Bu Blogda Ara

hurma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hurma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2025 Çarşamba

Meryem “Hurmayı Salla" Emri







Meryem’in Doğum Anı ve “Hurmayı Salla!” Emri 

— (Meryem Suresi 22–26)

😲 Şaşırtıcı Bilgi:

Doğum sancısı çeken ve tamamen yalnız olan Meryem’e şöyle denir:

"Hurma ağacını kendine doğru salla ki, üzerine taze, olgun hurmalar dökülsün." (Meryem 25)


---

🌴 Neden Şaşırtıcı?

1. Hurma Ağacı Sarsılmaz!

Normal şartlarda bir kadının—üstelik doğum sancısı çekerken—hurma ağacını sallayıp meyve dökmesi fiziksel olarak mümkün değildir. Hurma ağacı sert ve uzun bir gövdedir. Yani bu emir zahiren değil, derin bir eylem ve tevekkül dengesini simgeler.

2. Allah Her Şeyi Yapabilirken Neden Meryem’e ‘Salla’ Demiştir?

Bu ayet, Kur’an’ın en derin “emek ve ilahi yardım” sentezini sunar. Allah yardım edecektir ama kulun da harekete geçmesini ister. Pasif mucize yoktur. Bir kıvılcım da olsa insandan katkı beklenir.

3. Hurmanın Psikolojik ve Biyolojik Etkisi:

Modern bilim, hurmanın doğum sonrası enerji ve oksitosin (süt ve bağ kurma hormonu) salgılanması açısından mucizevi bir besin olduğunu söylüyor. Kur’an, bunu 1400 yıl önce tek bir ayetle haber veriyor.

4. Meryem’in Sessizliği:

Hemen ardından, Meryem’e

 “Konuşma. Oruca niyet ettin, sessiz kal.” denir (Meryem 26). 

Burada oruç, bildiğimiz aç kalma değil; **“konuşmama orucu”**dur. 

Bu da zühdî bir mesajdır: Hakkı savunurken bazen en büyük söz, susmaktır.


---

🌟 Sonuç:

Meryem kıssasında, bir kadının yalnız başına doğum yapması, fiziksel olarak hurma ağacını sarsması, sonra da susarak topluma meydan okuması — hem kadınlık onuru, hem ilahi destek, hem de bireysel direniş açısından olağanüstü bir derinlik taşır.



🌟 Taze Hurma ve Doğumun Gerçek Zamanı

Kur’an Işığında Bir Kıssa ve Gelenek Eleştirisi

Kur’an, Meryem’in İsa Nebî’yi doğurduğu ana dair dikkat çekici bir sahne anlatır:

“Hurma ağacına yaslan. Onu kendine doğru salla ki, üzerine taze, olgun hurmalar dökülsün.”
(Meryem Suresi, 25)



Bu ayette geçen "rutab" kelimesi, sadece hurma değil, yumuşamış, taze hurma anlamına gelir. Bu meyve türü, sıcak bölgelerde bile yalnızca yaz ortasından sonbahar başına kadar ağaçta olur. Bu demektir ki:

📆 İsa'nın doğumu yaz mevsimindedir.


---

🎄 Ama Dünya Ne Diyor?

Bugün 2 milyardan fazla Hristiyan, İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğuna inanıyor. Bu inanç, tarihsel bir belgeye değil, Roma pagan festivalleriyle örtüştürülmüş bir geleneğe dayanmaktadır. Ne Tevrat, ne İncil, ne de Kur’an böyle bir tarihi onaylar.


---

🔍 Peki Bu Neyi Gösterir?

1. Kur’an’da anlatılan kıssalar, yalnızca ahlaki mesajlar değil, aynı zamanda tarihî ve biyolojik gerçekliklerle uyumlu olaylar içerir.


2. “Hurmayı salla” emri, yalnızca bir mucizeyi değil; eylem ve tevekkül dengesini, doğum anının mevsimsel ipucunu ve kadının onurunu yansıtır.


3. Bu detay, aynı zamanda şunu gösterir:

📌 Kulaktan kulağa aktarılan hadis ve gelenekler, tarihi saptırabilir.
📌 Dini doğru anlamak için, sahih kaynağa, yani Kur’an’a dönmek gerekir.




---

🔴 Sonuç:

Gerçeği öğrenmek istiyorsan hurma ağacına bak.
Doğum zamanı bellidir. Yaz sıcağında taze hurma veren bir ağaç, hadisle gelen efsaneyi değil, Kur’an'la gelen hakikati söyler.

🎯 “Hak geldi, batıl yok olup gitti. Çünkü batıl yok olmaya mahkûmdur.”
(İsrâ Suresi, 81)


---

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

16 Haziran 2025 Pazartesi

HAŞR SURESİ “Ağaç Kıyâmeti” 🌿




🌿 Şaşırtıcı Bakış: Bu Sûre Aslında Bir “Ağaç Kıyâmeti”dir

Yüzeyde, Beni Nadir Yahudilerinin Medine'den sürülmesini anlatıyor gibi görünse de, Haşr Suresi bir kıyamet sahnesi gibi yazılmıştır. Ancak bu kıyamet, insanların değil; ağaçların, evlerin ve yeryüzü düzeninin kıyametidir.

"Hurmalıklarını kesmeniz ya da kökleri üzerinde bırakmanız, Allah’ın izniyledir." (59:5)

🌳 Ağaçlar Konuşuyor mu?

Kur’an’da ilk defa bir sürgün anlatısında ağaçlara işaret edilir. Neden? Çünkü bu, sadece politik bir sürgün değil, doğanın da taraf olduğu bir savaştır. Kesilen ve kökleri üzerinde bırakılan hurma ağaçları, adeta birer şahit gibi sahnededir.

Hurmanın kökleri üzerinde kalması:
— Gelecek kuşaklara bir ibret
— Sürgünün geçici olmadığının alameti
— “Yıkım”ın sadece askeri değil, ekolojik bir iz taşıdığını gösterir.


🧠 Sürgün Psikolojisi: İnsanlar Evlerini Taşır Gibi Taşır mı?

“Siz çıkacaklarını sanmamıştınız; onlar da kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı.” (59:2)

Bu ayette anlatılan sadece Yahudiler değildir. Her birey, kurduğu iç kalelerle kendini güvende hisseder.
— Mal, mülk, aidiyet, statü...
Ama bir gün gerçek sürgün gelir: İç sürgün.
Kendi benliğinden kovulmuş bir insanın psikolojisidir bu.
Ve Haşr, bu yüzden bireysel kıyamet gibidir:
“Kaleler yıkıldı, eşyalar sırtlanıp götürüldü, ağaçlar kesildi. Şimdi sen neredesin?”


🔥 Şeytanın Psikolojisiyle Benzeşen Sürgün

“Tıpkı şeytanın, ‘İnkâr et!’ deyip, inkâr edilince ‘Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım’ demesi gibi.” (59:16)

Bu dramatik benzetme şunu gösterir:
Şeytanlaştırılan figürler, sadece metafizik varlıklar değildir.
— Siyasi oyunlarda öne sürülen vekiller, işleri bitince yalnız bırakılır.
— Haşr Suresi, hem şeytanın hem de şeytanlaştırmanın psikolojisini çözer.


🪞 Vahyin Aynası: Kendine Bak

Son ayetler (21-24) birdenbire ton değiştirir.
— Tüm politik anlatı biter.
— Vahiy, kalbine doğru bir deprem gibi konuşur:

“Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, Allah korkusundan paramparça olduğunu görürdün.” (59:21)

Kıssadan hisse:

  • Surenin başı ağaçları kesen insanları anlatıyordu.

  • Sonu ise, ağaç gibi sabit duran dağları vahiy karşısında sarsıyor.

  • Bu bir ters çevrimdir.
    Yani:

  • İnsan sabit görünür ama içi devrilmiştir.

  • Dağ sabit sanılır ama vahiy karşısında parçalanır.


🌌 Sûrenin Sırrı: “İsimler”le Kurulan Kozmik Titreşim

“O, Allah’tır. O'ndan başka ilâh yoktur. En güzel isimler O'nundur.” (59:22–24)

Surenin sonu, 15’ten fazla esmâ-i hüsnâ sıralar.
Bu, sureyi politik tarihten kozmik metafiziğe sıçratan bir köprü gibidir.

“O Allah ki yaratandır, yoktan var edendir, şekil verendir...”

Yani:
— Sürgün eden, sürgün edilen, yıkan, yeniden yapan hep O’dur.
— Sadece insan değil, ağaç, ev, duvar, dağ ve kalp onun adlarıyla titreşir.