İnsanın Bilinçle Yüzleşmesinin Temsili

ÂDEM, EŞİ VE KAYIP CENNET: KUR’AN’IN BİLİNÇ PSİKOLOJİSİ Kur’an’daki Âdem ve eşi kıssası, genellikle bir “ilk günah” masalı gibi algılansa da, kelimeler kök anlamlarıyla okunduğunda, insanın bilince doğru evriminin olağanüstü bir tablosu ortaya çıkar. Bu, cennetten kovulma hikayesi değil, benliğin keşif yolculuğudur. 1. CENNET: BİR COĞRAFYA DEĞİL, BİR HÂL (İÇ HUZUR) Kur’an’da Âdem ve eşi için geçen “cennete yerleşin” ({ٱسْكُنْ أَنتَ وَزَوْجُكَ ٱلْجَنَّةَ}) ifadesi, çoğu gelenekte “dünya dışı bir bahçe” olarak anlatılır. Kök Anlam: {Cenne} ({جَنَّة}) kelimesinin aslı “örtülmüş, korunaklı alan” demektir. Anlamı: Cennet, bir coğrafya değil, huzur, güven ve içsel denge hâlini anlatan bir bilinçsel alandır. Âdem’in cenneti, insanın kendi iç düzenidir. Burada çatışma, eksiklik veya korku yoktur; her şey “örtülüdür” , yani çıplak gerçeklik henüz açığa çıkmamıştır. 2. AĞAÇ (ŞECER): BİLGİ DEĞİL, ÇATALLANMA (BENLİK ÇATIŞMASI) Arapçada {şecer} ({شجر}) kelimesi, yalnızca ...