😲 Mümtehine 60:1 – Ayetin Metni
يَا أَيُّهَا ٱلَّذِينَ آمَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ عَدُوِّى وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَآءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِٱلْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا۟ بِمَا جَآءَكُم مِّنَ ٱلْحَقِّ...
"Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi sözcükleri ulaştırıyorsunuz, hâlbuki onlar size gelen gerçeği inkâr ettiler..."
🔹 A. "Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız"
-
Bu çok güçlü bir ifade.Allah, kendisine düşman olanlardan söz ediyor. Bu çok nadir bir ifadedir. Kur’an’da genelde insanlar Allah’a düşman olur, ama burada Allah’ın onlara düşman olduğunu söylüyor.
-
Aynı zamanda bu düşmanlık sadece Allah’a değil, iman edenlere de yöneliktir.
-
Kur’ân bağlamında bu tür düşmanlık:
-
Sistematik inkâr (küfür),
-
Gerçeği bilerek örten (tekzîb),
-
Elçiye ve onunla gelen mesaja karşı savaş anlamlarına gelir.
-
🔹B. "Dost edinmeyin (tettehidûhum evliyâ)"
-
“Evliyâ” kelimesi “velî” kökünden gelir: yakın, koruyucu, içli dışlı olunan, sırdaş kişi.
-
Burada yasaklanan şey bireysel sevgi değil, politik/ideolojik yakınlık, yani düşmanca bir sistemle özdeşleşmek.
Bu, Mü’min 28’deki gibi “bir sözün geçerli olması için Firavun’un hizasına katılma” ile aynı bağlamdadır:❗ "Bir kısmınızı bir kısmınızla sınamak için kıldık…"
🔹 C. "Sevgi sözcükleri ulaştırıyorsunuz (tulqûne ileyhim bi’l-mevedde)"
-
Kelime dikkat çekici: "Mevedde" duygusal değil, karşılıklı sadakate dayalı sevgidir.
-
Burada kastedilen şey, onlara gönül vermek, gizli iletişim, duygusal ya da siyasi bir bağ kurmak.
🧩 Ama neden bu bağ yasak? Çünkü:
"...onlar size gelen gerçeği inkâr ettiler."
🧭 YÖNLENDİRİCİ İLKELER NELER?
⚖️ Kur’ân’ın bütünlüğü açısından çıkarım:
-
İlişki yasağı kişisel değil, ilkesel bir karşı duruştur.Yoksa, Mümtahine 8. ayet doğrudan şöyle der:
"Sizinle din konusunda savaşmayanlara iyilik etmenize ve adaletli davranmanıza Allah engel olmaz."
-
Düşmanlık “sistem” temellidir, kişisel düşmanlık değil.
-
Kur’an’ın hiçbir yerinde müşriklerin çocuklarına, eşlerine düşmanlık telkin edilmez.
-
Aksine, “onların kalbine sevgi koyduk” (Rum 21), “annelerinizin emzirmesi” (Bakara 233) gibi evrensel rahmet dili devam eder.
-
-
Ayette geçen olay ne olursa olsun, evrensel mesaj:
-
Vicdanın ve sadakatin sınavı.
-
İmanı – aile, aidiyet, korku, sevgi – gibi duygusal bağlara feda etmemek.
-
Kur’an’da “mevedde” ve “velâyet” kavramlarının geçtiği ayetleri, Mümtehine 1. ayetteki temanın devamı niteliğinde olacak bu karşılaştırma, hem bireysel sevgi ile ideolojik sadakat farkını, hem de iman – aidiyet çatışmasını netleştiriyor.
📌 1. “Mevedde” geçişlidir: Sevgi ama sınırları var
🔹 Rûm 21:
"Sizin için kendinizden eşler yaratması ve aranıza mevedde ve rahmet koyması da O'nun ayetlerindendir..."
🔍 Yani mevedde samimi, sadık sevgidir. Ama evlilik gibi meşrû ve adil bağlar içinde bir sevgi.
🔹 Şûrâ 23:
"De ki: Ben sizden, akrabalarla olan mevedde dışında bir ücret istemiyorum."
Burada mevedde, bağlılık ve minnet duygusu anlamına gelir ama yine sınırlı ve ilkeli bir çerçevede.
📌 Mevedde, Kur’an’da kontrolsüz duygusal yönelim değil, ilkesel bağlanmadır.
⚠️ MÜMTEHİNE 1’DE NE OLDU?
"...siz düşmanlarınıza mevedde sözcükleri gönderiyorsunuz, oysa onlar gelen gerçeği inkâr ettiler..."
📌 Buradaki mevedde, bir duygusal zaaf değil; iman karşıtı bir sistemle sadakat temelli bağ kurmak demek.
🛑 2. “Velî” – Tam bir sistem aidiyeti
Kur’an’da “velî”lik, neredeyse hiçbir zaman sadece sevgi ilişkisi değildir.
🔹 Ali İmran 28:
"Mü’minler, mü’minleri bırakıp da kâfirleri velî edinmesin..."
Neden?
Çünkü velî edinmek, himaye istemek, onların otoritesine girmek, onlarla özdeşleşmek demektir.
🔹 Nisa 89:
"Onlar, sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi isterler ki eşit olun. O hâlde, Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan velî edinmeyin."
💥 2. “Savaşta bile düşmana adaletli davran!”
“Onlar sizi yurtlarınızdan çıkardıkları hâlde, eğer adil davranırsanız, Allah adil olanları sever.”(Mümtehine 60:8)
Bu ayet:
-
Savaş hâlinde bile "iyilik ve adalet" ilkesinden sapmamayı emrediyor.
-
Düşmanlık hâlinde bile nefretin hukuku bozamayacağı ilkesini getiriyor.
🔁 Modern hukukta "savaş suçu" dediğimiz şey, Mümtehine'de 1400 yıl önce yasaklandı.
🧕 3. Kadınların hicreti ve bireysel din tercihi
Mümtehine 10. ayet:
"Ey iman edenler! Mü’min kadınlar hicret ederek size geldiklerinde, onları imtihan edin..."
Bu ayet:
-
Kadınların bireysel hicret hakkını, yani aileden bağımsız bir dini tercih yapma özgürlüğünü tanıyor.
-
Ve “imtihan” ile, samimi inanç mı, yoksa başka bir sebep mi olduğu araştırılıyor — tam bir vicdan özgürlüğü denetimi.
🔄 4. İbrahim örneği: Dosta düşmanlık, düşmana dua
Ayet 4:
“İbrahim ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır... 'Biz sizden uzağız, sizinle bizim aramızda ebedî bir düşmanlık ve kin baş göstermiştir – ta ki Allah’a iman edene dek.'”
Ama aynı ayette İbrahim’in babasına şöyle dua ettiği geçer:
“Senin için Allah’tan bağışlanma dileyeceğim...”
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
🧠 Çünkü düşmanlıktan kasıt, inanç temelli duruşta netliktir – ama duada bile insanî bağlar devam eder.
😳 Sure ismi “Mümtehine” ama bu kelime Kur’an’da geçmez!
-
"Mümtehine" kelimesi, "imtihan eden kadın" anlamına gelir.
-
Fakat surede bu kelime geçmez. Sadece kökü olan "imtihan" (ابتلاء) fiili kullanılır.
❓ Bu da ne demek biliyor musun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder