Peygamberin Sünneti: Kur’an’a Tam Teslimiyet
📌 Peygamberin Sünneti: Kur’an’a Tam Teslimiyet
1. Sünnet Kavramını Anlamak
Bugün "sünnet" denildiğinde çoğu zihin, Kur’an’ın dışında anlatılan yüzlerce rivayet, tarihsel uygulama ve kültürel alışkanlığın toplamını hatırlar.
Oysa Kur’an, peygamberin neyi örnek kıldığını çok daha yalın ve sarsıcı bir biçimde açıklar:
Peygamber’in sünneti, Kur’an’a tam teslimiyettir.
Onun örnekliği rivayet kitaplarında değil; vahye bağlılığında, vahyi uygulamasında ve vahyi toplumlaştırma mücadelesinde yatar.
2. Peygamberin Tek Görevi: Vahye Uymak ve Onunla Hükmetmek
Kur’an, peygamberin yetkisini net bir şekilde sınırlar ve temel görevini ortaya koyar:
- "Ben sadece bana vahyedilene uyarım." (Ahkâf 9; En’âm 50; A’râf 203)
- "Sana da bu Kitap indirildi ki O’nunla hükmedesin."
Peygamberin Rolü ve Açıklama Yetkisi
Peygamberin görevi öncelikle vahyi almak, uygulamak ve tebliğ etmektir.
Metninize eklediğiniz ayet, Kur'an'ı açıklama (beyan) yetkisinin yalnızca Allah'a ait olduğunu açıkça belirtir:
"Sonra Onu açıklamak (beyan etmek) da bize düşer." (Kıyâmet 75/19)
Bu ayet ışığında, peygamberin vahyin dışında bir hüküm koyma veya vahyi açıklama yetkisi yoktur. Tam tersine, “eğer bunu yapsaydın damarını koparırdık” (Hâkka 44–47) uyarısıyla, onun dahi vahiy dışına çıkmasının imkânsız olduğu vurgulanır.
Bu şu demektir:
- Peygamber için Sünnet: Kur’an’a uymak.
- Ümmet için Sünnet: Peygamber gibi Kur’an’a uymak.
3. Sünnetin Asıl Kaynağı: Nebevî Tutum
Kur’an’ın çizdiği sünnet, rivayet kitaplarının çok ötesindedir. Peygamberin gerçek örnekliği üç temel tavırda somutlaşır:
1) Vahye Bağlılık
Kur’an ne söylemişse onu söylemek, ne emretmişse onu yapmak. Bu nedenle peygamber "bana uyun" derken aslında şunu demektedir: "Bu Kitab’a uyun."
2) Ahlak Üzere Yaşamak
O, Kur’an’ın ürettiği adalet, merhamet ve ahlakın canlı halidir. Kur’an’ın öğrettiği ölçüleri hayata geçiren ilk örnektir.
3) Vahye Ekleme Yapmamak
Onun sünneti, dini Allah’a has kılmanın pratiğidir: Eklememek, artırmamak, eksiltmemek... Tam bir teslimiyet.
4. Uydurulmuş Sünnet: Geleneğin Kur’an’ı Gölgelemesi
Sonraki yüzyıllarda, rivayetler Kur’an’ın yerine konuşmaya başlayınca "sünnet" de anlam kaymasına uğradı. Artık sünnet:
- Peygamber adına söylenmiş sözler.
- Onun adına yapılmış uygulamalar.
- Çoğu sonradan eklenmiş kültürel adetler.
olarak algılanmaya başlandı.
Tehlike: Kur’an’ın sünneti terk edildi, rivayetlerin sünneti ikame edildi. Kur’an’ın “peygamberin sünneti” dediği şey kayboldu; yerine insan ürünü anlatılar “sünnet” diye kutsandı.
5. Kur’an’ın Tanımladığı Gerçek Sünnet: Allah’ın Sünneti
Kur’an’a göre sünnetin kaynağı ve değişmezliği şudur:
- Sünnet, Allah’ın sünnetidir (Fâtır 43).
- Bu sünnet değişmez (Ahzâb 62).
- Peygamber de bu sünnete uymuştur.
Peygamberin sünneti, Allah’ın sünnetine uymaktır; bu sünnet de Kur’an’ın ortaya koyduğu ilkeler bütünüdür.
Bu nedenle Kur’an’da “Rasûl’e itaat edin” buyrulur; çünkü Rasûl vahiyden başka hiçbir kaynağa dayanmaz.
- Rasûl’e İtaat = Vahye İtaat.
- Rasûl’e Uymak = Kur’an’a Uymak.
6. Sonuç: Sünnetin İhyası, Kur’an’ın İhyasıdır
Bugün ümmetin önündeki en büyük sorun sünneti değil, sünnet adına Kur’an’ın terk edilmesini savunmaktır.
Gerçek Sünnetin Esasları:
- Kur’an’ı merkeze almak.
- Onunla hükmetmek.
- Onu toplumun adalet zeminine dönüştürmek.
- Ve peygamber gibi vahye sadakatle yaşamaktır.
Sünnet ihya edilecekse, bu ancak Kur’an’ın yeniden hayatın merkezine konmasıyla olur.
Peygamber’in sünneti, onun söylediği gibi:
“Ben sadece bana vahyedilene uyarım.”
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder