Bu Blogda Ara

5 Mayıs 2025 Pazartesi

DÜZENİN ÇEKİLMESİ Ruh ve meleklerin yükselmesi ❌️

❌️ DÜZENİN ÇEKİLMESİ  Ruh ve meleklerin yükselmesi 


Üflenen ruhun geri alınması, Meleklerin secdesinin bitmesi... 

---


MEARİÇ SURESİ BAĞLAMINDA KIYAMET: DÜZENİN (SÜNNETULLAH'IN) ÇEKİLMESİ


1. Meariç 4: “Melekler ve Ruh, miktarı elli bin yıl olan bir günde O’na yükselir.”


Bu ayette geçen:


"el-Melâiketu ve'r-Rûhu" (Melekler ve Ruh): Kur’an’da “melekler” genellikle ilahi yasaların taşıyıcıları, evrenin işleyişindeki görevli güçler olarak geçerken, "Rûh" çoğu yerde vahiy, bilinç, ilahi bilgi veya canlandırıcı ontolojik ilke anlamındadır.


"yaʿruju" fiili: “yükselmek, dikey olarak çıkmak” anlamına gelir. Bu, bir şeyin yeryüzünden metafizik alana çekilmesini, yani ontolojik düzenin (meleklerin) ve bilginin (Ruh’un) yeryüzüyle ilişkisini sonlandırmasını simgeler.


"fî yevmin kâne miqdâruhu hamsîne elfe senetin": “Miktarı elli bin yıl olan bir günde”. Bu, zaman üstü bir uzunluğu, yani kapsamlı bir süreç ya da tüm kozmik döngünün tamamlandığı ontolojik bir eşik anlamına gelebilir.



Yorum:


Bu ayeti “kainatın kıyametle birlikte işleyişini sağlayan yasaların (melekler) ve onu bilinçle sürdüren ilahi bilginin (ruh)” artık dünyadan çekilmesi, merkeze dönmesi olarak okumak mümkündür.


Tıpkı:


Mülk 3–5’te kainatın düzeni meleklerle açıklanırken,


İsra 85’te ruhun “Rabbimin emrinden” olduğu söylenir,


Şura 52’de ruhun sana (Muhammed’e) vahiy olarak indirildiği belirtilir.



Buradan hareketle:


> “Meleklerin ve ruhun yükselmesi”, varoluşun taşıyıcı ilkelerinin sistemden çekilmesi, yani kıyametin kozmik altyapısıdır.


---


2. Kainatı ve İnsanı Ayakta Tutan İki İlke: Melek ve Ruh


Bu bağlamda:


Melekler: Doğal yasalar, fiziksel düzen, varlıkları işlevsel kılan kozmik güçlerdir.


Ruh: Bilinç, bilgi, anlam, ilahi emir – yani anlam veren, canlandıran özdür.



Kıyamet, sadece fiziksel bir yıkım değil, bu iki temel taşıyıcı gücün:


Meleklerin – düzenin çekilmesi,


Ruhun – ilahi anlamın ve bilincin yok oluşu ile gelen tam bir kopuş, varlık düzeninin çöküşüdür.


---


3. Meariç 1–3: Talep, yükseliş ve inkârcı bakış


“Se’ele sâ’ilun bi azâbin vâqi’”: Azabın kaçınılmaz olduğu sorusu/talebi – insanın varoluşsal sorusu.


“Li’l-kâfirîne leyse lehû dâfi’”: O azabı hiçbir şey engelleyemez.


“Minallâhi zi’l-me’âric”: O, mertebelerin sahibi olan Allah’tandır.



Bu yapı, bize kıyametin metafizik bir çöküş olduğunu gösterir:


> İnsanlar bir felaketi sorar; o felaket, işleyişi sağlayan tüm taşıyıcıların yavaş yavaş geri çekilmesiyle başlar: meleklerin ve ruhun yükselmesi, yani sistemin kapanması...





---


4. Meariç 6–14: İnsan psikolojisi ve inkârın çıkmazı


İnsan, ani bir çöküş anında kaçacak yer arar (6–10).


Yakınlarını bile feda eder ama kurtulamaz (11–14).



Bu pasaj, düzenin ortadan kalkışı karşısında insanın düşeceği varoluşsal panik halini betimler:


İlahi yasalar ortadan kalkınca,


Vahyin anlamı çekilince (ruh),


İnsan, yalnız kalır. Tutunacak hiçbir varlık ve anlam kalmaz.




---


5. Kıyamet: Kozmik ve Bilişsel Bozulma


Sizin önerdiğiniz gibi okuyunca:


Kıyamet, sadece gezegenin fiziksel çöküşü değil,


Bilginin, anlamın, düzenin sistematik olarak çekilmesidir.



Kur’an’daki birçok ayet bu yorumu destekler:


Zilzal 1–2: Yer sarsılır, ağırlıklarını dışarı atar.


İnfitar 1–5: Gök yarılır, düzenler dağılır.


Tekvir 1–14: Kozmik düzenin organik çözüldüğü ayetlerdir.


---


SONUÇ


Meariç 4. ayeti, “meleklerin ve ruhun yükselmesi” metaforu üzerinden, kainatı ve insanı ayakta tutan iki temel ilkenin – kozmik düzen (melek) ve ilahi bilinç (ruh) – artık dünyadan çekilmesini, yani kıyametin metafizik sahnesini resmeder.


Bu süreç, elli bin yıl gibi zamanlar üstü bir kozmik geçişle ifade edilir. Bu, evrensel bilinç döngüsünün tamamlandığı, anlamın geri çekildiği ve varlığın boşlukta kaldığı andır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder