İsa Nebimizin Portresi 😮

😮 "İsa Mesih: İlahlık Yüklenen Peygamberin Sessiz Direnişi"

Kur’an’da İsa (a.s), sadece bir nebi değil, "ifratın ve tefritin ortasında duran bir hakikat savunucusu" olarak resmedilir. Yahudiler onu reddederken, Hristiyanlar onu göklere çıkardı. Ancak İsa, kendisine atfedilen hiçbir ilahî sıfatı kabul etmedi.

“Ben Allah’ın kuluyum! O bana Kitap verdi ve beni peygamber yaptı.”

(Meryem 19:30)

Bu cümle, bir çocuk ağzıyla gelen hakikat manifestosudur.

✨ İsa'nın Gerçek Misyonu: Şirki Yıkmak

İsa'nın ayetleri, onun tanrısallığını değil, Allah’ın iradesine boyun eğen bir kul olduğunu gösterir. Körün,  hakikatleri görmeye başlaması, ölüleri vahiy ile diriltmesi bile, onun aracılığıyla gerçekleşen “bi-iznillâh” (Allah’ın izniyle) vurgusuyla geçer.

“Ben size Rabbinizden bir mucize getirdim… Allah’ın izniyle körü ve alacayı iyi eder, ölüleri diriltirim.”

(Âl-i İmrân 3:49)

🔥 İsa’nın Gökyüzüne Çıkışı mı, Sistemden Çekilişi mi?

Kur’an, İsa'nın öldürülmediğini, çarmıha gerilmediğini ama Allah tarafından “yükseltildiğini” söyler. (Nisâ 4:157–158)

Fakat bu "yükselme", birçok tefsirde fiziksel bir semaya çıkış olarak yorumlansa da; Kur’an bağlamında bu daha çok “Allah’ın onu kendi nezdine alması, yüceltmesi, arındırması” olarak da anlaşılabilir. Yani halkın iftira, şirk ve sapkınlık projelerinden arınarak kurtarılması...

 “…Bilakis Allah onu kendisine yükseltti.”

(Nisâ 4:158)

⚖️ Ahirette İsa Ne Diyecek?

En vurucu sahne, Maide 116’da:

“Sen mi dedin insanlara, ‘Beni ve annemi Allah’tan başka iki ilah edinin’ diye?”

İsa cevap verir:

“Haşa! Hakkım olmayan bir sözü söylemem bana yakışmazdı…”

Bu cevap, bin yıllık hristiyan dogmasına karşı bir peygamberin direnişidir. 

İsa, halkın ve havarilerin ona yüklediği anlamlara değil, Allah’ın ona yüklediği misyona sadıktır.

İsa: İfşa Edilen, İlahlaştırılan, Ama Sessiz Kalan Nebi

O, ilahlaştırıldığı hâlde buna karşı yeryüzünde sesini yükseltemeyen ama Allah’ın huzurunda tüm iddiaları çürüten bir “şahit”tir.

Kur’an’da İsa’nın pozisyonu, günümüzde putlaştırılan peygamber algılarına da sert bir uyarıdır.

İsa Nebi'yi tanımak; onu Tanrılaştırmadan sevmek, mucizelerini kutsallaştırmadan anlamaktır.

Çünkü o şöyle der:

 “Benim de Rabbiniz, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.”

(Âl-i İmrân 3:51)