeleri, onların nassı ve vahyi devre dışı bırakmaları, sadece çıkar merkezli plan yapmalarıdır.

Bu, daha önce değindiğimiz Kur’an’daki tevhid-şirk ayrımına tam oturur: Vahyi referans almadan oluşturulan sosyo-ekonomik düzen, şirk sistemidir.


---

c. Bahçenin yok edilmesi:

Bu yok ediliş, klasik anlamda “Allah’ın cezası” gibi algılansa da, burada vahyin diline göre, ahlaki yozlaşmanın doğal sonucu olarak yıkım anlamına gelir. Toplumda paylaşım bozulduğunda, refah değil kriz, adalet değil çürüme gelir.

Bu yıkım aynı zamanda, bir medeniyetin çöküşünün temsilidir. Yani bu kıssa sadece bireyleri değil, kollektif bir toplumu hedef alır.


---

d. Pişmanlık ve Secde (68:31-32):

Sonunda yaptıklarının yanlış olduğunu fark ederler ve “biz haddi aşmışız” derler. Bu bir tevbe ve vahye dönüş metaforudur. Secde, burada sadece ibadet değil, tevhidî yönelimi temsil eder. Yani bireysel ve toplumsal olarak yeniden adalet merkezli bir bilinçlenmeye dönüştür.


---

3. Kıssanın Kavramsal Temaları:

  • İstikbar: Allah’ın nimetini kendine mal edip, toplumu yok saymak.

  • Şirk: Paylaşımı engelleyen, kolektif hakkı çiğneyen dünyevî sistem.

  • İnfak: Bahçenin meyvesi, toplumun da hakkıdır. Bu hak gasp edilirse kıyamet kopar.

  • Tevbe: Kriz, dönüş için fırsattır. Secde bir teslimiyet değil, bilinçli bir yöneliştir.

  • Dünya cenneti: Bu kıssa, ideal bir yaşam düzeninin nasıl yozlaşabileceğini gösterir. Cennet, adaletle mümkündür; tekelleşmeyle değil.



---

4. Günümüz Yorumu:

Modern anlamda bu kıssa, sermayeyi tekelleştiren sınıfların, emekçiye ve toplumun ortak haklarına sırt çeviren elitlerin, vahiyden kopmuş kalkınma modellerinin çöküşünü haber verir. Kur’an bu kıssa ile:

Her medeniyetin bir “bahçesi” olduğunu,

Bu bahçenin toplumsal sorumluluk bilinciyle yönetilmesi gerektiğini,

Aksi takdirde, o medeniyetin kendi elleriyle yıkıma sürükleneceğini bildirir.



---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder