Gökten Koç mu indi❓️
📜 Fidye ve Kurban: Ritüelin Dönüşümü ve Menâsikin Öğretilmesi
1. Giriş: Sâffât 107. Ayet üzerine
Sâffât Suresi’nin 107. ayeti, İbrahim kıssasının kilit noktasını teşkil eder: “Biz ona, büyük bir fidye ile karşılık verdik.” (37:107). Bu ayet, konvansiyonel anlatının ötesinde, olayın çocuk kurbanını onaylayan bir ritüel olmadığını; aksine, İbrahim'in imtihanının yanlış bir geleneğin ilahi bir müdahaleyle değiştirildiği anı temsil ettiğini göstermektedir. Kur’an, kıssayı, insan hayatının dokunulmazlığı ilkesini teyit eden tarihsel bir kırılma noktası olarak sunar.
2. İmtihanın Aşamaları: Rüya, Teslimiyet ve İlahi Müdahale
Kıssa dikkatle okunduğunda, teslimiyetin fiziksel eylemden önce gerçekleştiği ve ilahi müdahalenin bu teslimiyet anında geldiği görülür. İbrahim bir rüya görür (37:102) ve bunu oğluyla istişare eder; bu, imtihanın bilinç boyutuna işaret eder. İkisi de teslimiyetlerini gösterip (37:103) Allah’ın emrine boyun eğdikleri anda müdahale gelir (37:104). “Rüyayı doğruladın” (37:105) buyurularak imtihanın bittiği tescillenir. Bu sıralama, hiçbir can kaybı yaşanmadan, hemen ardından gelen hükümle tamamlanır: “Ve Biz onu büyük bir fidye ile kurtardık.” (37:107). Kur’an'ın bütününde ritüel amaçlı dahi olsa çocuk öldürme (6:137; 17:31; 81:8–9) şiddetle reddedildiği için, Sâffât 107, bu ilahi yasağın kıssadaki somut tecellisi olarak okunmalıdır.
3. Fidye (فداء): Anlam Alanı ve Kur’an Bağlamı
Ayetin merkezindeki Fidye (فداء) terimi, köken olarak "bedel koyup kurtarmak" veya "bir tehlikeyi başka bir şeyle bertaraf etmek" demektir. Kur’an’da bu terim üç ana bağlamda geçer:
- Kolaylaştırıcı Bedel: Oruç tutamayanın yoksul doyurması (2:184). Bu, ritüel değil, toplumsal sorumluluktur.
- Ahirette Kabul Edilmeyen Fidye: Hiç kimsenin (altın, evlat veya dünyanın tamamı dahi olsa) fidye vererek kurtulamayacağı durum (2:48; 3:91; 70:11). Bu, kurtuluşun pazarlıkla değil, amel ve niyetle olacağını vurgular.
- Dünyevi–Mecazî Fidye: Sâffât 107’deki gibi bir canı kurtarma ve yanlış bir ritüeli değiştirme anlamına gelir. Bu bağlam, hayatın dokunulmazlığını ve ritüel dönüşümünü merkeze alır.
4. “Büyük Fidye”nin Üç Katmanlı Anlamı
Sâffât 107’de geçen “Büyük Fidye” sadece fiziksel bir kurtuluşu değil, aynı zamanda üç katmanlı bir dönüşümü ifade eder:
- Hayatın Korunması Fidyesi: En büyük lütuf, bir çocuğun hayatının kurtulmasıdır. Allah, insan kurbanı ritüellerine geri dönülmesini yasaklamıştır.
- Zihinsel ve Ahlaki Kurtuluş: Fidye, İbrahim’in zihnindeki putperest toplumdan miras kalan yanlış bir geleneğin temizlenmesi; yani bir düşüncenin yerine hakikatin yerleştirilmesi ve inancın ahlaki olarak arındırılmasıdır.
- Yeni Bir Ritüelin Başlangıcı: Asıl dönüşüm burada gerçekleşir: Yanlış bir kurban anlayışının yerine, Allah tarafından öğretilen doğru menâsikler ikame edilir.
5. Kurban: Bir Ritüelin Doğuşu Değil, Dönüşümüdür
İşte bu noktada Kur’an’ın lütfu ve tarihsel kırılması devreye girer. Sâffât 107 aslında şunu söyler: “İnsan kurbanına son verildi; onun yerine Allah’ın öğrettiği menâsikler başladı.” Bu, insan öldüren geleneklerin sona erdiği, hayatı koruyan sembolik bir ibadetin başladığı anlamına gelir.
Kur’an'da kurban, bu dönüşüm bağlamında ele alınır:
- Takvaya Bağlılık: Kurbanın amacı et ve kan değil, takvadır (22:37).
- Sembolik Teslimiyet: Kurban, her ümmete tayin edilmiş sembolik bir teslimiyet ritüelidir (22:34).
- İbrahim Mirasının Yeniden İnşası: Kurban menâsiki, İbrahim’e gösterilen mirasın (22:26–27) bir parçasıdır. Bu, Sâffât 107’deki fidyenin tamamlayıcısıdır; yanlış kurban ritüelinden kurtuluş, doğru ritüelin (menâsikin) öğretilmesiyle sonuçlanmıştır.
6. Sonuç: Fidye, Kurban ve Menâsik Bütünlüğü
Sâffât 107, bir hayatın kurtuluşu ve yanlış bir ritüelin sona ermesi olan **“büyük fidye”**yi insanlık adına verilmiş bir lütuf olarak kodlar. Bugünkü kurban ibadeti, bu olayın sağladığı ilahi lütfun ve öğretilen menâsik mirasının bir devamıdır.
Biz kurban keserek, İbrahim’in yanlış ritüelden kurtuluşunun, insanlık adına verilen ilahi fidyenin ve Kur’an’ın arındırdığı teslimiyet sembolünün devamcıları oluruz. Bu ibadet, eski putperest kurban algısının reddi ve hayatın üstün değer olarak korunduğu Nefsin Arınması Esasına Dayalı Menâsikin nesillere aktarılmasıdır.
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder