Bu Blogda Ara

12 Mayıs 2025 Pazartesi

Altın Buzağının Aldatıcı Sesi : Huvâr 🐂🎶

🐂🎶 Altın Buzağının Aldatıcı Sesi : Huvâr

“Huvâr” (Türkçe meâliyle “alçak sesle mâvet eden, aldatıcı ötüş”) kelimesinin Kur’ân bağlamında nasıl kullanıldığını, hangi âyetlerde geçtiğini, dilî ve tematik boyutlarını ele alalım.


1. Terimin Kur’ân’daki Geçişi

  • Âyet: Tâhâ sûresi, 20:88

    «وَجَعَلَهَا بَقَرَةً فَخَرَجَ لَهَا خَوْرًا ۖ»
    “(Semûrî) onu (Altın Buzağı’yı) bir öküz yaptığında, o öküzden (sanki konuşurmuşçasına) alçak bir mâvet sesi çıktı.”
    Türkçe meâliyle “huvâr”, buradaki “خَوْرًا” kelimesinin karşılığıdır.

  • Aynı hikâye: A‘râf sûresi, 7:148’de de benzer ifade geçer:

    «...وَخَرَجَ لَهَا خَوْرًا»
    Yani “o sığır (âhiretî ilâh), kendisinden çıkan aldatıcı sesle…”

Bu iki âyet, Beni İsrail’in Mûsâ (a.s.)’ın yokluğunda Samirî eliyle yaptıkları Altın Buzağı’yı nasıl kutsallaştırdıklarını ve sesinin onları nasıl yanıltıp peşinden sürüklediğini vurgular.


2. Dilî ve Sembolî Analiz

  1. Kök ve lâfz

    • Kök: خ-و-ر (h–w–r)

    • خَوْر (hvâr/huvâr); “alçak, inilti tarzı ses, mâvet” mânâsını taşır.

    • Türkçedeki “huvâr” transkripsiyonu, Arapçadaki hem “h” hem de “v” fonemini karşılar.

  2. Sembolik anlam

    • “Sonu hüsran olan cazibe”: Öküzün sesi, sözden öte “algısal bir hakikat” sunuyormuş izlenimi verir; kulakları yanıltır, aklı köreltir.

    • “Görünürde baki, gerçekte geçici”: Altın oluşu ışıldar, fakat çıkardığı huvâr sesi faniliğini hatırlatır.


3. Tematik Boyut ve İbretler

  • Duygu ve akıl dengesinin bozulması

    • Sadece gözle “altın”ı alkışlamak yetmez; kulağın da düzenli ölçü ve muhakeme ile korunması gerekir.

    • Huvâr sesi, duygusal bir “âyin” havası vererek aklı gölgeler.

  • Samirî’nin hilekârlığı

    • Samirî; maddeyi (“beşikten koparılan tel”) ve sesi (“huvâr”) manipüle ederek toplumu aldatır.

    • Bu, maddî güç ve gösterişle manevî aldatmanın iç içe geçebileceğine işaret eder.

  • Meşru vahiy ile gayrî meşru “vahiy” arasındaki fark

    • Allah’ın kelâmı, samimî ve makul bir biçimde kalbe nüfuz eder; buna karşılık “huvâr”, mübeyyen (açık, berrak) değil, aldatıcıdır.


4. Modern Müslümana Düşen Sorumluluklar

  1. “Huvâr” benzeri aldatıcı iletişim

    • Sosyal medya popülerliği, “görkemli ama yüzeysel” içeriklerle aklı meşgul edebilir; burada da bir nevi “altın buzağı” tuzağı vardır.

  2. Duyuların muhafazası

    • Göz ve kulağımızı dengeleyerek; şüpheli iddialara, abartılı propaganda ve duygusal manipülasyona karşı akli tedbir almak gerekir.

  3. Hakikati ayırt etme ölçütleri

    • Sözün iç tutarlılığı, şahitlik (tevâtür), Kur’ân ilkelerine uygunluk; “huvâr”ın cazibesine karşı en etkili savunmadır.


Sonuç

Kur’ân’da “huvâr”, Altın Buzağı’nın aldatıcı, sanki mistik bir ses çıkardığına dair tabirdir. Bu, tarihî bir kıssa olmaktan öte; her dönemde “görkemli fakat aslı olmayan” dinî, ideolojik veya ticari “seslere” karşı bizi uyanık tutan güçlü bir îbret motifi sunar. Duyularımızı ve aklımızı koruyarak, hakikâtı tevhid açısından teyit etmek, modern zamanların “huvâr”larına karşı en sağlam kaledir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder