HIRSIZLIK 1️⃣ - Ellerini kesin !
🪓 HIRSIZLIK: -1 ELİNİ KES!
Kur’an’da Hırsızlık Suçu ve Cezasının Anlamı
Kur’an’da hırsızlık ve cezası en açık şekilde Mâide Suresi 38. ayette geçer. Ancak bu ayetin yalnızca fiziksel bir ceza olarak değil, daha derin toplumsal ve ahlaki bir anlam taşıdığı dikkate alınmalıdır.
---
🔑 Anahtar Ayet:
> “Erkek hırsız ve kadın hırsızın —yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah’tan ibret verici (engelleyici) bir karşılık olmak üzere— ellerini kesin. Allah Azîz’dir, Hakîm’dir.”
(Mâide 5:38)
---
1. “Ellerini kesin” ne anlama gelir?
Arapça’da geçen “fa’qṭaʿū aydiyehumâ” ifadesi, geleneksel anlayışta fiziksel olarak “elleri kesmek” şeklinde yorumlanmıştır. Ancak bu kelime Kur’an’da farklı bağlamlarda mecazî ve simgesel anlamlarda da kullanılır:
Yusuf Suresi’nde kadınların Hz. Yusuf’u görünce hayranlıktan ellerini kestikleri anlatılır:
> “Ellerini kestiler.” (Yusuf 12:31)
Buradaki kesme, bilinç kaybı veya şaşkınlık ifadesidir, doğrudan ceza değil.
Ayrıca Kur’an'da “el” (يَد / yed) sadece uzuv değil; güç, yetki, toplumsal konum, imkan gibi anlamlarda da kullanılır:
> “Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir.” (Fetih 48:10)
Burada da fiziki bir el değil, otorite ve hâkimiyet kast edilir.
Bu açıdan bakıldığında:
🔍 “Ellerini kesin” ifadesi, kişinin toplumsal gücünü, ekonomik yetkisini, güvenilirliğini kesmek, yani güven halkasından çıkarılması, kamusal haklardan men edilmesi anlamında da okunabilir.
---
2. Cezanın amacı nedir?
Ayetin devamında geçen ifade şunu gösterir:
> “...ceza ve Allah’tan bir ibret (nakâl) olsun diye...”
Burada kullanılan “nakâl” kelimesi, hem ibret verici, hem de engelleyici anlamına gelir. Amaç, birini ömür boyu damgalamak değil; toplumu hırsızlığa karşı uyarmak ve caydırıcılık sağlamaktır.
Bu da Kur’an’da cezaların intikam değil, toplumsal düzeni koruma amacı taşıdığını gösterir.
---
3. Tövbe kapısı her zaman açık
Hemen bir sonraki ayette Allah şöyle der:
> “Kim yaptığı haksızlıktan sonra tövbe eder ve halini düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Şüphesiz Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.”
(Mâide 5:39)
Bu ifade, cezanın geri döndürülemez bir kesme/kalıcı sakatlama olmadığını, tövbe ve toplumsal rehabilitasyonun her zaman mümkün olduğunu vurgular. Eğer ayetteki kesme eylemi fiziki bir uzuv kesme olsaydı, bu geri dönüş nasıl mümkün olurdu?
---
4. Hırsızlık yalnızca mal çalmak mıdır?
Kur’an’da hırsızlık çok daha geniş bir anlam taşır:
Yetim malı yemek → “Yetimlerin mallarını zulümle yiyenler, karınlarına ateş doldurmuş olurlar.” (Nisa 4:10)
Ölçü ve tartıda eksiltmek → “Eksik ölçüp tartanların vay haline!” (Mutaffifîn 83:1-3)
Kamu malını zimmete geçirmek → “Kim ganimetten hıyanet ederse, kıyamet günü çaldığı ile gelir.” (Âl-i İmrân 3:161)
Yani hırsızlık, sadece gizlice bir eşyayı çalmak değil; kamusal güveni, hakkaniyeti ve adaleti gasp etmektir.
---
🧠 Özet: Hırsızlık, sadece el değil; toplumla ilişkiyi keser
Kur’an’a göre:
Hırsızlık, sistemsel bir sapmadır.
Ceza ise, toplumsal bağın koparılması, güvenin kesilmesi ve ahlakî/ekonomik sorumluluklardan men edilmesidir.
Tövbe ve ıslah, kişiyi yeniden topluma kazandırır.
---
🔁 Sonuç:
Kur’an’da “el kesmek” sözüne harfî anlamda saplanıp kalmak, ayetin amacını ve Kur’an’ın adalet sistemini gözden kaçırmaktır. Gerçek anlamıyla hırsızlığın önlenmesi, fiziksel şiddetle değil; ahlak, eğitim, adalet ve güven ilişkilerinin onarılmasıyla mümkündür.
Yorumlar
Yorum Gönder