Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2025 Perşembe

İnsana Verilen Sorumluluk, Zulmün Kaynağı ve İlahi Adalet 🌍


Gazze’de yaşanan zulüm, insanlık vicdanını derinden yaralarken; birçok kişi bu acının hesabını adeta Allah’a sorarcasına, “Neden izin veriyor?” diye sorguluyor. Oysa Kur’an, zulmün doğrudan insan eliyle işlendiğini, Allah’ın adaleti ve rahmeti gereği zulmü asla onaylamadığını açıkça bildirir. Bu bağlamda Kur’an’da şu iki temel mesaj vurgulanır:

  1. Yeryüzünde zulmü işleyen insandır.

  2. Allah insanı yeryüzünde adaletle hükmetmekle sorumlu tutmuştur.

Aşağıda bu çelişkiyi ortaya koyan, zulmün failiyle ilahi adaletin yeri arasındaki farkı açıklayan ayet temelli bir çalışma yapalım.



UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.

 Kur’an Merkezli Bir Analiz

1. Zulmü İşleyen İnsandır

“İnsanların kendi elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde bozulma ortaya çıktı.”
Rum, 30:41

Bu ayet, çevresel ve toplumsal çöküşlerin doğrudan insan kaynaklı olduğunu bildirir. Gazze'deki yıkım da bunun bir örneğidir. Zulüm ilahi değil, beşerîdir.


2. Allah Zulmü Asla Onaylamaz

“Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.”
Yûnus, 10:44

“Allah asla zalim değildir.”
Âl-i İmrân, 3:182; Enfâl, 8:51

Allah, asla adaletsizlik etmez; bu açık şekilde vurgulanır. Bu yüzden zulmün faili Allah değil, insandır. Dolayısıyla Allah’ı sorgulamak, faille adaleti karıştırmaktır.


3. Yeryüzünde Hilâfet (Sorumluluk) İnsana Verilmiştir

“Ben yeryüzünde bir halife (temsilci/sorumlu) var edeceğim.”
Bakara, 2:30

İnsan, dünyayı yönetme, adaleti sağlama ve kötülüğü engelleme görevini Allah’tan almıştır. Bu görev yerine getirilmediğinde ortaya çıkan sonuçlardan insan sorumludur.


4. Mazlumun Yanında Olmak, İlahi Emirdir

“Size ne oluyor ki Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan şu şehirden çıkar!' diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?”
Nisâ, 4:75

Allah, zulme uğrayan mazlumların kurtuluşu için mücadeleyi farz kılmıştır. İnsanlığa bu emri veren bir Allah nasıl zulme izin verir denebilir mi?


5. Zulümle İmtihan Edilmek Değil, Zulmü Engellemekle Yükümlü Olmak

“Sizi biraz korku, açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.”
Bakara, 2:155

Bu ayet, zorlukların ilahi imtihan olduğunu bildirir ama zulmü meşrulaştırmaz. Asıl görev, sabır ve dirençle adaleti ayakta tutmak ve zulmü ortadan kaldırmaktır.


6. Zulüm Yeryüzünde Kalıcı Olamaz

“Zalimlerin sonu hüsrandır.”
Kasas, 28:37

“Biz zulmedenleri mutlaka helâk ettik.”
A’râf, 7:4; En’âm, 6:6

Tarih boyunca zulmedenler yok edilmiş; mazlumların duası boşa çıkmamıştır. İlahi adalet gecikse de tecelli eder.


✨ SONUÇ:

  • Allah, zulmü sevmez, emretmez, onaylamaz.

  • Zulmü gerçekleştirenler insanlardır.

  • Mazlumlara yardım, müminlerin görevidir.

  • Allah'a değil, zulmü görmezden gelen insanlara hesap sorulmalıdır.


Gazze örneğinde olduğu gibi; asıl sorgulanması gereken Allah değil, insanlığın ortak vicdanının suskunluğudur. Çünkü Allah insanı, zulmü engellemek için yeryüzüne gönderdi:

“Adaleti ayakta tutan, Allah için şahitlik eden kimseler olun.”
Mâide, 5:8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder