Beşerî İzlerin Ardından Gidenler
⚖️ Beşerî İzlerin Ardından Gidenler: Yunus 28–29 Bağlamında Şirk İlişkisinin Çöküşü
I. 🗣️ İki Tür Çağrı: Vahye Teslimiyet mi, Beşerî Otorite mi?
Kur’an, insanlığı iki ana kaynağa yapılan çağrı konusunda net bir ayrıma tabi tutar:
- Allah’ın Kelamına Çağıranlar: İnsanı tevhide, yani yalnızca Allah’a yönelişe davet eder. Bu çağrı özgürleştiricidir ve "kul olma" bilincini besler.
- Beşerî Ototiterin İzine Çağıranlar: İnsanı şirke, yani insanı insana kul kılan bir sisteme davet eder. Bu çağrı bağımlı hale getirir ve "kulluk sistemi"ni üretir.
Bu ayrım bugün de geçerlidir: Müslüman, doğrudan vahye teslim olandır. Müşrik ise—dini bir kisveye bürünmüş olsa dahi—bir lidere, bir mezhebe, bir şeyhe veya beşerî bir otoriteye davet edendir.
II. 💔 Ahirette Bağların Çözülüşü: Şirk İlişkisinin Sonu
Yunus Suresi'nin 28–29. ayetleri, bu dünyevî, sahte bağların Kıyamet Günü nasıl çözüleceğini tasvir eder:
“O gün onları hepsini bir araya toplayacağız, sonra Allah’a ortak koşanlara diyeceğiz: ‘Siz ve ortaklarınız yerinizde kalın!’ Sonra onları birbirinden ayıracağız. Ortakları şöyle diyecekler: ‘Siz bize tapmıyordunuz! Allah aramızda şahit olarak yeter. Biz sizin kulluğunuzdan habersizdik.’” (Yunus, 10/28–29)
Bu ayetler, kutsallaştırılan beşer ile ona tapan arasındaki bağı kökten yok eder. Dünya hayatında "bizi Allah’a yaklaştırıyor" diye yüceltilen peygamberler, veliler ya da liderler, o gün: "Bizim onlarla bir ilgimiz yoktu!" diyerek bu ilişkiyi karşılıklı bir reddiye ile sonlandıracaktır.
III. 💡 "Bizi Allah'a Yaklaştırsınlar Diye": Şefaat İddiasının Çöküşü
Müşrikler dünya hayatında niyetlerini Yunus 18. ayetle şöyle ifade ederler:
“Biz onlara sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.”
Amaç "tanrılık" değil, "yakınlık"tır; ancak bu dahi bir şirk biçimidir. Ahirette ise durum tersine döner. Kendilerine tapılan varlıklar, tüm aracılık ve şefaat iddialarını yerle bir ederek reddederler: "Biz sizin kulluğunuzdan habersizdik!" (Yunus 29).
- Önemli Not: Kur’an’ın şefaat anlayışı, rastgele bir torpil değil, **"izin verilen hakikat"**tir; hak edenin lehine işleyen ilahi adaletin bir parçasıdır. Hiçbir insan, makam ya da kurum Allah’ın huzurunda aracı olamaz.
IV. 🚩 Beşerî İzlerde Kaybolan Din ve Modern Şirk
Şirk, yalnızca taş ve heykel önünde değil; insanı ilahlaştırma biçiminde yaşamaya devam eder. Bugün de birçok kişi, din adına Kur’an’a değil, kişilere, cemaatlere, geleneklere veya ideolojilere çağrılıyor.
Şirk Yeniden Nasıl Doğar?
- Bir beşerin sözü, Allah’ın sözüyle eşit tutulduğunda.
- Bir lidere, şeyhe veya imama sadakat, Allah’a itaate denk görüldüğünde.
Bu çağrılar, Yunus 28–29’daki sahnenin birer gölgesidir.
V. 🕊️ Sonuç: Reddiye Günü ve Yüz Akıyla Çıkanlar
Ahiret günü geldiğinde hiçbir beşerî otorite, takipçilerini kurtarma iddiasında bulunamayacak. Tam tersine, hepsinin sözü inkar olacaktır:
“Rabbimiz! Biz onları saptırmadık, kendileri yoldan çıktılar.” (Furkan, 25/17–18)
O gün yüz akıyla çıkacak olanlar, yalnızca Kur’an’a çağıranlardır, çünkü onlar insanı insana değil, yalnızca Allah’a yöneltmişlerdir.
🛑 Son Söz
Müslümanlar Kur’an’a çağırır, Müşrikler ise beşerî izlere çağırır.
Unutulmamalıdır ki, o beşerler, Ahirette seni reddedeceklerdir.

Yorumlar
Yorum Gönder