Bu Blogda Ara

akletmez misiniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
akletmez misiniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Haziran 2025 Cumartesi

Kuranda AKIL "Bağ Kurmak" 🤔



Kur’an’da akıl (عقل) üzerine gerçekten şaşırtıcı ve düşündürücü yönlerden biri, “akıl” kelimesinin hiç isim olarak geçmemesi ama sürekli fiil olarak (يعقلون – aklederler) kullanılmasıdır. Bu, çok derin ve mecazi bir öğretidir:


---

🔍 Akıl Kur’an’da Bir Fiildir, Bir Süreçtir – Bir Potansiyel Değil, Bir Eylemdir!

Kur’an’da “akıl” kelimesi bir nesne, varlık ya da içsel bir güç olarak değil; aktif bir fark ediş, bağlantı kurma ve sonuç çıkarma eylemi olarak geçer.

🧠 "Aklı olanlar" değil, "akledenler" vardır:

“İşte biz âyetleri, aklını kullanan bir topluluk için böyle açıklıyoruz.”
(Bakara 2:242)

“Düşünesiniz diye size ayetleri böyle açıklıyoruz.”
(Bakara 2:219)


Bu kullanım biçimi şu anlamı verir:

 “Akıl, sizde olan bir şey değil; sizin yaptığınız bir şeydir.”




---

💡 Şaşırtıcı Boyut: Akletmek, "Bağ Kurmak" Anlamındadır

“Akl” kökü Arapçada deveyi iple bağlamak anlamından gelir.
Yani Kur’an’ın dilinde akletmek, kopuk olan şeyleri bağlamak, parçalar arasında anlamlı ilişkiler kurmak demektir.

Buna göre:

Bilgi akletmeden anlamlı olmaz.

İnanç, akletmeden şirk üretir.

Kutsal, akletmeden şekle dönüşür.



---

❗️Kur’an’da Akletmeyenlerin Tanımı Şoke Edici

Kur’an, akletmeyenleri sadece düşüncesiz olarak değil, hayvandan daha aşağı seviyede görür:

> "Andolsun, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık.
Onların kalpleri vardır, onunla anlamazlar;
gözleri vardır, onunla görmezler;
kulakları vardır, onunla işitmezler.
Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağıdadırlar.
İşte onlar gafillerdir."
(A'râf 7:179)



📌 Burada kalp = akıl merkezidir. Akletmeyenler, algı organlarını kullanmadıkları için varoluşun amacından kopmuştur.


---

🌀 Daha da Şaşırtıcı: "Kur’an Akıl Sahibini Çağırmaz – Akledenleri Çağırır!"

Kur’an’da “Ey akıl sahipleri!” diye bir hitap yoktur. Ama şöyle der:

> "Allah size ayetlerini açıklıyor, ümîd edilir ki aklınızı kullanırsınız."
(Bakara 2:242)



Yani Kur’an:
❌ Akıl taşıyana değil,
✅ Akıl kullanana seslenir.


---

📘 Şaşırtan Sonuç:

Kur’an’a göre “akıllı olmak” bir doğuştan gelen yetenek değil;
Sürekli çaba gerektiren bir eylemdir.

Ve en büyük akılsızlık:

> “Ayetleri işitip düşünmemek,
kalbiyle bağ kurmamak,
mesajla yüzeysel kalmak”tır.



UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

18 Haziran 2025 Çarşamba

ENAM SURESİ "hayvanlarla ilgili batıl uygulamalar" 🗝️



Kur'an'ın en kapsamlı tevhid manifestolarından biridir. Özellikle şirk, vahiy, ölüm sonrası hayat ve hayvanlarla ilgili hükümler açısından şaşırtıcı detaylar içerir. İşte yalnızca Kur’an’dan hareketle şaşırtıcı noktalar:


🔥 1. En'âm Suresi Adı Nereden Geliyor?

“En'âm” kelimesi, "hayvanlar" anlamına gelir. Sure adını, özellikle 136–150. ayetlerde geçen putperestlerin hayvanlarla ilgili batıl uygulamalarından alır. Ama sure sadece hayvanlardan değil, tüm varoluşsal meselelerden bahseder!


👁️‍🗨️ 2. En Büyük Şaşkınlık Ayeti: En'âm 6:91

“Onlar Allah’ı hakkıyla takdir edemediler...”

Burada, Allah’a kitap verilenlerin, Allah’ın insanlara bir daha kitap göndermeyeceğini zannetmesi yerilir. Yani Tevrat sahiplerinin vahyin sonlandığını düşünmeleri, vahyi kesintisiz bir zincir olarak gören Kur’an anlayışına ters düşmektedir.

Bu ayette geçen:

“Deyin ki: Onları indiren kim?”

cümlesiyle Kur’an, muhatabı sorgulamaya ve yüzleşmeye zorlar. Çok güçlü bir retoriktir.


🧠 3. Akıl Vurgusu Rekor Kırıyor!

En'âm Suresi'nde:

  • "Akletmez misiniz?" (6:32, 6:50, 6:151),

  • "Gözünüzü açmaz mısınız?" (6:104),

  • "Düşünesiniz diye..." (6:126)

gibi ifadeler çok yoğun geçer. Bu sure, aklı kilitli olmayanlar için bir uyarı bombardımanıdır.


🐄 4. Helal-Haram Kurgusu Bozuluyor

6:136–139 ayetlerinde, Arap müşriklerinin “bu hayvan Allah için, şu bizim için, şu sadece erkekler yiyebilir” şeklindeki keyfî uygulamaları ifşa edilir.

Kur’an, bu tip uygulamaları “zanna dayalı, yalanı Allah’a atfetmek” olarak nitelendirir.
Şaşırtıcı olan: Bu sistem eleştirisiyle Kur’an, dini bir kast sistemi inşa eden yapıları çökertir!


5. En Garip Soru: “Kimin Şahidi Daha Büyük?” (6:19)

“De ki: Şahitlik bakımından en büyük kimdir?”

Bu ayet, Kur’an’ın en ilginç retoriklerinden biridir. Çünkü peygamberin karşısındakilere bu soruyu sorarak onları “Allah” cevabını vermeye mecbur bırakması, ardından da:

“İşte o Allah, bu Kur’an’ı bana indirdi.”

demesi, mantıksal kıstırma yapar. Karşı tarafı hem itirafa hem de mahkûmiyete zorlar.


🌀 6. Zanna Dayalı Din Eleştirisi (6:116)

“Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece saçmalarlar.”

Kur’an’da ilk kez bu kadar açık şekilde çoğunluğun yanlışta birleşebileceği ifade edilir. Bu, geleneksel dini yapılar için çok radikal bir eleştiridir.


🗝️ 7. Şirk Psikolojisini İfşa (6:23)

“Şirk koşanlar, azapla yüzleştiklerinde: ‘Rabbimize yemin ederiz ki, biz müşrik değildik!’ derler.”

Bu sahne, kıyamet mahkemesinde inkârın, inkârını gösterir. İnsan psikolojisinin savunma mekanizmalarını işler: “İnkarcıların inkârı.”


🌊 8. Musa - Firavun Sahnesi Ama Çok Farklı! (6:103–106)

En'âm 6:103-106’da Firavun anlatılmaz, ama Firavun psikolojisi çözülür:

“Gözler onu idrak edemez. O, gözleri idrak eder.”

Bu ayet, Kur’an’daki en felsefî Allah tasvirlerinden biridir. Görünmeyen ama her şeyi gören bir Allah.


🧭 9. Tevhid Duruşunun Manifestosu (6:162)

“De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir.”

Bu ayet, adeta bir iman yemini gibidir. Kur’an’daki en kapsamlı tevhid niyeti burada özetlenmiştir.