Islah Maskesi Altında Fesat

 


​🧭 Islah Maskesi Altında Fesat: Bakara 2/11 Üzerine Bir Tahlil

“Onlara: ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler.” (Bakara, 2/11)

 

​I. Giriş: Bozgunculuğun Islah Sanrısı

​Kur’an’ın bu kısa ama derin ayeti, insanın en karmaşık çelişkisini özetler: Kendini düzeltici (ıslah edici) sanarken aslında bozgunculuk (fesat) yapma hâli. Bu, yalnızca bireysel bir ahlaki zaaf değil; toplumsal, ekonomik ve politik bir körlüktür. Zira insan, yaptığı yanlışın farkında olduğunda pişman olabilir; fakat yanlışını "doğru" sanıyorsa, orada hakikatin sesi susturulmuştur.


​II. Fesat: Düzenin Özünden Uzaklaşmak ve Mizanı Bozmak

​Arapça “fesad” kökü, bir şeyin fıtratından sapması, bozulması anlamına gelir. Kur’an’da fesat; adaletin, merhametin ve ölçünün (mîzan) bozulduğu yerde başlar.

​Dolayısıyla "bozgunculuk" yalnızca savaş, yıkım ya da kan dökmek değildir; adaleti çarpıtmak, hakkı manipüle etmek, ölçüyü kaybetmek de fesattır. Bugünün diliyle söylersek: yalanı sistemleştiren, çıkarı hak yerine koyan her düzen, fesadın modern biçimidir.


​III. “Biz Islah Edicileriz”: Ahlaki Kamuflajın Anatomisi

​Bu ayet, insanın kendini kandırma biçimini çarpıcı bir ifadeyle yakalar. "Islah" (düzeltme) kelimesi, Kur’an’da hep barış, adalet, ihya anlamında kullanılır. Ancak burada, bu kelime sahte bir iyilik perdesi hâline gelmiştir.

​Yani kişi, yıkıcı eylemini "iyileştirici müdahale" olarak sunmaktadır. Tarihte de bu böyleydi: Firavun, halkını köleleştirirken “Mısır’ın düzenini koruyorum” diyordu (bkz. Şuarâ 26/18-19). Bugün de aynı zihniyet, “özgürlük”, “ilerleme” veya “medeniyet” sloganlarıyla devam ediyor.


​IV. Modern Fesadın Kılıfları ve Yeni Sloganları

  1. ​yüzyılın bozgunculuğu artık kaba kuvvetle değil, dil ve algı üzerinden işliyor:
  • Ekonomik Fesat: “Büyüme” adıyla sömürü düzeni meşrulaştırılıyor.
  • Çevresel Fesat: “Kalkınma” bahanesiyle doğa tahrip ediliyor.
  • Ahlaki Fesat: “Bireysel özgürlük” etiketiyle sorumluluk bilinci yok ediliyor.

​Hepsi aynı psikolojik kökten besleniyor: “Biz ıslah edicileriz.”


​V. Kur’an’ın Teşhisi: Kendini Temize Çıkarma Hastalığı

​Bu tür bir zihin, yalnızca yalan söylemez; yalanına inanır. Ayetin devamında (Bakara 2/12) bu durum şöyle özetlenir:

“Dikkat edin! Asıl bozguncular onlardır, fakat farkında değildirler.”

​Burada “farkında olmama” ifadesi, bilinç kaybını temsil eder. Hakikatle bağını koparan insan, artık kendi kötülüğünü bile göremez hâle gelir.


​VI. Sonuç: Gerçek Islah ve Hakikatin Sesi

​Kur’an, insanın yeryüzündeki görevini “ıslah” kavramıyla tanımlar. Gerçek ıslah, var olanı bozarak değil, fıtratına döndürerek yapılır. Bu da ancak ölçüyü Allah’ın kitabından alan bir bilinçle mümkündür.

​Kısacası; fesadı ıslah diye sunan her anlayış, hakikatin suretine bürünmüş bir yalandır. Gerçek ıslah, hakikatin sesiyle insanın iç dünyasında başlar — ve dış dünyada adalet, denge ve merhamet olarak görünür.


UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣