Bu Blogda Ara

7 Haziran 2025 Cumartesi

Yaftacılık: Günümüz Din Çevrelerindeki Enfekte Zihin Hastalığı

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

 Etiketin Gücü ve Tahribatı

Günümüzde dini çevrelerde sıklıkla karşılaşılan hastalıklardan biri yaftacılık, yani insanları belli kalıplara sokarak kategorize etme, anlamaya çalışmadan damgalama hastalığıdır. Bu tutum; bir fikre, kişiye veya söyleme dair derinlikli değerlendirme yapmaksızın, ön yargılarla etiket yapıştırmak anlamına gelir. “Mezhepsiz”, “reformcu”, “mürciî”, “tekfirci”, “sapık”, “gelenekçi”, “modernist”, “mealci” gibi ifadeler, birer kavramsal analiz değil, genellikle ötekileştirici ve dışlayıcı birer silah olarak kullanılır.



---

Kur’an Merkezli Yaklaşımda Yaftacılığın Yeri

Kur’an, düşünsel ve ahlaki olgunluğu; adil şahitlik, hüsnüzan, istişare, bilgiye dayalı konuşma ve zanla hareket etmeme ilkeleriyle inşa eder:

“Zan, gerçek adına hiçbir şey ifade etmez.” (Necm 53:28)

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır...” (Hucurât 49:12)


Bu ayetler, yaftacılığın temelini oluşturan zanna dayalı hüküm verme ve bilgi eksikliğiyle yapılan ithamları ahlaki bir sapma olarak görür.


---

Yaftacılık: Bilgi Yerine Etiket Koymak

Yaftacılık; düşünsel tembellik ve güçlü argüman yoksunluğunun dışavurumudur. Tartışılacak fikrin içeriğine inmeden, onu taşıyan kişiyi etiketleyerek itibarsızlaştırmak, hem entelektüel zemini hem de kardeşlik hukukunu zedeler. Bu tür etiketlemeler:

Konforlu inanç alanını koruma refleksiyle yapılır. (Yani kişi kendi dogmatik konumunu tehdit altında hissettiği anda karşı tarafı “sapkın” ilan eder.)

Zihinsel üşengeçliğin sonucudur. Fikirle yüzleşmek yerine kişiyle savaşı seçer.

Egemen dinî anlayışın otoriterleşmesine hizmet eder. Dışlamaya, baskılamaya ve tahakküme araç olur.

---

Dini Yaftaların Sosyolojik İşlevi

Bu tür etiketlemeler, cemaat bağlarını tahkim etme ve “biz” ile “öteki”yi ayırma işlevi görür. Ancak bu, Kur’an’ın hedeflediği takva ve bilgi temelli topluluk yerine, itaat ve korku temelli bir cemaatçiliği doğurur.

---

Hz. Muhammed ve Ashabının Yaftalanması

Yaftacılık sadece çağımıza özgü değil. Hz. Muhammed de müşriklerce birçok kez "şair", "mecnun", "yalancı", "sihirbaz" gibi etiketlerle damgalanmıştır (bkz. Kalem 68:2, Sâffât 37:36). Ama Kur’an bu tür yaftaları reddeder ve gerçekliğin içeriğine odaklanır.

---

Çözüm: Kavramlara Dönmek, Zanlardan Arınmak

1. Fikri, içerikten yola çıkarak eleştir. Kişi üzerinden değil.


2. Kur’an’ın eleştiri yöntemini örnek al: Açıklayıcı, yapıcı, adil.


3. Kardeşlik hukukunu gözet. İnsanı değil, fikri eleştir.


4. Etiketlemeden önce anlamaya çalış. Farklılık, düşmanlık değildir.

---

Sonuç

Yaftacılık, çağdaş Müslümanların zihinsel gelişimini ve Kur’an’a dayalı bir düşünce geleneğinin yeşermesini engelleyen büyük bir engeldir. Etiketlemek kolay, anlamak zordur. Ama Kur’an bizi zor olanı yapmaya çağırır:

 “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel şekilde sav…” (Fussilet 41:34)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder