Kayıtlar

putlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sevginin Tevhidi

Resim
  Sevginin Tevhidi: Kalpteki Şirkin Temizlenmesi (Bakara 2/165 Analizi) ​“İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını Allah’a eş tutarlar da onları Allah’ı sever gibi severler . İman sahipleri ise Allah’a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar (eşeddu hubben lillah).” (Bakara, 2/165) ​1. Ayetin Özü: Sevginin İlahî Yönü ve Fıtratın Arınması ​Kur’an’ın bu derin ayeti, insanın duygusal bağlarını tevhid ekseninde arındırma çağrısıdır. Zira şirk, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir; asıl olarak sevginin yönünü ve merkezini kaydırmakla başlar. ​İnsan fıtratı gereği sever, bağlanır, tutku besler. Ancak Kur’an öğretisine göre bu sevgi, yaratılmıştan Yaratıcıya doğru yöneldiğinde arınır ve hakiki manasına kavuşur. Sevginin yaratılmışta sabitlenip kalması ise fıtrattan bir sapmadır . ​2. Şirkin Duygusal Boyutu: “Allah’ı Sever Gibi Sevmek” ​Ayette geçen çarpıcı ifade — “onları Allah’ı sever gibi severler” — şirkin zihinsel bir tezahürden öte, derin bir duygu...

Dondurulmuş Din Modeli 😰

Resim
Sahabe ve tabiinin yaşantısını “dondurulmuş model” haline getirip, onu dinin özü gibi sunan ve bu yolla Allah’ın dinini zorlaştıran anlayışlara karşı Kur’an merkezli bir eleştiri yapalım. Kılı Kırk Yaranlar: Allah’ın Dinini Zorlaştıranlar Üzerine Kur’an Merkezli Bir Eleştiri Giriş: Din Kolaylıktır, Peki Zorlaştıranlar Kim? Kur’an, Allah’ın dinini insan fıtratına uygun, anlaşılır ve kolay kılınmış bir yol olarak tanımlar. “Allah sizin için dinde bir zorluk kılmadı” (Hac 22/78) ayeti, bu temel ilkenin apaçık ifadesidir. Ancak tarihsel süreçte din, kolaylıktan zorlaştırmaya, özgürleştiricilikten baskıcılığa, vahyin ruhundan kültürel darlıklara indirgenmiştir. Bu dönüşümde, özellikle nebî sonrası dönemlerde, sahabe ve tabiinin bazı uygulamalarının dondurulup “din” gibi sunulması ve “kılı kırk yaran” yorumlarla bu geleneklerin kutsanması önemli rol oynamıştır. 1. Ciltler Dolusu Kitaplar: Dini Açıklamak mı, Yoksa Bulandırmak mı? İslam’ın ilk muhataplarına gelen Kur’an, açık ve anlaşılır bir ...

ŞUARA SURESİ "şiir değil ama şiirden öte" 🎭

Resim
💥 1. SURENİN BAŞLAYIŞI:  "Ṭâ Sîn Mîm" (26:1) 🎭 “Ey söz ehli! Kulak verin, bu sure bir şiir değil ama şiirden ötedir.” Kur’an, insanın söze hükmetme kudretini elinden alır ve der ki: “Bu sözler kul ürünü değil, Rab sesidir.” 🪬 2. VAHİYİN GÖNLÜNE DÜŞTÜĞÜ NEBİ: YIKILMA! "Bu ayetler apaçık Kitab’ın ayetleridir. Belki de kendini helâk edeceksin; inanmazlarsa diye." (26:2-3) Burada şaşırtıcı olan şu: Vahiy, Nebî’yi coşturmaz sadece, ağlatır da… Sana verilir ama herkese işlemez. Ve sen, kalpleri kıramazsın, parçalayamazsın, ama kendin parçalanırsın. Bu ayet, bir gönül kırıklığı tefsiridir. 🧿 3. FİRAVUN’UN TAHTI ÜZERİNDEN GELEN SİHİR VURGUSU "Bu, sadece uydurulmuş bir sihirdir diyorlar." (26:6) Onlara göre söz ancak sihir olabilir. Hakikat, düzene zarar veriyorsa, “tehlikeli” sayılır. Kur’an, onların tanımadığı bir dil konuşur: Zihinleri çözen, zincirleri kıran bir dil. Ve bu dil, çıkarı olanlar için sihir gibi korkutucudur. 🐍 4. MÛSÂ...

Put nedir ? 🗿

🗿 Put nedir? Put; Ellerimizle Oluşturduklarımız ve Şirk Put, kişinin Allah dışında hayatının amacı kıldığı maddi ve manevi her şeydir. Bu tür bir putlaştırma, şirktir. Put, sadece tapılan nesnelerle sınırlı değildir; hayatta herhangi bir şeyin amacı haline gelmesi, insanı Allah'ın yolundan saptıran ve isyana sürükleyen bir unsur haline gelmesi, o şeyi put yapar. İslam’a göre, hayatın amacına dönüştürülen her şey put olabilir: makam, para, kadın, ideolojiler, insanlar ya da başka bir değer. Kur’an’da açıklanan şirk çeşitlerinden biri de, Allah yerine putlara uyma ve onlara tapınmadır. Putlar, farklı biçimlerde olabilir, ancak genelde iki ana başlıkta incelenebilir: 1. İlkel Putçuluk: İnsan, hayvan, kuş veya bunların karışımından yapılan şekillerin ağaç, taş ve metal ile tapınılması biçiminde ortaya çıkan bu tür putçuluk, sanem veya vesen olarak adlandırılır. Bu tür putlar, doğaüstü güçleri temsil ettiği düşünülen taşlar, heykeller, ağaçlar gibi nesnelerdir. 2. Modern Putçuluk: Bir ...