Bu Blogda Ara

7 Haziran 2025 Cumartesi

Sarsılmakla Başlar: Zilzal’de Hakikatin Depremi"

 UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Zilzâl Suresi genellikle kıyametin dehşetiyle ilişkilendirilir. Ama öyle görünmüyor. 




---

زِلْزَالَهَا – “O sarsıntısını”

1. اِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا
"Yeryüzü, kendi sarsıntısıyla sarsıldığında..."


Bu “sarsıntı” yalnızca fiziksel bir deprem olmayabilir. "Zilzâl", içsel bir silkinişi, zihinsel bir altüst oluşu, bütün yerleşik kabullerin yıkılmasını da temsil edebilir. Yeryüzü, insanın zihinsel evreni olabilir. “Kendi sarsıntısı” ifadesi, her bireyin kendi hakikatiyle yüzleştiği özgün, kişisel bir kıyameti işaret eder.

---


أَثْقَالَهَا – “Yüklerini dışa vurduğunda”

 2. وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا
“Ve yer, ağırlıklarını dışarı çıkardığında…”



İçeride birikmiş olan her şey artık bastırılamaz: Vicdan, hafıza, bastırılmış hakikatler… Toplumun ya da bireyin bastırdığı ne varsa “yüzeye” çıkar. Yer (arz), sadece toprak değil; kişinin benliği, kalbi ya da kolektif bilinçaltı da olabilir.

---


مَا لَهَا؟ – “Nesi var bunun?”

 3. وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا
“İnsan: ‘Ona ne oluyor?’ der.”



Sarsılan birey ya da toplum şaşkın. Çünkü kendi inşa ettiği düzen, konfor alanı, zihinsel yapı çöküyor. Bu, bir uyanış anı. İnsan anlam veremez; çünkü alıştığı kalıpların dışına çıkıyor. Hakikatin gelişi her zaman bir yıkım gibi hissedilir.

---


بِأَنْ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا – “Rabbin ona vahyettiği için”

 5. بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا
“Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.”



Yani bu sarsıntı rastgele değil. İlahi bilinçten gelen bir uyarı, bir çağrı var. Yeryüzünün (veya insanın) içindeki hakikat dışarı çıkmak zorunda. Bu bir kader değil; bir yönlendirme, bir bilinç aktarımı.


---

يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا – “İnsanlar parça parça çıkacaklar”

 6. يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ
“O gün insanlar amellerini kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük dönerler.”



İnsan, bireyselleşir. Toplumsal kalıplar çözülür. Herkes kendiyle yüzleşir. Kalabalıklar dağılır. Artık tek başınasın; kendi niyetin, eylemin, düşüncenle. O gün herkes kendi iç yüzünü görür. Hakikat, artık örtülü değildir.

---


ذَرَّةً خَيْرًا – “Zerre kadar hayır…”

7-8. Kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Kim zerre kadar şer yapmışsa onu görür.


Bu son iki ayetle birlikte, sure bir teraziyi hatırlatır ama şaşırtıcı olan şu:

Zerre kadar dahi olsa hiçbir şey unutulmuyor. Yani hakikat öyle bir terazidir ki en küçük düşünce kırıntısı bile yankılanır. Bu sadece bir “mahkeme” değil; bir aynadır. 

En ufak eylemin bile iz bıraktığı evrensel bir bilinç alanına açılır.

---

💡Sanılanın aksine !

Zilzâl Suresi, dışsal bir kıyameti değil; bireysel ve toplumsal bir uyanış devrimini anlatıyor olabilir. Bir medeniyetin, bir zihnin içten çöküşünü ve içeri gömülen hakikatin kendini dışa vurmasını... Bu bir yıkım değil; bir doğumdur. Her yıkılış, yeni bir bilinç düzeyine geçiştir.


---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder