Bu Blogda Ara

nebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2025 Çarşamba

Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği





Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği (Hud Suresi 69–82)

Giriş

Kur’an, vahyi yalnızca sözel bir iletişim olarak değil; kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı biçimlerde, sembollerle, olaylarla ve elçiler aracılığıyla sunar. 

Vahiy, hem zihinsel hem de duygusal katmanları harekete geçiren çok boyutlu bir bilinç inşasıdır. Hud Suresi’nin 69–82. ayetleri, bu derinlikli vahiy anlayışını İbrahim ve Lût peygamberlerin yaşadığı sahnelerle temsil eder. 

Bu pasajda anlatılanlar, ilahi mesajın bazen sözle, bazen olayla, bazen de misafirlik kisvesiyle sahnelendiğini ve bunun hem peygamberi hem de toplumu dönüştüren bir tecelli olduğunu ortaya koyar.


---

1. Elçilerin Gelişi: Müjde, Korku ve Farkındalık

“Andolsun ki elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldiler ve ‘Selâm’ dediler. O da ‘Selâm’ dedi, sonra hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.” (Hud 11:69)



Kur’an’da geçen "rusulunâ" (elçilerimiz), Allah’tan görevli olarak gelen vahiy temsilcileridir. Bu elçilerin gelişi, görünüşte bir misafirlik gibi sunulsa da aslında çok katmanlı bir tebliğ sürecinin parçasıdır. 

“Müjde ile gelmeleri” ifadesi, bu ziyaretin sıradan bir haberleşme olmadığını, derin bir bilinç aktarımına zemin hazırladığını gösterir.

İbrahim’in onlara yemek ikram etmesi ve ardından yemeğe dokunmadıklarını fark edince korkuya kapılması (11:70), vahyin başlangıcındaki insanî tepkiyi yansıtır. 

Bu korku, fiziksel bir tehditten çok, yaşanmakta olan olayın olağanüstülüğüne karşı duyulan içsel sarsıntıdır. Elçiler, onun korkmaması gerektiğini söyleyerek esas amaçlarını açık eder: Lût kavminin helak haberi ve bir müjde.


---

2. İbrahim’in Karısının Gülüşü: Doğurganlık ve Neslin Devamı

“İbrahim’in karısı ayakta duruyordu, güldü. Biz de ona İshak’ı ve arkasından Yakub’u müjdeledik.” (Hud 11:71)


Eşi’nin gülmesi (faḍaḥikat), hem insani hem de sembolik bir tepkidir. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen İshak ve ardından Yakub’un müjdesi, mucizevî bir doğurganlık ve peygamberlik soyunun devamı anlamına gelir. Bu gülüş, şaşkınlık ve mutluluğun ötesinde, ilahi vaadin yüceliğini kavramanın dışa vurumudur.


---

3. Lût’un Vicdanı ve Toplumun Ahlaki Çöküşü

“Elçilerimiz Lût’a gelince içi burkuldu ve ‘Bu zor bir gündür’ dedi.” (Hud 11:77)


Lût peygamberin içinin burkulması, yalnızca misafirlerinin güvenliği değil, toplumun düştüğü ahlaki çöküntü nedeniyle duyduğu içsel acıdır. Kavminin “çirkin işler” peşinde koşması (11:78), sadece bireysel sapkınlığı değil, kolektif vicdanın iflasını temsil eder. Elçilerin gelişi bu noktada Lût’a ve ailesine kurtuluş yolu sunarken, topluma da ilahi adaletin tecellisini getirir.


---

4. Vahyin Olaylaşması: Sahne Kuruluyor

Bu pasajlar yalnızca bir anlatı değil, adeta bir sahneleme biçiminde sunulur. İbrahim’in evine gelen misafirler, yemeğe dokunmayarak olağan dışılığı hissettirir; Sara’nın gülüşüyle müjde somutlaşır; Lût’un evindeki gerilim ise bir toplumsal yıkımın eşiğinde yaşanır. Vahiy, burada sadece sözle değil, olaylar ve davranışlarla gösterilmiştir.

Kur’an’ın anlatım biçiminde sıkça rastlanan bu "olaylaştırılmış vahiy", hem peygamberin içsel farkındalığını hem de toplumun kaderini sahneye koyar. Bu bağlamda vahiy bir tebliğden çok daha fazlasıdır: bilinç kuran, vicdanı provoke eden, adaleti ortaya çıkaran bir yaşantıdır.


---

5. Neden Doğrudan Değil de Elçiler?

a) Toplumsal Ölçekli Mesajlar İçin Sahnelenmiş Vahiy

Helak gibi büyük bir olayın gelişini doğrudan bildirmek yerine elçilerle sahnelenmesi, mesajın etkisini derinleştirir. Hem peygamber hem de toplumun bu süreci yaşaması, tebliği daha güçlü ve etkili hale getirir.

b) İnsan Psikolojisiyle Uyumlu İletişim

Vahyi getiren gelen elçiler, soyut bir vahiyden farklı olarak, insan algısına daha yakın bir iletişim kurar. Görünen, hissedilen, konuşan elçiler; muhataplarının tepkisini ve idrakini biçimlendirir.

c) İmtihan ve İlahi Hikmet

Bu tür olaylar, aynı zamanda bir imtihandır. Elçilerin kimliği, geliş amaçları, verilen tepkiler—hepsi peygamberlerin bilinç düzeylerini ve teslimiyetlerini ölçer. İbrahim’in misafirperverliği ve sorgulayıcılığı, Lût’un topluma karşı duruşu bu sınavın parçalarıdır.

d) Peygamberliğin Kurumsal Süreci

Elçilerin peygamberlere gelmesi, vahyin düzenli ve ilahi bir sistem dâhilinde gerçekleştiğini gösterir. Bu da peygamberlik makamını hem bireysel bir ilhamdan hem de rastgele bir seçkiden ayırır; sistematik ve kolektif bir ilahi işleyişin parçası olduğunu teyit eder.

e) Anlatı Sanatı ve Bilincin İnşası

Kur’an’ın kıssaları, yalnızca bilgi değil bilinç inşası için vardır. Elçilerin gelişi, dramatik ve çarpıcı bir kurgu ile sunularak muhatabın zihninde yer eder. Bu anlatı tekniği, Kur’an’ın edebi yönünün yanı sıra pedagojik gücünü de yansıtır.


---

Sonuç

Hud Suresi 69–82. ayetleri, vahyin sadece bir kelam değil, aynı zamanda yaşanan ve gözlemlenen bir gerçeklik olduğunu gözler önüne serer. İbrahim’in korkusu, Sara’nın gülüşü, Lût’un sarsıntısı—hepsi insanın iç dünyasını ve toplumun dışsal yapısını aynı anda etkileyen bir ilahi tecelliye tanıklık eder.

Bu ayetler, vahyin bazen doğrudan sözle değil, sahnelenmiş olaylarla, elçilerle ve dramatik diyaloglarla tecelli ettiğini gösterir. Kur’an’ın bu çok boyutlu iletişim dili, hem peygamberin hem de toplumun dönüşümünü mümkün kılar.

İbrahim ve Lût örneği, vahyin psikolojik, sosyolojik ve ontolojik katmanlarını barındıran bir tecrübedir. Böylece Kur’an, sadece bir kitap değil; insanlığın hakikate açılan kapısı, yaşanmışlıkla şekillenen bir rehberdir.


---

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz



19 Haziran 2025 Perşembe

UYDURULAN DİN VE HADİSLER ÜZERİNE YAZILAR 📬

 



UYDURULAN DİN VE HADİSLER ÜZERİNE YAZILAR


·  ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERİLEN NEDİR ? 🌍

·  Allah ve Resulüne ait GANİMETLER

·  Allah’a ve Rasûl’e İtaat: Kur’ânî Bir Analiz 👀

·  Allah’ın Açıklamadıklarından Din Üretmek: Sınırı A...

·  ALLAHI TEK ANMAK

·  ATALARIMIZI UYAR BULDUĞUMUZ DİNİ 🗿

·  BUHARİ HADİS KİTABI (tenkit) 📙

·  Darüsselam Fıtrat Ortak Paydası 🌐

·  Din Baronları "Ayetleri etkisiz kılmaya çalışanlar"

·  DİN ORGANİZE SANAYİSİ 🏭

·  Dinci ve Dinsiz Yobazlık 🎭

·  DİNDE AYRIŞMA 🖇

·  DİNDE HADİS SORUNU 🛐

·  DİNDE KURUMSALLAŞMA

·  Ehli sünnet UYDURMASI nedir ? 🔏

·  FARKLI DİNİ OLUŞUM NEDENLERİ? 📜

·  Gelenek Dininden Kurtulmak 🎞

·  HADİS KALBURCULARI 📥

·  Hadis Kuyusu: Gerçekten Rahmet mi, Yoksa Fırtına m...

·  Hadis Usulsüzlüğü 1 ️ Nebi ne vasiyet etti?

·  Hadis Usulsüzlüğü 2 ️ Son Nebi Sonrası Tutumlar

·  HADİS VE SAMİRİ ZİHNİYET 👣

·  Hikmet Nedir? İlahi Denge, Derinlik ve Yol Göster...

·  İçiniz Rahat Olmasın

·  İnkârcıların Peygamberden Beklentileri 🤬

·  İnsana Verilen Sorumluluk, Zulmün Kaynağı ve İlahi...

·  İnsanın İki Eliyle 👐 Oluşturduğu Şeyler

·  İslam algımız ne olmalı ?

·  İSLAMIN NİHAİ HEDEFİ

·  Kavramların Tahrifi, İmanın Tahribi

·  Kendilerini "Ehl-i Sünnet" diye isimlendirenlere

·  Kırılma Noktası: İslam’ın Bozulan Yolu ve Çıkış Re...

·  KİTAP YÜKLÜ EŞEK BENZETMESİ 🦓

·  Kur’an İlkeler Doğrultusunda Oluşan Kültürel Formlar

·  Kur’an Okumanın Zararları

·  Kur’an yetmez diyen İFTİRACILAR!

·  Kur’an: Sayfaya Değil, Zamana Yazılmış Kitap 📖

·  Kur’an’a Eş Koşan Müşrikler

·  Kur’an’dan Dersler Çıkarmak -1 💫

·  Kur’an’dan Dersler Çıkarmak -2 💫

·  KURANA HADİS VE SÜNNET 🗞

·  KUR'AN'DA ÖĞÜT ve Pedagojisi 🗣

·  Kuranda Rasulün Görevi 📩

·  Kurtuluş şefaatte değil 😔

·  Kutsalı Okumak mı, Kutsalla Kendini Onaylamak mı? 💠

·  MİSAK ; İşittik ve İtaat ettik 🧾

·  MİSAKIMIZIN FARKINDA MIYIZ ? 👂 İşittik ve itaat e...

·  NAMAZ KILMAYI KİM ÖĞRETTİ? 🧲

·  Nebi ve Rasul: İlahi Mesajın Taşıyıcıları ve Tebli...

·  Nebî’ye Yönelik Uyarı: Vahyin Terbiye Edici Dili

·  Nebiler Dinin Erbabı mıdır ? 📬

·  Neden İkiyüzlü Bir Toplum Olduk?

·  Resûl’e İtaat Edin, Nebi’ye Tâbi Olun

·  RESULE UYMAK 📬

·  SADECE KUR'AN ️ Diyenlerin Haklı Argümanları

·  Samiri ve "Rasul İzi" 👣

·  Sen neden aldandın?

·  Senin kıyametin ne zaman koptu?

·  ŞANLI ATALAR DİNİNİN MASALLARI 🗿

·  Şeytanın Yedi Yöntemi

·  ŞEYTANİ TELKİNLER TARİKATLARI 🔯

·  ŞİRK Her Şeyin Yanıltıcı Gücü 🔥

·  Tağut’un Gölgesinde Şirk Düzeni, Tevhid’in Işığınd...

·  TAPMAK NEDİR? ( “Abd” (عبد) Kavramının ) 🛐

·  TEVHİD TOPLUMUNUN YENİDEN İNŞASI 1

·  TEVHİD TOPLUMUNUN YENİDEN İNŞASI 2

·  TEVHİD TOPLUMUNUN YENİDEN İNŞASI 3

·  Toplumun Katılığına Karşı Hakikatinin Sızıntısı

·  ÜCRET Almayanlara Uyun Kur’an’da Nebevî Duruş 🧭

·  ÜMMETE ÖZELEŞTİRİ

·  Yetime Baktın mı? Kur’an’da Salât ve Sosyal Vicdan

·  Zanna Dayalı Din: Kur’an’da Şirkin Bilgi Temeli 🎬


16 Haziran 2025 Pazartesi

ZUHRUF SURESİ "altına, ziynete, süse tapınma"



Zuhruf Suresi, altın anlamına gelen ismiyle bile şaşırtmaya başlar. Çünkü bu surede en çok eleştirilen şey tam da bu: altına, ziynete, süse tapınma. Şimdi suredeki bazı ayetlere “şaşırtıcı” bir gözle bakalım:


🌟1. Altınla kandırılmış Firavun halkı (43:51-54)

فَنَادَىٰ فِرْعَوْنُ فِى قَوْمِهِ قَالَ يَٰقَوْمِ أَلَيْسَ لِى مُلْكُ مِصْرَ وَهَٰذِهِ ٱلْأَنْهَٰرُ تَجْرِى مِن تَحْتِىٓ ۖ أَفَلَا تُبْصِرُونَ

Firavun halkına bağırdı: “Ey kavmim! Mısır’ın hükümranlığı bana ait değil mi? Şu nehirler ayaklarımın altından akmıyor mu? Görmüyor musunuz?!”

Şaşırtıcı tarafı: Firavun altın, su ve mülk üzerinden insanları büyülüyor. Onlar ise vahiy getiren Musa’ya değil, altın getiren zalime inanıyorlar. Bugün de insanları yönetenlerin temel sermayesi ne? Parıltı.


🏛️2. Peygamberlerin seçilme kriteri: Zenginlik mi olmalıydı? (43:31)

وَقَالُوا لَوْلَا نُزِّلَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ عَلَىٰ رَجُلٍۢ مِّنَ ٱلْقَرْيَتَيْنِ عَظِيمٍ

Dediler ki: "Bu Kur’an, şu iki şehirden (Mekke ya da Taif) büyük bir adama indirilmeli değil miydi?"

Şaşır: İnsanlar hala vahyin kıymetini, kimin üzerine indiğine göre ölçüyor. Zengin mi, karizmatik mi, etkili mi? Oysa Allah elçisini altın süslemelerle değil, hakikatle gönderir.


💬3. İsa peygamberin kimliğiyle sars (43:59-61)

إِنْ هُوَ إِلَّا عَبْدٌ أَنْعَمْنَا عَلَيْهِ وَجَعَلْنَاهُ مَثَلًا لِّبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ

"İsa, bizim nimet verdiğimiz bir kuldan ibarettir. Onu İsrailoğulları’na bir ibret yaptık."

Şaşırtıcı ayrıntı: Zuhruf Suresi, Hristiyanların tanrılaştırdığı İsa’yı net biçimde indirger: O bir kuldur. Ama öyle bir kul ki, gelişiyle kıyametin işareti olur (43:61)! Yani insan ama sembol; beşer ama mesaj taşıyan bir işaret!


💰4. Altın evler, gümüş merdivenler – dünyaya göre hakikatin değeri (43:33-35)

Eğer insanlar (inkârda) birleşip tek ümmet olacak olmasaydı, Rahman’ı inkâr edenlere gümüşten tavanlar, merdivenler, kapılar, döşekler ve süsler verirdik.

Şaşırtıcı bakış: Allah, inkârcılara altını verecekti ama vermedi. Neden? Çünkü altınla imanın değeri karışacaktı. Yani parası olan "haklı", zengini olan "doğru" sanılacaktı. Allah buna izin vermiyor. Bu yüzden altını bir sınav nesnesi yapıyor, hakikatin terazisi değil!


👁️5. Şeytanın "dostları": Altınla süslenmiş vaazlar (43:36-37)

Kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o, onun dostu olur.

O şeytanlar onları yoldan çıkarırlar, ama onlar kendilerini hâlâ doğru yolda sanırlar.

Şaşırtıcı mesaj: Kibirle vahiyden yüz çevirenler aslında kendi elleriyle gönüllü şeytan arkadaşlığına adım atar. Ve bu yeni arkadaş, onu öyle tatlı süslerle kandırır ki, kişi sapkınlığı bile hidayet sanır.


🔥6. Süs mü, azap mı? (43:71-73)

فِيهَا يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِصِحَافٍۢ مِّن ذَهَبٍۢ وَأَكْوَابٍۢۖ

Cennette üzerlerine altın tabaklar ve kadehlerle ikramlar dolaştırılır…

Şaşırtıcı karşıtlık: Sure boyunca dünyadaki altın, insanı azaba götüren bir sapkınlık. Ama cennetteki altın, Allah’ın ikramı. Fark şu: Dünyadaki altını Allah’a rağmen isteyenler, ahiretteki altını Allah’la birlikte kazanamıyor.


🎯ÖZETLE ZUHRUF SURESİ:

  • Süsle kandırılmak kolaydır, hakikati çirkin sanmak da.

  • İnsanlar çoğu zaman altın konuştuğunda hakikate kulak tıkar.

  • Peygamberlerin değeri, ekonomik sınıfla ölçülmez.

  • Şeytanın dostluğu, fark edilmeden olur; çünkü süslenmiştir.


TAHRİM SURESİ "nebi haram kılamaz" 🧬



🌿 1. Yasaklayan Kim? – Kendine Haram Kılan Peygamber

“Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah’ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?” (66:1)

Bu ayet, ilk bakışta “eşleriyle ilgili basit bir ev içi mesele” gibi görünse de, altında çok sarsıcı bir mesaj var:

📌 Vahyi tebliğ eden bile kişisel ilişkilerde denge gözetirken kendini sınırlandırabilir, fakat Allah uyarır:

Kendi koyduğun haramlar seni bağlamaz! Gerçek hüküm ancak bendedir.

Yani bu ayetle Allah, peygamber üzerinden herkese diyor ki:

“İnsanlar bazen başkalarını memnun etmek uğruna kendilerini mahkûm eder, hakikatten taviz verir. Ama bu, doğru olanı değiştirmez.”


🔥 2. Sırlar, İhanet ve Vahyin Aynasında Mahremiyet

“Peygamber, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti...” (66:3)

Bu ayetin perde arkasında bir “sır ifşası” var. Bu olay üzerinden Kur’an şunu söylüyor:

⚠️ Aile içi sırların taşınması, sadece bir ev içi mesele değil; ilahi bir sorumluluk meselesidir.

Ve bu vesileyle şu evrensel ilkeyi bildiriyor:

“Allah, bütün sözleri işitir ve bilir.”

Bu, sırf tarihî bir anlatı değil. “Sözlerinle birine zarar verdin mi? Mahremiyeti deldin mi?” diye sormaya başlıyor insana…


🧬 3. Kendinizi ve Ailenizi Yakıttan Koruyun

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (66:6)

Bu, sadece “dindar olun” emri değildir. Kolektif bir etik uyarısıdır:

🧠 İçsel disiplin sadece bireysel değil, ailevi ve toplumsal bir sorumluluk alanıdır.
Kur’an burada ilk kez “ailenin de kurtuluşu senin sorumluluğundadır” diyerek manevî liderlik görevini ortaya koyar.

🔄 Kurtuluş, bireysel değil, kuşatıcı bir eylemdir.


🧊 4. Nûh ve Lût’un Eşleri – En Yakınların Bile Kurtulamayabilir

“Nûh’un ve Lût’un eşleri, iki kulu arasında idiler ama onlara ihanet ettiler...” (66:10)

İşte burada asıl şok edici mesaj gelir:

Yakınlık, kurtuluş değildir. İlişki değil, bilinç belirleyicidir.

Peygamber karısı olmak bile:
❌ İmanı olmayan biri için hiçbir değer taşımaz.

İman, soya değil sadakate bakar.


🌠 5. Firavun’un Karısı – En Zor Ortamda Yükselen Ruh

“Firavun’un karısı, şöyle demişti: ‘Rabbim! Katında bana bir ev yap cennette…’” (66:11)

Bu kadın, Firavun gibi bir zalimin sarayında yaşarken, içinde bir Kudüs taşıyor:

“Katında bana bir ev ver” diyor.
Evini dünyada değil, Allah’ın yanında istiyor.

📌 İçinde bulunduğun koşullar, seni tanımlamaz.
Firavun’un sarayı, onu karartamamış.
Ama Nûh’un eşi, bir peygamberle yaşayıp da kurtulamamış…


👁 6. Meryem: Sûrenin Zirvesi

“…Meryem iffetini korumuştu. Biz de ona Ruhumuzdan üfledik…” (66:12)

Sûre, iki kadınla biter:

  • Firavun’un karısı: Tiranın içinde bir mü’min

  • Meryem: Eril sistemin dışında bir kadın ama Allah’ın vahyine mazhar

Bu iki örnek, şunu fısıldar:

Kadın olmak, zayıf olmak değildir. Kadın olmak, ilahi sırra taşıyıcı olmaktır.


🌌 Özetle: Tahrîm Suresi Seni Şöyle Sarsar:

  1. Peygamber bile kişisel duygularla yanılabilir ama Allah düzeltir.

  2. Aile içi sırlar ilahi dengelere tabidir.

  3. Kurtuluş bireysel değil, sorumluluk paylaşımlıdır.

  4. Soy, akrabalık, yakınlık kurtarmaz.

  5. En kötü ortamda bile Allah’a yaklaşılabilir.

  6. Kadın, ilahi sırrın taşıyıcısı olabilir.