Kur’an’daki salât kavramını, sadece “namaz” anlamıyla değil, egemenlik, yöneliş ve kolektif bağlılık sistemi bağlamında inceleyelim. Bu analiz, Kur’an’daki salât kavramını hem bireysel bilinç hem de toplumsal yapı açısından yeniden düşünmeye kapı aralar.
---
1. “Es-Salât”ın Temel Anlamı: Bağlanmak, Desteklemek, İlişki Kurmak
Arapça kök:
“Salâ” (ص ل و) kökü, bir şeye yönelmek, destek olmak, ardına takılmak anlamları taşır.
Atın arkasına yapışıp giden bineğe de bu kökten türeyen ifadeler kullanılır.
Kur’an’da Allah’ın salâtı, rahmet ve destek anlamındadır:
> “Allah ve melekleri peygambere salât ederler...” (Ahzab 33:56)
Bu bağlamda:
Allah’ın salâtı: Merhamet, destek, onay.
Müminin salâtı: Yöneliş, bağlılık, dayanışma, arkasında durma.
---
2. Kur’an’da “Salât” Kolektif Bir Eylemdir
Kur’an’da salât, genellikle toplulukla yapılan, bir araya gelmeyi, bir odak etrafında toplanmayı, ortak bir yönelişi ve birlikte saf tutmayı ifade eder.
> “Salâtı dosdoğru ikame edin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin.”
(Bakara 2:43)
Burada geçen:
“ikame” = ayağa kaldırmak, kurumsallaştırmak.
“rükû edenlerle birlikte” = bireysel değil, cemaatle.
Bu da gösteriyor ki: Salât, bir toplumun Allah merkezli bir yaşam düzeni etrafında kenetlenmesidir.
---
3. Salât = Allah’ın Egemenliğine Topluca İtaat Etmek
> “Salât, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”
(Ankebut 29:45)
Bu ayette salât, ahlaki ve toplumsal düzeyi yükselten, bireyleri hizaya sokan bir sistem olarak tanımlanır. Neden?
Çünkü salât:
Kur’an merkezlidir (“sana vahyedilen kitabı tilavet et...” ifadesiyle başlar),
Vahiy dersidir, öğretiler dizisidir, (Bakara 2:3, 2:45)
Toplumda düzen, bilinç ve dayanışma sağlar.
Yani salât, Allah’ın hükmünü merkeze almış bir toplumun, sürekli bir eğitim, hatırlatma ve birlik pratiğidir.
---
4. Salâtın Zıddı: Egemenliğin Başka Merkezlere Kaymasıdır
Kur’an’da “salâttan yüz çevirmek”, aslında vahiyden kopmak, sosyal sorumluluktan kaçmak, Allah’ın hükmünü dışlamaktır.
> “Vay o salât kılanların haline; onlar ki salâtlarından gafildir.”
(Mâûn 107:4–5)
> “Müşriklere düşen görev, Allah’ın mescitlerinde salâtı ikame etmeleri değil...”
(Tevbe 9:17)
Yani:
Salât, sadece fiziksel ritüel değil, bir itaati, yönelişi, sistemsel bağlılığı ifade eder.
Müşrikler, Allah’a “salât ediyor” görünse de, egemenlik Allah’ta değilse bu salât geçersizdir.
---
5. Sonuç: Kur’an’da Salât, Egemenliğe ve Dayanışmaya Dayalı Vahiy Merkezli Bir Toplumdur
Salât nedir?
Allah’ın egemenliğini kabul etmektir.
Kur’an etrafında birleşmektir.
Topluca öğrenmek, hatırlamak, destek olmak, adaleti ayağa kaldırmaktır.
Sosyal-siyasal bir bilinç ve hizalanmadır.
---
Ek: “Kıble” ve “Kâbe” de Egemenlik Simgesidir
Kıble = Yön, istikamet, merkez
Kâbe = Allah’ın beytidir, yani sosyal düzenin kalbidir.
> “Biz seni razı olacağın bir kıbleye döndüreceğiz...” (Bakara 2:144)
Bu kıble dönüşü bile aslında bir otorite ve aidiyet değişimidir.
Yahudi merkezli kıbleden, tevhid merkezi olan Kâbe’ye dönüş, bir simgesel egemenlik değişimidir.
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder