Bu Blogda Ara

4 Mayıs 2025 Pazar

KONUŞMAMA ORUCU 😖

😖 KONUŞMAMA ORUCU

 

Kur’an’da oruç ibadeti genellikle yeme-içme ve cinsellikten uzak durma anlamında ele alınsa da, bazı kıssalarda "konuşmama" şeklinde bir suskunluk orucuna da yer verilir. Bu çalışma, Hz. Meryem (Meryem, 19:26) ve Hz. Zekeriya (Meryem, 19:10; Âl-i İmrân, 3:41) kıssalarındaki “konuşmama orucu”nu Kur’an bağlamında kavramsal, işlevsel ve simgesel boyutlarıyla ele almakta, bunun ilahi iletişim, içsel tefekkür ve toplumsal bir tutum olarak ne anlam ifade ettiğine bakalım.

 

---

1. Giriş: Oruç Kavramı ve Çeşitliliği

Kur’an’da oruç ibadeti genel olarak “savm” (صَوْم) ve “sıyâm” (صِيَام) kavramlarıyla ifade edilir (bkz. Bakara, 2:183-187). Ancak orucun sadece bedensel açlıkla sınırlı bir ibadet olmadığı, farklı bağlamlarda farklı biçimlerde tezahür ettiği de görülür. Bu bağlamda, konuşmama orucu (savm/sukut) da Kur’an’da özel ve dikkat çekici bir biçimde yer alır.


---

2. Zekeriya’nın Konuşmama Orucu

Hz. Zekeriya, yaşlılık döneminde çocuk sahibi olacağı müjdesini alır. Bu olağanüstü durum karşısında bir işaret ister ve Rabbinden aldığı işaret şu olur:

> "Dedi ki: ‘Rabbim, bana bir işaret ver.’ (Allah) dedi ki: ‘Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde üç gün insanlarla konuşmamandır.’" (Âl-i İmrân, 3:41; ayrıca bkz. Meryem, 19:10)



Zekeriya’nın konuşmaması, fiziksel bir hastalık sonucu değil, ilahi bir işaret sonucu bilinçli bir suskunluktur. Bu durum bir tür "oruç" olarak sunulur. Zekeriya, kavmini sessizlik içinde tesbih etmeye ve Allah’ı yüceltmeye çağırır:

> "Sabah akşam Rabbini çokça an." (Âl-i İmrân, 3:41)



Bu ayet, konuşmama orucunun aslında bir tefekkür, içsel yoğunlaşma ve ilahi sürece teslimiyet hali olduğunu gösterir.


---

3. Meryem’in Konuşmama Orucu

Hz. Meryem, oğlunu (İsa’yı) mucizevi bir biçimde dünyaya getirdikten sonra, topluma açıklama yapmayacağını, sadece işaret edeceğini belirtir. Bu durum Kur’an’da şöyle anlatılır:

> "Eğer bir insan görürsen de ki: 'Ben Rahmân'a oruç adadım, bu yüzden bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.'" (Meryem, 19:26)



Burada geçen “oruç” (savm), doğrudan konuşmama ile ilişkilendirilmiştir. Bu ayet, orucun sadece bedensel değil, aynı zamanda sözsel ve zihinsel bir uzaklaşma biçimi de olabileceğini gösterir. Meryem’in suskunluğu bir protesto, bir koruma ve bir teslimiyet hâlidir. Konuşmama tercihi, İsa’nın doğumu gibi mucizevi bir olayın açıklamasını Allah’ın kendisinin yapmasına bırakmak anlamına gelir.


---

4. Konuşmama Orucu: Anlam ve İşlev

Kur’an’daki bu iki örnek, konuşmama orucunun şu işlevleri olduğunu gösterir:

İlahi müdahalenin alanını açmak: Zekeriya da Meryem de kendi durumlarını açıklamayıp susarak, açıklamayı Allah’a bırakırlar. Bu, bir tür tevhidî duruştur.

Tefekkür ve içsel yoğunlaşma: Konuşmama, kişinin düşünsel ve ruhsal dünyasına dönerek Allah ile olan bağını güçlendirmesi için bir fırsattır.

Toplumsal iffet ve vakar: Meryem örneğinde görüldüğü üzere, toplum karşısında iffetli ve vakar dolu bir duruş sergilemenin bir yolu da suskunluktur.

İletişimin sembolik askıya alınışı: Zekeriya’nın durumu, olağan iletişimin kesilmesiyle birlikte olağanüstü bir sürecin başladığını gösterir.



---

5. Sonuç

Konuşmama orucu, Kur’an’da sınırlı bağlamda geçse de derin anlamlar taşır. Hz. Meryem ve Hz. Zekeriya örnekleri, orucun yalnızca bedensel değil, aynı zamanda sözsel, zihinsel ve tefekküre dayalı bir yönü olduğunu ortaya koyar. Bu oruç biçimi, bireyin ilahi sürece katılımını bilinçli bir şekilde sessizlikle ifade etmesidir. Bu yönüyle, Kur’an’daki konuşmama orucu kavramı, orucun özündeki "nefsanî arzulara karşı direnme" ilkesinin sessel bir tezahürü olarak değerlendirilebilir.


---


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder