Sevginin Tevhidi

 


Sevginin Tevhidi: Kalpteki Şirkin Temizlenmesi (Bakara 2/165 Analizi)

​“İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını Allah’a eş tutarlar da onları Allah’ı sever gibi severler.

İman sahipleri ise Allah’a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar (eşeddu hubben lillah).”

(Bakara, 2/165)


​1. Ayetin Özü: Sevginin İlahî Yönü ve Fıtratın Arınması

​Kur’an’ın bu derin ayeti, insanın duygusal bağlarını tevhid ekseninde arındırma çağrısıdır. Zira şirk, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir; asıl olarak sevginin yönünü ve merkezini kaydırmakla başlar.

​İnsan fıtratı gereği sever, bağlanır, tutku besler. Ancak Kur’an öğretisine göre bu sevgi, yaratılmıştan Yaratıcıya doğru yöneldiğinde arınır ve hakiki manasına kavuşur. Sevginin yaratılmışta sabitlenip kalması ise fıtrattan bir sapmadır.

​2. Şirkin Duygusal Boyutu: “Allah’ı Sever Gibi Sevmek”

​Ayette geçen çarpıcı ifade — “onları Allah’ı sever gibi severler” — şirkin zihinsel bir tezahürden öte, derin bir duygusal problem olduğunu ortaya koyar. Buradaki mesele, Allah’tan başkasına tapınmak değil; birini Allah’ın yerine koyacak kadar yoğun ve kayıtsız şartsız sevmektir.

​Bu sevgi, kişinin muhakemesini yitirmesine yol açar. Kimileri gücü, parayı, lideri, âlimi, cemaat şeyhini, ideolojiyi ya da kendi nefsini öylesine sever ki, artık onların hatasını, zulmünü, yanlışını göremez olur.

​Bu noktada sevgi körlüğe, körlük ise ilahlaştırmaya dönüşür. Kur’an bu hâli “eş tutma (endâd)” kavramıyla tanımlar. "Endâd", sadece tapınılan varlıklar değil; Allah’a paralel otorite, sevgi, korku ya da itaat merkezi hâline getirilen her şeydir.

​3. Tevhid: Sevginin Merkezileşmesi ve Saflaşması

​İman edenlerin farkı, sevginin kaynağını ve yönünü sapasağlam korumalarıdır. Ayetin ikinci kısmı bunu çok güçlü bir ifadeyle anlatır:

“İman edenler ise Allah’a sevgide çok kararlı/taşkındırlar (eşeddu hubben lillah).”


​Bu ifade, imanın özünü sevgiyle tanımlar. İman, sadece kuru bir bilgi değil; kalbin ve bilincin sevgiyle Allah’a yönelmesidir. İman edenin sevgisi dağılmaz; merkezde Allah vardır. Onun sevgisi, ne malda ne makamda ne de bir kişide sabitlenir.

​Allah’a olan bu güçlü sevgi, kişinin adaletle, merhametle, hakkaniyetle davranmasına, yani İlahî ahlakla ahlaklanmasına dönüşür. Bu tevhidî sevgi, insanı özgürleştirir. Zira kim Allah’tan başkasını ilahlaştırmazsa, hiçbir fâninin önünde eğilmez.

​4. Sevgi ve Şirk Arasındaki İnce Çizgi: Kirlenen İlişki

​Kur’an’da “şirk” kelimesi, çoğu zaman ilişkiyi kirletmek, bozmak anlamında kullanılır. Sevgi de böyledir: Eğer Allah merkezli değilse, sevgi; zulme, körlüğe, sorgusuz itaate ve bağnazlığa dönüşür.

​Rabbimiz, yanlış yönlendirilen bu sevginin sonuçlarını şöyle uyarır:

“Onların sevgisi onları azaba sürükleyecek.” (Bakara 2/166–167)


​Yanlış sevgi sahipleri, Kıyamet Günü’nde sevdikleri şeylerin faydasını değil, sadece gölgesini ve pişmanlığını bulacaklardır.

​5. Kur’an’da Sevgi: Tevhidin Eyleme Dönüşmesi

​Kur’an, sevginin tamamen Allah için olmasını ve karşılıklı bir bağ oluşturmasını öğütler:

  • ​“Allah sizi sever, siz de O’nu seversiniz.” (Mâide 5/54)
  • ​“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin.” (Âl-i İmrân 3/31)

​Bu sevgi, sadece duygusal bir durum değil, pratik bir taahhüttür. İman, O’nu en çok sevmek, O’nun ölçülerini en yüce görmek ve O’nun rızasını her şeyin üstünde tutmakla tamamlanır.

​6. Günümüz Putları: Modern Çağın Duygusal Şirki

​Bugünün dünyasında “put” artık taş ya da ağaçtan yapılmaz. Modern putlar; markalardan, liderlerden, cemaatlerden, ideolojilerden ve nefislerden inşa edilir.

  • ​Kimi, şeyhini ya da liderini Allah’ın adeta bir vekili gibi, hatasız ve sorgulanamaz görür.
  • ​Kimi, partisini din edinir, ideolojisini kutsar.
  • ​Kimi de, kendi nefsini ilah edinir (Furkan 25/43), benliğini her şeyin ölçüsü yapar.

​Bu durum, Bakara 165’in modern izdüşümüdür. İnsan, sevgiye secde ettikçe, Allah’ın merkezli tevhidden uzaklaşır.

​7. Sonuç: Sevgiyle Tevhid Arasında Denge Kurmak

​Kur’an, sevmeyi yasaklamaz; aksine onu arındırır ve yüceltir. Çünkü sevgi, imanın yakıtıdır; ancak yönü yanlışsa, şirkin ateşine dönüşür.

​Bu yüzden iman eden bireyin yolu, kalbinde şu dengeyi kurmaktır:

  1. Her şeyi Allah için sever: Yaratılanı, onu yarattığı için takdir eder.
  2. Her sevgiyi Allah’ın ölçüsüyle sınar: Sevdiği şey, Allah’ın emriyle çeliştiğinde tavrını belirler.
  3. Hiçbir sevgiyi Allah’ın önüne geçirmez: Sevgideki nihai merci ve hedef daima Allah'ın rızasıdır.

Son Söz

“Sevgi, kalbin aynasıdır;

Ama o aynada Allah’tan başkasının mutlak surette yansıması varsa,

kalp, tevhidin nuruyla arınmaya muhtaçtır.”

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣