Kur’an, bu üç kıssada da insanlığın temel sapma yollarını metaforik ve derin bir biçimde kodlamıştır.
UYARI / HATIRLATMA
Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.
Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.
Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
Yazımıza devam edelim.
📖 Fâtiha'nın Kavramsal Üçlüsü:
Fâtiha Grubu Öz Tanım
Vahye sadık kalanlar, doğru yol
Bile bile sapanlar, kibirli yozlar
Bilgisizce sapanlar, duygusal yanılgı
Şimdi bu yapıyı üç kıssa üzerinden teker teker işleyelim:
---
🧑🌾 1. Âdem → (Nimet verilen)
Neden?
Rabbinin hitabını doğrudan almış ve ona secde edilmeye layık bir konuma ulaşmıştır (Bakara 2:30–34).
Hata işlemiştir (ağaca yaklaşma) fakat hemen tevbe ederek bilinçli bir dönüş gerçekleştirmiştir (Bakara 2:37).
Şeytanın vesvesesine kapıldığı hâlde, sorumluluğu üstlenmiş, suçunu örtmeye çalışmamış ve
“kendimize zulmettik” demiştir. (A’râf 7:23)
📌 Temsilî Özellik:
> Yanılabilir, ama tevhidi ve vahyi esas alarak geri dönebilen bilinçli insan.
---
🐍 2. İblîs → (Gazaba uğrayan)
Neden?
Vahyi bilmektedir, Allah’la konuşmaktadır.
Ancak secde emrine karşı çıkarak:
> “Ben ondan daha üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın.” (A’râf 7:12)
diyerek **ırkçı ve kibirli bir ideolojiyle hakikati reddetmiştir.
Suçunu kabul etmemiş, tevbe etmemiş, tam tersine kibirlenerek isyanını “felsefileştirmiştir.”
“Rabbim! Öyleyse beni kıyamete kadar erteler misin?” (A’râf 7:14)
diyerek kendi planını yapmaya devam etmiştir.
📌 Temsilî Özellik:
> Hakikati bilmesine rağmen, onu kendi kibir ve ideolojik çıkarı uğruna reddeden; Allah’ı tanıyıp itaatsiz olan.
Bu nedenle “gazaba uğrayanların” psikolojik modeli İblîs’tir.
---
⚖️ 3. Âdem’in İki Oğlundan biri → (Sapmışlar)
Kur’an’da isim verilmez. Ama kıssa şöyledir:
Her ikisi de Allah’a kurban sunar.
Birinin kurbanı kabul edilir, diğerininki edilmez. Kabul edilmeyeni kardeşini kıskanır, öldürür (Mâide 5:27–31).
Neden ed-Dâllîn?
Kıskançlıkla hareket eder, duyusal/duygusal sapmayla yıkıcı eyleme yönelir.
Allah’ın mesajını ya bilmez ya da önemsemez, öfke ve nefretle eyleme geçer.
Kardeşinin “Eğer beni öldürmek için elini uzatırsan ben sana uzatmam” sözünü anlamaz (Mâide 5:28).
📌 Temsilî Özellik:
> Bilgisizlik ve kıskançlıkla hakikate karşı çıkan, duygusal yıkımın peşinden giden insan.
Tevhide değil, nefsin öfke ve komplekslerine teslim olur.
---
🧠 Yorum:
Bu kıssalar, insanın her zaman şu üç sapma türüyle karşı karşıya olduğunu gösterir:
1. Yanılma ama dönüş (Âdem) → Allah’a yönelen bilinçli insan
2. Bilip inkâr etme (İblîs) → Bilgiyi silaha çeviren zalim
3. Bilmeyip saldırma (Ademin oğlu) → Duygusuna yenik düşen, kardeş kanı döken
Her insan, her gün bu üç yoldan biriyle yüzleşir. Fâtiha Suresi bu yüzden her rekâtta okunur. Çünkü:
> “Allah’ım! Beni, Âdem gibi tevbe edenlerden eyle;
İblîs gibi kibirlenenlerden ya da Kabil gibi sapıtanlardan değil.”
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder