ALLAH TUZAK KURAR MI?



ALLAH’IN “MEKR”İ: KUR’AN’DA İLAHÎ STRATEJİ VE ADALET DENGESİ

Bu çalışmada, Kur’an’da Allah’a izafe edilen “mekr” (tuzak kurma, stratejik plan) kavramı, dilsel kökeni, bağlamsal kullanımı ve temsilî/mecazî boyutlarıyla ele alınmıştır. Özellikle Âl-i İmrân 3/54 ayeti temelinde geliştirilen analiz, ilahî mekrin ahlâkî çerçevesini, zalim insan planlarına karşı adaletin stratejik işleyişi olarak yorumlamaktadır. 

İlahî adaletin gizli ama etkin tecellisi olan bu kavram, Allah’ın yalnızca cezalandıran değil, kurulan tuzakları kendi içinde çökerten bir düzenin sahibi olduğunu göstermektedir.

1. Giriş

Kur’an’da zaman zaman şaşırtıcı şekilde Allah için kullanılan bazı kavramlar, ilk bakışta O’nun yüceliğiyle çelişik gibi görünebilir. “Mekr” (مكر) da bunlardan biridir. 

Türkçeye genellikle “hile, tuzak kurma” olarak çevrilen bu kelime, insanlar için olumsuz çağrışımlar taşırken, Kur’an’da Allah için de kullanılmaktadır. 

Bu durum, kavramın hem semantik alanını hem de temsilî anlamını yeniden düşünmeyi gerektirir.


2. Mekr Kavramının Lughavî ve Kur’ânî Kökeni

  • Mekr (مكر) kelimesi Arapçada;

    • plan yapma,

    • stratejik hareket etme,

    • sonucu geciktirerek etki eden düşünsel oyunlar
      anlamlarında kullanılır.

  • Kur’an’da yaklaşık 14 farklı ayette geçer ve çoğu zaman zalim insanların gizli planlarını tanımlamak için kullanılır.

Örn:

  • “Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu…” (Âl-i İmrân 3/54)

  • “Onlardan öncekiler de planlar kurmuştu, ama bütün planlar Allah’ındır.” (Ra’d 13/42)


3. Allah’a Nispet Edilen Mekr Ne Anlama Gelir?

Allah için mekr ifadesi, insanlardaki “hilekârlık” ya da “kötücül niyet” anlamında değil, adaleti şaşmaz bir dengeyle yerine getiren stratejik karşılık anlamında kullanılmaktadır. Buradaki mekr, şu özellikleri taşır:

  • Karşı planlayıcı adalet: İnsanların gizli niyetlerine karşılık verir.

  • İlahî satranç: Zalim, kendi kurduğu düzende kendi sonunu hazırlar.

  • Zamana yayılmış hesap: Allah'ın planı hemen görünmez ama kesindir.

  • İbret verici adalet: Ceza açıkça değil, failin kendi eylemiyle gerçekleşir.


4. Temsilî ve Mecazî Yorum: Mekr = İlahi Adaletin Stratejik Yansıması

Allah’ın mekrini sadece “cezalandırmak” şeklinde değil, failin kendini batırmasına neden olan bir ilahî sistem olarak düşünmek gerekir. Bu açıdan Kur’an’daki ilahî mekr;

  • Zalimlere karşı kurulan bilinç planları,

  • Vicdanın ve hakikatin görünmeyen güçleri,

  • Kendi eyleminin kurbanı olma ilkesi ile işler.

Mekr, burada Allah’ın sessiz, görünmeyen ama kuşatıcı adaleti olarak tecelli eder.


5. Teolojik Problem mi, Adaletin İnceliği mi?

Bazı yaklaşımlar, Allah’a mekr isnadını antropomorfik ve problematik bulabilir. Ancak Kur’an’da bu kullanım;

  • Tenzih ilkesine aykırı değildir.

  • Zira mekr, burada “zulümle değil, zulme karşı” bir sistemdir.

  • Allah’ın mekr’i, zalim için zemin hazırlamaz, zeminini kendi eylemiyle bozar.


6. Sonuç

Allah’ın “mekr”i, ilahî adaletin yalnızca doğrudan cezalandırma şeklinde değil, stratejik ve temsilî biçimde de işlediğini ortaya koyar. Bu, Kur’an’ın adalet anlayışında eylem-karşılık dengesinin daha derin, zamanla yayılmış bir plan olarak işlediğini gösterir.

Allah’ın “tuzak kurması”, aslında zalimlerin tuzaklarına karşı kurulan hakikatin tuzağıdır. Ve bu, en şaşırtıcı ilahî adalet biçimlerinden biridir.

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣