KURAN’DA MECAZİ ANLATIM VE İMKANSIZLIK TEMASI


KUR’AN’DA MECÂZÎ ANLATIM VE İMKÂNSIZLIK TEMASI

Devenin İğne Deliğinden Geçmesi Örneği Bağlamında


Kur’ân-ı Kerîm, insanlara hitap eden bir metin olarak, güçlü bir retorik yapıya sahiptir. Bu retorik içinde mecâzî anlatım önemli bir yer tutar. Özellikle imkânsızlık, akıldışılık veya aşırı zorluk gibi temaları aktarmak için kullanılan mecazlar, Kur’an’ın belagat zenginliğini ortaya koyar. Bu makalede, Kur’an’da geçen “devenin iğne deliğinden geçmesi” ifadesi merkez alınarak, mecâzî anlatımın nasıl bir teolojik, psikolojik ve ahlaki mesaj taşıdığı incelenecek; benzer diğer mecazlar da karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir.


1. Giriş

Kur’an’ın hitap ettiği insanlar, farklı zihinsel ve sosyal düzeylere sahip bir muhatap kitlesidir. Bu nedenle Kur’an, evrensel mesajlarını iletmek için simgesel, temsilî ve mecazî anlatımı yoğun biçimde kullanır. 

Bu anlatımlar, çoğu zaman soyut kavramları somutlaştırma işlevi görür. Özellikle imkânsızlık, uzak ihtimal ya da mutlak reddedilmişlik durumları için kullanılan mecazlar, Kur’an’ın öğretici yönünü derinleştiren anlatı unsurlarıdır. Bunlardan en çarpıcısı, A’râf Suresi 40. ayette geçen “devenin iğne deliğinden geçmesi” benzetmesidir.


2. Devenin İğne Deliğinden Geçmesi: A’râf 7/40 Üzerine

2.1 Ayetin Tahlili

“Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı kibirlenenler için gök kapıları açılmaz ve onlar, devenin iğne deliğinden geçmesi mümkün oluncaya kadar cennete giremezler...” (A‘râf, 7:40)

Bu ayette üç düzeyli bir anlatım vardır:

  1. Ayetleri yalanlama: Bilinçli inkâr ve reddetme.

  2. Kibir: İnkârın temel psikolojik sebebi.

  3. İğne deliğinden geçen deve: Mutlak bir imkânsızlık.

2.2 Dilsel İnceleme

  • “يَلِجَ الْجَمَلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ”: “Deve iğne deliğine girinceye kadar”

  • Cemel (جمل)”: Yaygın kıraatte deve anlamına gelir. Ayrıca “kalın ip” anlamına gelen “cümel (جُمَّل)” şeklinde alternatif okuma vardır. Ancak anlamın çarpıcılığı “deve” ile doruğa ulaşır.

  • Semm el-khiyât (سمّ الخياط)”: “İğne deliği” ifadesi, hem görsel hem zihinsel olarak son derece dar, ulaşılması mümkün olmayan bir alanı temsil eder.

2.3 Teolojik Yorumu

Bu benzetme, kibirli inkârcıların Allah’ın rahmetine erişemeyeceklerini göstermek için kullanılır. Buradaki imkânsızlık, fiziksel değil ahlaki ve ruhsal bir kapatılmışlığı ifade eder. Kibirle hakikati reddeden birinin cennete ulaşması, devenin iğne deliğinden geçmesi kadar olanaksızdır.


3. Kur’an’da Benzer Mecâzî İmkânsızlık Benzetmeleri

3.1 “Gök kapıları açılmaz” (A‘râf 7:40)

Aynı ayette geçen bu ifade, ilahi rahmetin ve yükselişin (mânevî terakki) mümkün olmadığını ifade eden başka bir mecazdır. Burada “gök” yükselme, ulvîlik ve ilahi yakınlık sembolüdür. Bu kapıların kapalı olması, yukarıya giden hiçbir manevî sürecin kabul edilmeyeceği anlamına gelir.


3.2 “Onların kalpleri taş gibi, hatta daha da katıdır” (Bakara 2:74)

İman etmeyenlerin kalplerinin sertliği, taş örneğiyle anlatılır. Bu, kalbin hakikate kapalı olduğunu göstermekle kalmaz, aynı zamanda doğal taşlardan bile daha dirençli bir ahlaki körelmişlik ifade eder.


3.3 “Dağlar yerinden yürütülse de iman etmezler” (En’âm 6:111)

Burada “dağ” gibi devasa bir cismin yürütülmesi, doğaüstü bir mucize anlamında kullanılır. Bu tür mucizeler bile, kibirli ve art niyetli kimseleri iman ettiremez. İmkânsızlık burada inkârcının içsel direncine işaret eder.


3.4 “Gökten merdiven inse de inanmazlar” (En’âm 6:35)

Burada da inkarcının gözle göreceği kadar açık mucizelere bile iman etmeyeceği vurgulanır. Gökten merdiven inmesi, doğrudan Tanrısal müdahalenin bir sembolüdür. Ancak, kalp kilitli ise hiçbir dışsal delil onu açamaz.


3.5 “Allah’ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın” (Fâtır 35:43)

Bu ifade, ilahî yasaların sabitliğini anlatır. İnsan istediği kadar saptırsın; Allah’ın adalet ve ilke düzeni değişmez. Bu da bir tür metafizik imkânsızlık mesajıdır.


4. Mecâzın Fonksiyonu: Estetikten Etkiye

Kur’an’daki bu mecazlar, yalnızca söz sanatları değildir. Her biri:

  • Ahlaki bilinç üretir,

  • Zihinsel sarsıntı yaratır,

  • Duygusal etkileyicilik sağlar,

  • Teolojik derinlik sunar.

“Devenin iğne deliğinden geçmesi” benzetmesi, dinleyicide hem bir tebessüm hem de bir dehşet uyandırır. Zihne çarpıcı bir resim çizer: Cennete ulaşmak için kibirden arınmak şarttır.


5. Müteşabih olarak

Bu benzetme, benliğin dar kapıdan geçmesi şeklinde yorumlanmıştır:

  • Deve: Nefis, kibir, ego.

  • İğne deliği: Kalp, tevazu, arınma kapısı.

  • Nefis arınmadıkça, kalpten hakikate geçemez.

Bu yorum, Kur’an’daki mecazların sadece tehdit değil, rehberlik taşıyan uyarılar olduğunu da gösterir.


6. Sonuç

Kur’an’daki “devenin iğne deliğinden geçmesi” benzetmesi, hem Arap kültüründe hem de diğer semavi geleneklerde yer alan imkânsızlık metaforlarının zirve örneklerinden biridir. Kur’an, bu ve benzeri mecazlarla:

  • Ahlaki duruşu teşhir eder,

  • Teolojik sabiteleri vurgular,

  • İmanın önündeki engelleri teşhis eder.

Mecazî imkânsızlıklar, sadece “olmayan”ı anlatmaz; aslında “olması gereken”i de tanımlar. Çünkü hakikate erişimin yolu, kibirden sıyrılmaktan geçer. Aksi halde, kişi hakikatin en geniş kapısını bile geçemezken, iğne deliğinden deve geçmesini bekler.

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣