Bu Blogda Ara
22 Haziran 2025 Pazar
SON NEBİ KURAN ile ÇAĞIMIZI UYARIYOR ! 🛑
13 Haziran 2025 Cuma
MURSELAT SURESİ "uyanış zinciri"
⚡ “Ve’l-Mursalâti ‘urfan” – Rüzgârlar mı, Resuller mi, Fısıltılar mı?
(77:1)
"Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere..."
Bu ilk ayeti çoğu meal şöyle çevirir:
-
“Peş peşe gönderilenlere andolsun.”
Ama Arapça metindeki kelime "el-mursalât" hem:
-
Gönderilen rüzgârlar (doğada esen güçler),
-
hem de peygamberler (resuller) anlamına gelir.
💡 Şaşırtıcı olan: Kur’an burada belki de rüzgârları değil, “peygamberleri bir fısıltı gibi esen, yavaş yavaş uyaran bilinç uyarıcıları” olarak sunuyor.
“‘Urfan” kelimesiyle birlikte anlam şuna evrilebilir:
🌬️ “Yumuşakça esen ve fark ettirmeden gelen bilinç rüzgârları…”
Tıpkı içimize düşen bir ilham gibi, bir ayet gibi, bir uyarı gibi…
💣 “Fe’l-‘asifâti ‘asfan” (77:2) & “Ve’n-nâşirâti neşran” (77:3)
Burada anlatılanlar ister rüzgârlar, ister resuller olsun; şiddetlenen, savuran, dağıtan, çoğaltan bir işlevsellikten bahseder.
🎙️ Bu bir uyarı dalgasıdır: önce hafifçe dokunan, sonra savuran, sonra toprağı sarsan bir "uyanış zinciri".
🔥 77:8 - "Yıldızlar silinince…"
“Fe izâ’n-nücûmu tumiset”
"Yıldızlar söndürüldüğünde..."
Yıldızlar Kur’an’da çoğu zaman yol gösterici olarak geçer. Onların sönmesi ne demek?
-
Belki de hakikat rehberlerinin artık konuşmaması, susturulması.
-
Belki de sapkın ideolojilerin ve sahte ışıkların çöküşü.
💥 Modern çağda “yıldızlar” = medya ikonları, sahte kanaat önderleri olabilir mi?
Sönmeleri = bilinç uyanışı mı?
📉 77:11 - "Resuller zaman tayin edilir…"
"Resuller zamanla tayin edilir."
“Ve izâ’r-rusulu ukkitet”
Buradaki kelime: “ukkitet”, yani zamanı belirlenmiş, bir saatte programlanmış.
⏳ Bu, belki de peygamberliğin, uyarıcılığın bir "zaman bombası" gibi insanlığa gönderildiği anlamına gelir.
Her resul, her mesaj, her ayet bir zamanlı uyarıdır.
⚠️ Ne zaman patlayacağı belli olmayan, ama bilinci uyandırmak için kodlanmış bir kıvılcım.
🧬 77:20-23 – “Bir damla sudan yaratıldınız…”
Burada insanın yaratılış süreci hatırlatılır:
-
Önce bir damla (nutfe),
-
Sonra rahme yerleştirme,
-
Sonra biçim verme…
Ama her seferinde soru gelir:
“Hâlâ inanmıyor musunuz?”
Bu tekrar, sadece lafzi değil, bilinçsel bir tokattır.
“Ey insan, sen mucizesin, ama mucizeye körsün.”
🧨 Final: “Veyl o gün yalanlayanlara!” (10 defa tekrar)
Surenin en şaşırtıcı yapısı bu olabilir:
-
10 kez aynı cümle:
“Veylün yevmeizin lil-mükezzibîn.”
"O gün yalanlayanlara yazıklar olsun!"
Bu ne demek?
🔁 Ritmik bir tokat.
🌀 Sarmal uyarı döngüsü.
🎯 Her bilinç katmanına ayrı bir çarpış.
🌪️ Son ayet: “O günde (hakikati) yalanlayanlara yazıklar olsun!”
Son ayet şöyle biter:
“Yalanladıkları günde onlara ne oldu?”
“Onlara bu hitap gelmiyor muydu?”
Yani:
-
Her şey apaçık,
-
Ama bazıları bilinçlerini iptal etti,
-
Onlar için artık yol kapanmış olabilir.
🔍 Bonus Şaşkınlık: Mürselât Suresi = 50 Ayet
50 ayetlik bu sure, 10 tekrar ile "silsilevi uyarı" kurar.
Tıpkı bilinçte:
bir ayet gelir,
sonra bir yankı olur,
sonra bir başka ayetle yeniden çarpar.
İşte Mürselât Suresi, adeta:
-
Bilinçte yankılanan bir kasırga,
-
Yumuşak başlayan ama sarsıcı biten bir ilahi uyarı dizisidir.
UYARI / HATIRLATMA
23 Mayıs 2025 Cuma
Size geldi mi Elçi ? 🗣
A’râf Suresi 35. ayet EVRENSEL MİDİR ?
4 Mayıs 2025 Pazar
Hârût ve Mârût’un Uyarısı 🔎
🔎 Hârût ve Mârût’un Uyarısı
---
Modern Dünyada “Sihir”: Hakikati Örten Manipülasyonlar
1. İdeolojik Sihir:
Bugün medya, eğitim, kültür ve hatta din üzerinden insanlar:
- Algı yönlendirmeleriyle şekillendiriliyor,
- Gerçek ihtiyaçlarından uzaklaştırılıyor,
- Sorgulamadan itaat eder hâle getiriliyor.
Bu yönüyle:
> Modern sihir, hakikatin yerine ikame edilen düzenli yalanlar ve illüzyonlardır.
Tıpkı sihrin gözbağı yapması gibi, insanlar gerçeği değil, gösterileni görür.
Kur’an’da şeytanların “insanlara sihri öğrettiği” (Bakara 102) ifadesi, hakikati çarpıtan sistemlerin insanlar üzerindeki etkisini temsil eder.
---
2. Dini Sihir:
Kur’an’ın eleştirdiği bir diğer şey de:
Dinin özünden koparılarak ritüelci, hurafeci hâle getirilmesi,
İnsanların Allah’a değil, aracılara, muskaya, keramete, hoca figürlerine bağlanmasıdır.
Bu da sihirsel bir din tasavvurudur.
> İnsanlar “kutsal bilgiye erişme” bahanesiyle korkutulur, yönlendirilir, bağımlılaştırılır.
Bu da Hârût ve Mârût örneğindeki gibi: “fitne” olan bilgi, hakikate ulaştırmak için değil, egemenlik kurmak için kullanılır.
---
3. Psikolojik ve Sosyal Sihir:
Modern toplumda reklamlar, başarı kültürü, popüler kültür gibi şeyler insana sürekli eksiklik duygusu pompalar.
Gerçekte olmayan ihtiyaçlar yaratılır.
İnsanlar, başkalarıyla kıyaslanarak değersiz hissettirildiği için, kendi benliğinden ve Rabbinden uzaklaşır.
Bu da sihrin bir türüdür:
> Kendini değersiz ve yetersiz hissettiren, insanı kendi özünden koparan her şey bir tür modern büyüdür.
---
4. Sihirle İnsanlar Arasına Girenler:
Ayette geçen “erkekle eşinin arasını açmak” ifadesi bugün şunları da içerebilir:
- Aileleri dağıtan bireycilik ideolojisi,
- Toplumu atomize eden sosyal medya bağımlılığı,
- İnsanı insana karşı güvensiz yapan sistemler...
Yani bu kıssa, sadece geçmişteki bir olay değil:
> İnsanı Rabbinden, ailesinden, özünden ve hakikatten uzaklaştıran her düzen, bir tür sihirdir ve şeytani bilgidir.
---
Hârût ve Mârût’un Uyarısı Bugün İçin Ne Anlama Gelir?
“Biz bir fitneyiz, sakın inkâr etme!” demeleri:
Her bilgiye, her enformasyona karşı sorgulayıcı olun demektir.
“Bu bilgi beni hakikate mi götürüyor, yoksa benden bir şeyler mi çalıyor?” sorusunu sormayı öğütler.
Bu da Kur’an’ın temel ilkesi olan:
> "Akıl, basiret, hakikat ve tevhid üzere yaşamak" ilkesine denk düşer.
---
Sonuç
Kur’an’ın Hârût ve Mârût üzerinden anlattığı mesaj:
Geçmişte kalmış bir efsane değil,
Bugünün insanını da uyaran, hakikate çağıran evrensel bir uyarıdır.
Sihirle değil, vahiy ve akılla aydınlanan bir bilinç, bu fitneyle baş edebilir.
---