Çocuklar Neden Ölüyor? 😔


Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik; onlar bunu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Onu insan yüklendi.” (Ahzâb 72)

​😔 Çocuklar Neden Ölüyor?

​Acının Varlığı, Sorumluluk ve Yaratıcı Meselesi

​Yeryüzünde açlıktan ölen bir çocuğun sahnesi... Bu durum, insan vicdanını parçalayan, aklı karıştıran bir dramdır. Tarih boyunca Yaratıcı'ya yöneltilen en sert ve en eski sorulardan biri buradan doğar:

​“Eğer her şeye gücü yeten bir Tanrı varsa, masum çocuklar neden acı çekiyor?


​Bu, sadece akılla değil, derin bir vicdanla da hissedilen bir sorudur. Ancak acıyı görmekle, acının nedenini doğru okumak birbirinden farklıdır. Bu soruyu soranların çoğu acıdan yola çıkar, fakat acının kaynağını yanlış adrese yöneltir.

​1. Evrenin İşleyişi: Tarafsız ve Yasaldır

​İnsan doğası, sonuçların gerçek olduğu bir dünyada gelişir. Bir çocuk, paylaşmayı, merhameti ve bir başkasının açlığını ancak bu gerçekleri gördüğünde öğrenir. Acının varlığı, insan karakterinin gelişimi için gerekli bir geri bildirimi sağlar.

​Eğer herkes, ihtiyaç duyduğu anda mucizevi biçimde doyurulsaydı:

  • Merhamet anlamını yitirirdi.
  • Sorumluluk gereksiz hale gelirdi.
  • Erdem, karşılığı olmayan mekanik bir refleks olurdu.

​Evren, belirli fiziksel ve biyolojik yasalara göre işler. Yerçekimi bir çocuk için neyse, bir yetişkin için de odur. Kurallar ayrıcalık tanımaz. Bu tarafsızlık, yaşamı ve özgür iradeyi mümkün kılan düzenin ta kendisidir. Dünya, her an sonuçları düzeltilen bir yer olsaydı, hiçbir seçimin ve ahlaki kararın bir anlamı kalmazdı.

​2. “Ama Çocuk Suçsuz!” İtirazı

​"Masum neden acı çekiyor?" Bu, en güçlü ve en insani itirazdır.

​Ancak bu itiraz, sorumluluğun tarafını bulanıklaştırır. Dünyanın işleyişine yakından baktığımızda, acının temel nedeni evrenin yasaları değil, o yasalar içinde insanın yaptığı tercihlerdir.

​Bugün:

  • ​Dünyanın bir kısmında gıdanın yarıdan fazlası çöpe giderken,
  • ​Başka bir yerde bir çocuk açlıktan ölüyorsa,

​Bu, Tanrı’nın değil, insanın eseridir.

​Yaratıcı evrene düzeni ve potansiyeli vermiştir; adaleti, merhameti ve paylaşımı uygulamak ise tamamen insana bırakılmıştır.

​3. Masumun Acısı: İnsanlığın Sınavı

​Bir çocuğun ölümü, ilahi bir adaletsizlik değil, insanın adaletsizliğidir. Bu nedenle, soru aslında Yaratıcı’ya değil, bize yöneltilmelidir:

  • ​Neden kaynakları adil paylaşmıyoruz?
  • ​Neden ihtiyaç sahiplerine elimizi uzatmıyoruz?
  • ​Neden gücümüz olduğu halde yapmamız gerekeni yapmıyoruz?

​İnsan, yerine getirmediği sorumluluğun ağırlığını Tanrı’ya atarak vicdanını aklıyor olabilir mi? Bu, vicdanımızın sessiz bir kaçışıdır.

​4. Acı: Yaratıcının Yokluğunu mu, Yoksa Sorumluluğumuzu mu Gösterir?

​Acının varlığı, iki temel ihtimali işaret eder:

  1. Yaratıcı yoktur. Evren başıboş ve anlamsız bir mekanizmadır. *(Bu durumda acının çözümü yoktur.)
  2. Yaratıcı vardır, ancak insan özgürdür ve sorumludur. *(Bu durumda acının çözümünün bizde olduğunu kabul ederiz.)

​Eğer ikinci ihtimali seçiyorsak, asıl soru şudur:

Biz sorumluluğumuzu yerine getirmeden, suçu Yaratıcı’ya atarak kendimizi temize mi çıkarıyoruz?


UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣