Allah’ın yaratışını bozmak 📘
Allah’ın Yaratışını Bozmak: Fıtrat, Hak Din ve Şeytanî Tahrifat
I. Giriş: Yaratılış ve Din Aynı Kaynaktan mı Gelir?
Kur’an’da geçen “Allah’ın insanları üzerine yarattığı fıtrat” (فِطْرَتَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا) ifadesi, sadece bir biyolojik yapı değil, insanın hakikatle uyumlu bir öz ile yaratıldığını ifade eder. Bu fıtrat, Allah’ın yaratış düzenini yansıtır. Onu bozmak, aslında sadece bireyin değil, toplumun, dinin ve dünyanın özüne yapılan bir saldırıdır.
Kur’an’da bu konu en açık biçimiyle Rum Suresi 30. ayette geçer.
---
II. Ayet Bağlamı: Rum Suresi 30. Ayet
“Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah’ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
📖 (Rum 30 / فِطْرَتَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا)
Bu ayet, din ile insanın doğası arasında doğrudan bir bağ kurar. Kur’an’a göre hak din, fıtrata uygundur; dışarıdan dayatılmış değil, insanın iç sesiyle uyumludur.
---
III. Fıtrat Ne Demektir?
1. Etimolojik Kök
“فطر” (fa-ta-ra) kökü: Yaratmak, yarmak, ilk defa meydana getirmek, doğanın özünü belirlemek.
“Fıtır Bayramı” da buradan gelir: Doğal hâle dönmek, orucu bozmak.
2. Kur’an’daki Anlam
İlk yaratılış (başlangıç aşaması),
İçsel yönelim, ahlakî ve vicdanî donanım,
Tevhid eğilimi: Allah’a yönelme potansiyeli.
📌 Fıtrat, doğuştan gelen hakikate açık olma hali, vicdan, adalet duygusu ve doğruyu sezmeye elverişli yapıdır.
---
IV. Allah’ın Yaratışını Değiştirmek Ne Demektir?
A. Şeytanın Planı – Nisa 119
“Onlara emredeceğim de, Allah’ın yaratışını değiştirecekler!”
📖 (Nisa 4:119 – فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ)
Bu ayette şeytan, insanları saptırma stratejisini anlatırken “yaratılışı değiştirme”den söz eder. Bu ifadedeki “خلق الله” sadece beden değil, fıtrat düzenidir. Bu bozulma hem ahlakî, hem zihinsel, hem de toplumsal boyutlar taşır:
B. Fıtratın Bozulma Boyutları
1. Bireysel Tahribat
Vicdanın bastırılması,
Ahlaki sezgilerin köreltilmesi,
Tevhid eğiliminin yerini dünyacılığın alması.
2. Toplumsal Tahribat
Hak ile bâtılın karıştırılması,
İlahi ölçülerin yerine sahte sistemlerin kurulması,
Zalim yapılar ve sömürü düzenleri.
3. Biyolojik ve Maddi Müdahale (Literal Yorum)
Cinsiyet değişiklikleri,
Genetik müdahaleler, yapay yaratım,
İnsan-doğa dengesini bozan teknolojiler.
📌 Fıtratı bozmak, aslında Allah’ın koyduğu doğal, ruhsal ve ahlaki dengeyi tahrif etmek anlamına gelir.
---
V. Fıtrat ile Dîn-i Kayyim Arasındaki İlişki
Rum 30. ayetin devamında gelen şu ifade dikkat çekicidir:
“İşte bu dosdoğru dindir.” (el-dînü’l-kayyim)
Dîn-i kayyim, "eğrilmeyen, sapmayan, sabit ve dimdik duran din" demektir.
Kur’an’a göre din, insanın özüyle örtüşür. Tevhid, adalet ve merhamet ilkeleri insan fıtratıyla uyumludur.
📌 Yani din fıtrat içindir, fıtrat da dinsiz kalamaz.
---
VI. “Yaratılışta Değişme Yoktur” Ne Demek?
“Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ)
Bu ifade iki şekilde anlaşılabilir:
🔹 1. Normatif Anlam (Emir Tarzı)
Allah’ın yaratış düzeniyle oynamayın.
Ahlaki ve toplumsal fıtrata müdahale etmeyin.
🔹 2. Ontolojik Anlam (Gerçeklik Tarzı)
Allah’ın yarattığı fıtrat silinemez, tamamen bozulamaz.
Bastırılmış olsa da vicdan ve hakikat duygusu insanda kalır.
📌 Bu anlayışa göre, Kur’an’ın hatırlatıcı gücü bu fıtratı yeniden uyandırmak içindir.
---
VII. Kur’an’ın Yöntemi: Öğretmek Değil, Hatırlatmak
Kur’an fıtratı öğretmez, çünkü fıtrat zaten içimizdedir. Kur’an sadece onu hatırlatır:
“Sen sadece hatırlatıcısın.” (Gâşiye 88:21)
“Evet, biz buna şahidiz.” (A’râf 7:172 )
Fıtrat, insanın içinde unutulmuş bir kitap gibidir. Vahiy ise bu kitabın kapağını yeniden açar.
---
VIII. Fıtrata Dönüş: Kur’an’ın Kurtuluş Çağrısı
“Yüzünü dosdoğru dine çevir; fıtrat olan dine.” (Rum 30)
Bu çağrı, aslında:
Sistemi değil, insanı onarmayı hedefler.
Reform değil, asliyet önerir.
Modern çarpıtmaların değil, ilahi sadeliğin peşinden gitmeyi öğretir.
Fıtrata dönmek demek:
Vicdanı canlandırmak,
Tevhid ile bağlantıyı güçlendirmek,
Ahlaki ve doğal olandan sapmamaktır.
---
IX. Sonuç: “Allah’ın Yaratışını Bozmak” Ne Demektir?
Bu ifade sadece biyolojik değil, epistemolojik, ahlaki ve varoluşsal bir meseledir.
Kur’an’a göre:
Şeytanî plan, insanın hakikatle bağını koparmak ve içindeki doğallığı tahrip etmektir.
Hak din, bu tahribatlara karşı insanın iç sesini diriltmek, fıtratı korumak ve aslına döndürmektir.
Kur’an’ın sunduğu çözüm, her çağ için geçerlidir:
Vahye kulak ver, vicdanını diri tut, tevhidde kal ve fıtratı yaşat.
Yorumlar
Yorum Gönder